Açık Gazete: 17 Eylül 2018

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

Küresel İklim Değişti Bile!

Yerleşik medyada pek haber olmuyor doğrusu, ama durum bayağı ürkütücü. Hafta sonunda “manzara-i umumiye” şöyleydi mesela: ABD’nin 4 eyaletinde büyük korku yaratan, birçok ölüme yol açan, binlerce insanı yerinden eden ve insan kaynaklı iklim krizinden kaynaklandığı belirtilen Florence kasırgasının uğultusu tüm hızıyla sürüyordu ki – ondan “daha büyük, daha güçlü ve daha tehlikeli” süper fırtına arz-ı endam etti!

Bizzat BM Küresel Felaket Uyarı ve Koordinasyon Sistemi tarafından bu senenin en büyüğü ilan edilen Mangkhut süper tayfunu Filipinlerde karaya vurdu! Saatte 265 km hızla esen rüzgârlar ve saatte 320 km’yi bulan boralar söz konusuydu! Asya'da 66 kişi öldü; iki yüzün üstünde insan yaralandı, 2,5 milyon kişi tahliye edildi.

Dünyanın bu yıl gördüğü en büyük ve en sert  fırtınası olarak kayıtlara geçen Mangkhut Tayfunu, Filipinler'in ardından Çin'in güneyine ulaştı. Çin'de en yüksek uyarı düzeyi olan kırmızı alarm verilirken, yaklaşık 2,5 milyon kişi de önlem amacıyla evlerinden tahliye edildi. Resmi açıklamalara göre, 200'den fazla kişi yaralanmış, bazı yerlerde su yüksekliği 3,5 metreye ulaşmıştı.

Sadece bu tek fırtınadan 5 ülkede (Filipinler, Çin, Vietnam, Guam ve K. Mariana Adaları) 40 milyondan fazla insanın etkilenebileceği açıklandı! 40 küsur milyon insan!

Hafta sonuna doğru, bu süper fırtına, kasırga ve tayfunlar yaklaşadursun, meteoroloji ve iklim uzmanları ile iklim aktivistleri sosyal medyada bir “harita” gezdirmeye başlamışlardı bile: Gezegenimizin çeşitli yerlerinde dokuz tropik fırtınanın kol gezdiğini gösteren bir görüntü idi bu. Aynı anda 9 fırtına! 350.org adlı iklim aktivist grubu görüntünün altına şu ibareyi koyuyordu: “İşte Küresel İklim Değişti!”
(https://www.commondreams.org/news/2018/09/14/bigger-stronger-and-more-dangerous-florence-super-typhoon-mangkhut-strikes)

Daha Mangkhut karaya vurmadan önce Florence kasırgası üzerine yazan ünlü iklim bilimci Michael Mann, ısınan bir dünyada daha mı çok yoksa daha mı az fırtına göreceğimiz şeklindeki tartışmanın hayli yersiz olduğunu belirtiyordu: “Önemli olan, daha güçlü ve daha çok sel yaratan fırtınalar göreceğimiz konusunda bir fikir birliği olması – ve dahası, bunları şimdiden görüyor olmamız!”

Mann, iklim değişikliğinin yarattığı 3 katlı bir tehdidi gözler önüne sermekteydi: Birincisi, rüzgârın yarattığı tahribat: Küresel ısınma, en güçlü rüzgâr burgaçlarında yüzde 11’lik bir artışa yol açmaktaydı. Ama bu da, yıkım potansiyeli olarak yüzde 33’lük bir artışa denk gelmekteydi.

İkincisi, fırtınadan kaynaklanan deniz kabarmaları 3 metreyi bulmakta ve büyük tahribata yol açmaktaydı.

Üçüncüsü, sahilden içerilere doğru girdikçe karaları basan suular ve seller. Fırtınanın hızı ne kadar azalırsa, yağmur bir bölge üzerinde o kadar çok oluyor, o bölgede sel suları da o kadar artıyordu.

Dünyanın önde gelen iklim bilimcilerinden biri, belki de birincisi olan Mann, makalesini şu paragrafla bitirmekteydi: “Bazı manşetlerde Florence fırtınasının ilerde olabilecekler konusunda bir uyarı olduğu yazılı. Ama, gerçek dünyada, bu fırtına gelecekte olanın değil, halihazırda olanın uyarısı. Eğer ciddileşmezsek, iklim değişikliği konusunda harekete geçmekte acele etmezsek, çok daha kötüsü gelecek. Fosil yakıtlardan uzaklaşıp yenilenebilir enerjiye doğru geçişi daha da büyük bir hızla gerçekleştirmeli, bu yöndeki çabaları destekleyecek politikaları seçmeliyiz... Enerji ve iklim konusunda aydınlanmış politikaları destekleyen politikacıları seçmeli, desteklemeyenlerin görevlerine de hemen son vermeliyiz.”
(https://www.theguardian.com/commentisfree/2018/sep/14/florence-climate-change-triple-threat)

Hafta sonunun havadan sudan haberlerini birkaç ek başlıkla özetleyerek bitirelim bari:

- “Dünya işte böyle sona erer: Yakın gelecekte kategori 6 denen –henüz hiç görülmemiş–  fırtınaları (“boz kuğu” fırtınalarını) görecek miyiz?” (Guardian)

- “Kuzey Kore sel nedeniyle ‘uluslararası yardım istedi. Onlarca kişinin hayatını kaybettiği, 10 binden fazla kişinin selden etkilendiği belirtiliyor. (Timetürk)

- “İran’da kuraklık krize dönüştü: Barajlardaki su seviyesinin iç tüketimi karşılamaması üzerine resmen ‘kriz’ uyarısı geldi.” (AA)

- Avustralya’da kuraklığın vurduğu çiftçiler, ülkede hükümetin iklim değişikliğini kaale almama politikasına karşı TV’de reklam kampanyası başlattı: ‘Paris anlaşmasına bağlı kalmalı, kömür yakmaktan vazgeçmeli, yenilenebilir enerjiye bel bağlamalıyız’” (Guardian)

- “Antik çağın tanığıydı, modern dünyanın kurbanı oldu”: Binlerce yıldır varlığını sürdüren sedir ağaçları, iklim değişikliği, çevre kirliliği, açgözlülük ve yolsuzluk yüzünden yok olma tehdidi altında.Yakında bu ağaç sadece Lübnan bayrağında, parasında, anahtarlığında vb kalabilir. (VOA, T24)

- “İstanbul’da ve Adalar’da yeni sivrisinek ve virüs alarmı”. Batı Nil Virüsü, Zika, Dengue, sarı humma gibi hastalıkları yayan sinek ve böceklerin küresel ısınmaya bağlı olarak artması riski bulunuyor. ( Cumhuriyet, Milliyet)

Hafta-sonu haberlerimizden küçük bir seleksiyon işte size. Kalın sağlıcakla.


Vakanüvis ÖM