Sevgili Açık Radyo,
Ben Fırıl Kedi…Dinleyicinizim ve Şenlik yayınlarınızı evde olduğum sürece, sabahtan akşama kadar dinliyorum.
Evde olduğum sürece… diyorum çünkü evdekiler gelip gittikçe, kapıları her açıp kapattıklarında, bahçeye kaçmak en büyük keyfim ve heyecanım. Ev halkını kızdıran bu kaçışlarımdan sonra keyfim isteyince içeriye girmeyi hiç aksatmıyorum. Çünkü içerideki konforum ve rahatım dışarıdakinden ne yazık ki daha fazla. Yattığım yer sizi dinleyebileceğim bir kulak mesafesi kadar yakınımda.
Sinyal müziklerinizden, dirseklere, Galeyano metinlerinden Açık Yeşil gibi hemen her yayınınız ilgi alanımda.
Ehhh, sizi bu kadar dinleyen bir canlı olarak ben de destek çağrılarınıza kayıtsız kalamadım.
Bir program seçerek katkıda bulunursam “Aaaa, bizi bir kedi nasıl dinler ve destekler?” dedirterek sizi üzer miyim, kırar mıyım?… bilemiyorum ama çevre ve doğa duyarlılığınızla bizler için yeri göğü nasıl kaldırdığını bilen ve belki de insanlardan daha çok hisseden bu kainatın bir üyesiyim.Varlığınız benim huzurum ve yaşama bağlılığım açısından çok önemli.
Sindirim sistemi çok hassas bir kuyruklu tekir olarak bağışıklık sistemimi güçlendirici destek ilacımı bir ay erteleyerek 150 lira katkıda bulunmak inanın ayni yaşamsal önemde.
Evet, “ Pekala, Fırıl Kedi senin gelirin var mı ki de bize destek çıkıyorsun?”... diye soran Ömer beyi duyuyor gibiyim. Benim gelirim yok doğal olarak ama ben basbayağı bir tekir kediyim.
Kediler bilirsiniz üretmez ve kazanmazlar ama ne yapıp edip kazanan ve üretenlerin dizlerinin dibinden ayrılmayarak onların sevgisini kazanıp evlerinin bir üyesi olmayı çok iyi becerirler.
Benim katkımı da böyle bir artı değer olarak kabul edin ve ismim bu hoş kubbede sizin sayenizde yankılansın….
Sımsıcak sevgi ve mırmırlarımla….