Kendilerinden ‘beklenmeyen’ bir şey yaptı muhalefet cephesi. Hele CHP’nin böyle bir işe kalkışmasını akıl almıyor . Muhalefete düşen kuzu kuzu kaderine teslim olmaktı oysa… Tıpkı, 7 Haziran (2015) seçimi sonrasında yaptığı gibi…
Kaynak: T24 (23 Nisan 2018)
Muhalefet haddini bilmedi, kendinden beklenmeyeni ancak iktidar partisi yapabilir bizde…
Önce bir ‘hakkı’ teslim etmem gerekiyor:
AK Parti adına konuşan siyasiler ile onlar adına kalem oynatıp ahkâm kesen iktidar cephesinin itibar ettiği yazarlar ne söyler, ne yazarlarsa haklılar.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından “Seçime katılamaz” açıklaması ile önünün kesileceği anlaşıldığında, İYİ Parti’ye CHP’nin 15 milletvekilini ödünç vermesi daha önce görülmüş, işitilmiş bir olay değildir.
‘Güneş Motel’ örneğini (1977) zikrediyorlar, ama ona da benzemiyor; orada sandıktan birinci parti çıktığı halde milletvekili varlığı kısa kaldığı için hükümet kurmakta zorlanan Bülent Ecevit bakanlık vaat ederek AP’den milletvekili devşirmişti. Burada ise ödünç verilen CHP milletvekilleri için böyle bir durum söz konusu değil.
Menfaat bile yok. Yarın yine partilerine dönecekler…
Gene de, partileri kendilerinden bunu istedi diye, 15 CHP milletvekili İYİ Parti saflarına geçmek için imza verebildiler.
Muhalefete düşen kaderine razı olmaktı
Yapılan ‘kandırmaca’ gibi bir şey. Gibi değil, öyle.
Kendilerinden ‘beklenmeyen’ bir şey yaptı muhalefet cephesi.
Hele CHP’nin böyle bir işe kalkışmasını akıl almıyor .
Muhalefete düşen kuzu kuzu kaderine teslim olmaktı oysa…
Tıpkı, 7 Haziran (2015) seçimi sonrasında yaptığı gibi…
Orada, oyları düşen ve tek başına hükümet kurması imkansız hale gelen iktidar partisi (AK Parti), Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, daha önce hiçbir partinin kalkışmadığı, kitapta yeri olmayan bir-iki manevrasıyla, kendisini yeniden ayakları üstüne kaldıracak hale gelmeyi başarmıştı.
Bir-iki gün öncesine kadar “Seçim zamanında olacak” açıklamaları yapan iktidar cephesinin, şu yakınlarda ‘stratejik ortak’ öne atılıp “Seçim tarihinin erkene çekilmesini istiyorum” dediğinde, büyük ortağın “Ben seçimi senin istediğin tarihten de erkene alıyorum” demesi ile yaptığı hamle de siyasi hayatta pek alışılmış bir hamle olmaktan uzaktı; ama iktidar yapınca bu tür hamleleri, iktidara yakışıyor işte.
Muhalefet ise bunu yapan, ayıp ediyor doğrusu…
Kendisinden ‘hiç beklenmeyeni yapmak’ yerine, rakiplerinin suyundan gitmeli, her bir muhalefet partisi istendiği ve beklendiği gibi liderlerini aday göstererek ve “Seçime giremezsin” denildiğinde şansına küserek kendi kabuğuna çekilmeliydi.
Daha kötüsü olursa?
Ya burada da durulmaz ve bu ilk adımı başka ‘beklenmedik’ adımlar takip ederse ne olacak?
Cumhurbaşkanlığı seçimini kişiler arası bir çekişme olmaktan çıkarıp ilkeler etrafında bir referanduma çevirmek gibi mesela?
Özgül ağırlığı olmadığına son seçimde aldığı binde birkaç oya bakılarak hükmedilmiş bir partinin lideri tarafından ifade edildiğinde fazla önem verilmemiş ‘ilkeler platformu’ gerçek anlamda bir çözüme yol verirse?
CHP sanki kendi safları içerisinden bir ‘çatı aday’ ile seçime girmenin siyasi bir suç teşkil etmediğini, tam tersine Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı yüzde 40’a yakın oyun kendisinin tek başına çıkaracağı adaydan daha çok ve daha değerli olduğunu birdenbire idrak ederse?
MHP’nin o seçimde gündeme taşıdığı ‘çatı aday’ girişimi bugün örnek bir olay haline dönüşür ve muhalefetin moralini yükseltecek başka formüllerin de önünü açarsa?
Dünkü 15 milletvekili hamlesinde olduğu gibi?
Ayıp, ayıp, ayıp…
Bunları muhalefet yapıyorsa hepsi ayıp, akla bile getirilmemesi gereken şeyler…
İktidar adına konuşan yıllardır hep karşımızda görmeye alıştığımız siyasilerin, onlar adına kalem oynatan muteber yazarların duygularını anlıyor, ne söyler ve ne yazarlarsa yerden göğe kadar haklı olduklarını hiç çekinmeden ilan ediyorum.
Herkes haddini bilmeli ve iktidarla muhalefet siyasi taktiklerde asla yer değiştirmemeli. Manevra yapmak, oyunlara kalkışmak muhalefetin işi değil ülkemizde.
Evet, biliyorum, biraz daha devam etsem ben de kendimden beklenmeyeni yaptığım için ayıplanmayı hak edeceğim.
Beklenmeyeni yapmak yaygınlaşıyor mu ne?
Ya, bir bakmışsınız, hiç beklenmeyen de olursa?
Ağzımdan yel alsın.