Tüm Açık Radyo ekibine, emeği geçenlere, dostlara Muğla, Yeşilyurt köyünden sevgilerimizi, selamlarımızı yolluyoruz.
Çok sevgili Ömer Madra, Eraslan Sağlam, seslerini duyduğumuz, duymadığımız tüm Açık Radyo Ekibi, dostları,
Sabah Mercan-6 ve Kiraz-3 ile kahvaltı yaparken aramızda geçen muhabbeti size aktarmadan edemedim, ki aslında zamanlama çok güzel olmuş.
M- annee.. sabah konuşan dedeye ne oldu?
Ben- hangi dedeye oğlum?
M- sabahları konuşan dede vardı yaa..
Ben- ??
K- hasta olmuştu hani..
Ben- ha radyodaki dedee..
K- (elleri ve sesiyle hayalet taklidi yaparak) yok-sa öl-dü-müüü... (bu ara en revaçtaki konu)
M-K- ha ha haaaaa
Ben: (panik şekilde) olur mu canım, bakın konuşuyordur hala..
radyo açılır, Ömer bey, Can ve Güven Güzeldere'nin insana huzur veren sesleri duyulur.
Şahıs olarak, akıl ve vücudumdan atmayı başaramadığım işte tam da bu cinnet hissiyatını bir nebze azaltmak ve "dinlenmek" amacıyla Açık Radyo'ya ara verdiğimizi itiraf etmeliyim. Ama sanırım çocukların içine doğdu ve nefis bir zamanlama ile yayın akışına katıldık biz de.. Ömer beyin de, Açık Radyo'nun da ömrüne de ömür katmış olalım, zira gördüğünüz gibi her yaş grubundan özleyeni var.
Tüm Açık Radyo ekibine, emeği geçenlere, dostlara Muğla, Yeşilyurt köyünden sevgilerimizi, selamlarımızı yolluyoruz. Hayata sizlerle bağlanıyoruz, sizi seviyor ve özlüyoruz.
Sevgilerimizle..
Akgonca - Ataç - Mercan - Kiraz Besi
