10 Kasım
Senelerdir Açık Radyo dinleyicisiyim ve destekleyicisiyim. Her sabah Açık Gaste dinlerim. Bu sabah da güne böyle başladım. Saat 9'u 5 geçe eşim, oğlum ve ben Ata'mızı andık. Daha sonra Açık Radyo dinlemeye devam ettim. Ta ki 11:00'de Utku Zırığ "Bugün benim için çok önemli bir gün; sevgili annemin yaşgünü" sözleriyle programını açana kadar! Radyoyu kapattım kapatmasına da yarın sabah açar mıyım bilmiyorum. Kainatın tüm seslerine açık olmak, bu ülkenin kurucusunu ve kurtarıcısını yok sayarak hakaret etmeyi haklı kılmaz. Ayrıca Atatürk ve şehitlerimiz olmasaydı, muhtemelen Utku Zırığ çok sevdiği annesinin doğum gününü kutlayamayacaktı!
İzlediğim televizyon kanalı kalmadı zaten, dinlediğim bir tek radyo Açık Radyo idi. Fakat bu sabah çok hayal kırıklığına uğradım.
Bilgilerinize,
Saygılarımla,
Gülin Akçin
Sayın Gülin Akçin,
Mesajınız ve değerli eleştirileriniz için çok teşekkür ederiz. Cevap vermekte biraz geciktiğim için ayrıca özür dilemek isterim. Gündemin olağanüstü yoğunluğu, insanı bazen önemli konularda iletişime geçme konusunda dahi zor durumda bırakabiliyor.
Senelerdir dinleyicisi ve destekçisi olduğunuza göre sizin de muhtemelen gayet iyi bildiğiniz gibi radyomuzun yayında olduğu 21 yıldan beri 10 Kasım sabahları Açık Gazete programlarında Kurtuluş Savaşı’nın öncüsü ve Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ü anmayı –küçük ve sembolik yayınlarla da olsa– elbette hiç ihmal etmedik. Özellikle toplumsal bölünmüşlük ve gerginlik ortamının had safhada olduğu söylenebilecek günümüz ortamında, yani şu sıralarda, buna biraz daha fazla özen gösterdiğimiz de söylenebilir.
Şöyle özetlemeye çalışırsam:
Bu yıl 10 Kasım’da yayınımız –hafta içi her sabah olduğu gibi– İngilizce naklen yayınlanan Democracy Now programının ardından sabah 07:00’de Atatürk anması ile başladı. “Şarkılarla Memleket Tarihi” başlığını taşıyan yeni programımızda Atatürk’ün ölümü, onu izleyen cenaze töreni, na’şının Anıt Kabir’in inşası tamamlanana kadar Etnografya müzesi’nde muhafaza edilip daha sonra mozolede ebedî istirahatgâhına tevdi edilmesi özetlendi ve bu sözlü bölümün ardından Atatürk’ün kendi sesinden 10. Yıl konuşması verildi.
Açık Gazete’nin açılışında ise dinlemiş olacağınız gibi, Saatli Maarif Takvimi’nden Atatürk’ün vefatını – Atatürk Haftasını anlatan metni verdik, “Günün Sözü” olarak gene Maarif Takvimi’nden Gazi Mustafa Kemal’in Adana Seyahati konuşmasından birkaç cümleyi naklettik. Yine AG’de Cumhuriyet, Hürriyet ve Birgün gazetelerinden anma törenleriyle ilgili bazı haberleri ve Atatürk’ün Yunus Nadi’ye verilen mülakatın bağımsızlık ve esaretle ilgili bölümünü dinleyicilerle paylaştık. Saat 9 sularında da Atatürk’ün 1926’da ABD ve demokrasi ile ilgili “Muhterem Amerikalılar” konuşmasından bir küçük bölümü (ABD seçimleri ile de bağlantı kurarak) verdikten sonra, Atatürk’ün Çanakkale/Gelibolu’da ölen askerlerin annelerine seslenen ve ANZAC kitabesinde yer alan ünlü hitabesini tiyatrocu Rutkay Aziz’in sesinden verdik ve 09:05’te 10 saniyelik bir “es” verdikten sonra diğer haber ve yorumlara geçtik. (İlaveten: Ertesi gün de İngiliz tarihçi Arnold Toynbee’nin Atatürk’ün öncü rolüne ilişkin yorumunu okuduk.)
Açık Gazete, radyomuzun yegâne siyasi/sosyal haber/yorum programı. Diğer sözel programlarımızda böylesi anma vb. konulara prensip olarak girmiyoruz. (“Şarkılarla Memleket Tarihi” gibi zaten bizatihi “anmalar” üzerine kurulu programlar bunun dışında tabii.)
Radyomuzda bu dönem yeni yayınlanmaya başlanan Yeşil Bülten programına gelince. Programcımız Utku Zırığ’ın neden böyle bir giriş yaptığını bilmiyorum. Kendisiyle bunu konuşma imkânım henüz olmadı. Muhtemelen üzerinde fazla düşünmeden yayına geçmiştir diye düşünmeden edemiyorum şahsen. Sizi böylesine üzmüş olması ise beni ve konuyu konuşma fırsatı bulduğum arkadaşlarımı da ziyadesiyle üzdü. Programcı dostumuzun kendisinin değil Atatürk’e, hayatta hiç kimseye herhangi bir “hakaret” ve “yok sayma” tavrı içine girmeyeceğinden eminim. Mektubunuzu ve benim cevabımı kendisine de ilişikte iletiyorum.
Esasen, yalnız sayın Zırığ değil, Açık Radyo’daki tüm programcılarımızın, sorumlulukları altındaki yayınlarına böyle dolayımlı, imalı mesajlar koymama gibi temel etik ilkelere sıkı sıkıya bağlı olduklarından hiç şüphem yok.
Sevgili Gülin hanım,
Açık Radyo yayınlarının herhangi bir kesitinde, bunca zamandır bu müşterekin bağımsız yayıncılığını sürdürmesine imkân veren siz gönüllü destekçileri üzecek ya da hayal kırıklığına uğratacak birşey yapmamaya tüm ekip olarak büyük gayret gösteriyoruz. Ne var ki, gene de zaman zaman dikkatlerden kaçan, düşüncesizlik ya da dikkatsizlik sonucu meydana gelen “yayın kazaları” olabiliyor. Bunun için tüm ekip adına özür dilerim. Bir daha “yarın sabah açar mıyım” diye düşünmenize yol açmamaya çalışacağımızdan emin olabilirsiniz. Bundan sonra da ilginizi ve desteğinizi bizden eksik etmeyin lûtfen.
Sevgiler, selamlar, saygılar,
Ömer Madra
Açık Radyo programcısı ve yayın yönetmeni.
Sayın Madra,
Detaylı açıklamanız ve konuya gösterdiğiniz hassasiyet için çok teşekkür ederim. Cevabınızdan sanki Açık Gazete'nin 10 Kasım yayınını eleştirmişim gibi bir hisse kapıldım. Kesinlikle böyle birşey söz konusu değil. Programınız son derece özenli hazırlanmıştı; Benim eleştirim ya da şaşkınlığım sadece Yeşil Bülten adlı programın açılışıydı.
Ben her sabah yine Açık Gazete dinlemeye devam edeceğim.
İyi haftalar ve yayınlar dilerim.
Sevgiler, saygılar,
Gülin Akçin
Atina
Merhaba sayın Gülin Akçin,
Nazik cevabınız için çok teşekkür ederim.
Açık Radyo, dinleyicisi ile var oluyor.
Sevgiler, saygılar, selamlar
Ömer Madra