Avustralya’da devam eden yangınlarda binlerce kanguru ve koala da yaşamını yitirdi. Yanan bölgelerin toplam 6 milyon hektarı aştığı tahmin ediliyor. Bu alan, İstanbul’un yüzölçümünün yaklaşık 12 katı.
Avustralya’da devam eden yangınlarda binlerce kanguru ve koala da yaşamını yitirdi. Yanan bölgelerin toplam 6 milyon hektarı aştığı tahmin ediliyor. Bu alan, İstanbul’un yüzölçümünün yaklaşık 12 katı. Uzmanlar, Avustralya’daki yangınların “kendi hava sistemini” oluşturmaya başladığı uyarısını yapıyor. Açığa çıkan sıcaklık nedeniyle yangın bulutu ve fırtınaların meydana geldiğini belirten uzmanlar, bu durumun çok tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini ifade ediyor. Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ormanlık ve çalılık bölgelerde başlayan ve aylardır devam eden yangınların kontrol altına alma çabalarına yardımcı olması için yaklaşık 3 bin askerin göreve çağrıldığını açıkladı. Morrison, rüzgarın da etkisiyle birçok noktada yeni yangınların çıktığını ve mevcut yangınların da ilerleme hızının arttığını söyledi. Morrison düzenlediği basın toplantısında, "Cumartesi günü itibarıyla yaşadığımız yangın felaketi yeni bir boyuta geçti" dedi. Savunma Bakanı Linda Reynolds, ülke tarihinde ilk kez askerin ülke içi bir mesele için göreve çağrıldığını söyledi. İklim krizi gün geçtikçe etkilerini daha da gösteriyor. Nesli tehlike altında olan Koala’ların yangından korunması için de ayrıca Change.org’da bir imza kampanyası başladı.
Sazlıdere'de kepçelerle balçık temizliği
Kamuoyunda tepki çeken Kanal İstanbul projesinin en kritik bölümlerinden, Küçükçekmece gölü ile Sazlıdere Barajı arasındaki güzergâh havadan görüntülendi. Güzergahta bulunan Sazlıdere barajında balçıktan temizleme çalışmaları yaptığı görüldü. Havadan çekilen görüntülerde güzergâh üzerindeki Sazlıdere’nin kepçeler tarafından balçıktan temizlendiği görülüyor.Kanalın geçeceği güzergâhta, tır garajları, gecekondular bulunurken bir çok alan da sazlıkların içerisinde yer alıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il müdürlüklerine ÇED raporu için yapılan itirazlar, bundan sonra Çevre ve Enerji bakanlıkları tarafından değerlendirilecek ve bir karara varılacak. Ardından ise kişi ve kurumların açacağı davalar ile yargı süreci başlayacak. Çevre Bakanlığı geçtiğimiz günlerde de, itiraz süresi henüz tamamlanmamışken, kanalın çevresine kurulması planlanan “Yenişehir” hakkındaki detayları da Çevre Düzeni Planı‘na eklemişti. Yapılan değişiklik “İstanbul İli Avrupa Yakası Rezerv Yapı Alanı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği” başlığıyla bakanlığın internet sitesi üzerinden paylaşılmıştı.
AB plastik atıklar için vergiyi gündeme aldı
Avrupa Birliği Komisyonu, plastik atıklar için AB genelinde uygulanacak bir vergi oluşturulması konusunu gündeme alıyor. Financial Times'ın haberine göre Komisyon ayrıca, Birleşik Krallık'ın ayrılması sonrası AB uzun dönem bütçesinin nasıl fonlanacağına yönelik çözümler geliştirmek için karbon ticaretinden elde edilen gelirleri kullanmayı da gündemine alacak. Financial Times'a konuşan AB yetkilileri, 2021 yılında yürürlüğe girecek olan 7 yıllık uzun dönem bütçesi için müzakerelerin üye ülkelerin plastik geri dönüşüm vergisi konusunda genel bir uzlaşı olduğunun altını çizdiler. Habere göre, adınının açıklanmasını istemeyen bir AB yetkilisi, "Brexit'in yol açtığı bir açık var. Üye ülkeler bunu biliyorlar ve er ya da geç yeni gelir akışı oluşturulmasını kabul etmeliyiz" diye konuştu.
Türkiye'nin elektrik üretimi düştü
Türkiye’nin 2019 yılı elektrik üretim verileri belli oldu. Enerji Günlüğü’nden Mehmet Kara’nın derlediği geçici verilere göre Türkiye’de geçtiğimiz yıl toplam 290 milyar 979 milyon kilovatsaat elektrik üretildi. Bu rakam, bir önceki yıl üretilen 292 milyar 778 milyon kWh’lık rakama göre %0.61’lik gerileme anlamına geliyor. Elektrik üretiminde en büyük pay %37 ile kömür santrallerine ait. Bu payın %20.8’lik kısmını ithal kömüre dayalı termik santrallerdeki üretim, %7.9’luk kısmını ise yerli linyitle çalışan santrallarda üretilen elektrik oluşturdu. Taşkömürüne dayalı elektrik üretiminin payı ise %1.18 seviyesinde. 2019 yılında elektrik üretiminde en dikkat çekici gelişmelerden biri hidroelektrik santrallerinde yaşandı. Geçen yıl barajlı HES’lerin üretimi %60 artışla 65 milyar kWh’ı aştı. Akarsu HES’lerdeki üretim de %22’lik artışla 23 milyar kWh’a ulaştı. Güneşten elektrik üretimi 2019 yılında yıl bir önceki döneme göre %226 artış gösterdi. Ancak 187 milyon kWh’lık miktarla GES’lerin Türkiye’nin toplam elektrik üretimindeki payı %0.06 gibi sembolik bir seviyede kalmayı sürdürüyor. GES’lerin üretim miktarı ve toplam elektrik üretimindeki payının artmasında ana faktör kurulu güç ve verimlilik artışı olarak gösteriliyor. RES’lerde üretilen elektrik 2019 yılında 2018’e göre %8.87’lik artışla 21.5 milyar kWh seviyesine yükseldi. Böylece RES’lerin toplam elektrik üretimindeki payı %7.39 seviyesine ulaştı. Rüzgar elektriğinin ve toplam içindeki payındaki artışın kurulu güç artışının yanında verimlilik artışından geldiği tahmin ediliyor. Türkiye’de jeotermale dayalı elektrik üretimi 2019 yılında da artmaya devam etti. %19.16’lık artışla toplam 8.2 milyar kWh elektrik üreten JES’lerin toplam üretim içindeki payı da %2.37’den %2.83’e yükseldi. 2019 yılı elektrik üretiminin kaynaklar bazında dağılımına bakıldığında en dikkat çekici noktanın, doğalgaza dayalı elektrik üretimindeki %39’luk gerileme olduğu söylenebilir. Bu rakamla bir önceki yıl %31 seviyesinde bulunan doğalgazın toplam elektrik üretimindeki payı 2019 yılında %18.86 seviyesine gerilemiş durumda.