Çok Sevgili Açık Radyo,
Öncelikle hazırladığınız 'Gezi Günlüğü' için çok teşekkürler. 15 gün geçmesine karşın hala ‘nooluyor yahu?’ diyebilecek kadar uzaylı olanlara dert anlatmak için çok işe yarıyor.
Bu sürecin bize öğrettiği pek çok şeyden biri ve belki de en önemlisi, özgür bir basın konusunda ne kadar gariban olduğumuzu göstermesi oldu. Tüm sürecin son derece de kötü niyetli bir algı yönetimi çalışmasına dönüştürülmesini aciz bir şekilde izlemek zorunda kaldık. Televizyon kanallarında yaşanan soytarılıkların önüne geçmek ve ‘gerçek’lerin toplumsal alanda yansımasını oluşturmak mümkün olmadı. Sosyal medyanın karanlık yollarında kendince yolunu bulmaya çalışanlar dışında çok geniş bir halk kitlesi hala olan biteni anlamakta, anlamlandırmakta çok zorlanıyor ve alışıldık reflekslerle, bu tarihi süreci yanlış algılıyor.
4 ölü, 45 i ağır 4500 yaralı konusunu bile birkaç polisin açığa alınması yoluyla örtbas etmeye çalışıyorlar. Daha önce de olmuştu ama hemen hemen tüm medyanın kör, sağır, dilsiz kalması ya da çok geç ve çok az ve çok seçerek konuşması, herkesin bir şeyler söylemekten bu kadar korkması, Ethem’in vurulduğu görüntülerin bile hala yayınlanmıyor olması vs. vs. siz hepsini zaten biliyorsunuz.
Tüm bu toz duman içindeki varlığınız için de ayrıca bir kocaman teşekkür.
İstek konusuna gelince, iki tane. biri küçük biri büyük.
Diyorum ki, malumunuz bu direnişin en önemli aracı olan o mobil araçlar telefonlar, tabletler vs. herkesin elinde. Siz de şu güzel sitenizi akıllı telefonların ve tabletlerin kullanabileceği aynı güzellikte bir mobil aplikasyonla destekleseniz. O aplikasyon üzerinden İstanbul dışında sizi dinlemekte çok zorlanan bizlere doğrudan açık radyo dinleme olanağı sunsanız. Başka aplikasyonlar var biliyorum ama onları hiç kurcalamadan direk ulaşım sağlasanız. Sitedeki makaleleri koysanız. anladınız işte, açık radyo mobil yüzünü gerçekleştirse diyorum yani. Bu mobil aplikasyonu bir ücretli bir de ücretsiz versiyon olarak tüm işletim sistemleri için yayınlasanız. Biz, yani sizin destekçileriniz de orada ücretli olan aplikasyonu seçip, size düzenli olarak aylık 5-10-20 işte neyse lira ödeyerek desteğimizi sağlasak. Ayrıca o aplikasyon aylık ödemek istediğimiz miktar seçeneği olsa, isteyen istediği kadar ödeyerek normal dinleyici destek sistemi gibi düzenli katkı sağlasa. Güzel olma mı?
RTÜK televizyon kanallarına ceza verince bir arkadaşım ceza yiyen kanallara bunu önerdi ve ücretli aplikasyon koyun, neyse RTÜK’ün kestiği ceza biz ödeyelim dedi de, ordan aklıma düştü. Bence siz bu öneriyi bi değerlendirin. hem tüm dünyadaki dinleyicilerinizi / destekçilerinizi hep beraber artıralım, hem de biz size tüm içerikle daha kolay ulaşalım.
İkinci istek ise sizin yapmanızdan çok ön ayak olmanızı beklediğim bir şey. Pek çoğu zaten sizin destek program dönemlerinizde gönüllü programcınız olan, çeşitli televizyonlardan sürülmüş televizyonculara ön ayak olacak bir kampanya başlatsanız da, şu yurdum insanı özgür ve kainatın tüm renklerine açık bir televizyon kanalı nasıl olurmuş bir görse. Bu programcılar gezi parkında destek için değil de, gezi parkını haber yapabilmek için oraya gidebilse, yaptıkları haberleri yayınlayacak bir yer bulabilse… Yanlış anlaşılmasın Açık Radyo'yu televizyona dönüştürün demek istemiyorum, Açık Radyo macerasının aynısını televizyonda yapmaya kalkışacak bir grup deli bulup, bunu onlara bizim adımıza önerir misiniz diyorum sadece. Yani bir tür Açık Radyo dinleyicisi için elçilik ama en azından bu işe kendini atabileceğini düşündüğünüz kişilerin bu öneriyi duymasını sağlamak belki mümkün olur. Biliyorum ki ulusal yayını işgal eden tüm zırva kanallardan bir tanesini satın alıp onu bir özgür haber kanalına dönüştürmek çok zor bir iş ama bi yerinden başlanması lazım, çünkü bu direnişin sağladığı demokrasi anlayışının; siyasi partileri, parlamenter sistemi önemsizleştiren doğrudan demokrasi arayışının, güçlü ve özgür bir medya olmadan çok uzun süre yaşama şansı yok ve ne yazık ki bu konuda asıl mücadele edilmesi gereken alanda da evlenme programlarını yapanlar ve yurdun dört bir yanında gencecik çocuklara gaz fişekleriyle ateş edilirken o evlendirme programlarını izleyenlerle yapılacak bir dert anlatma mücadelesi var. O mücadelede yol çok uzun ve çok meşakkatli ki, özgür bir haber televizyonu o yolu aydınlatacak deniz feneri olabilir.
Haddini aşan ikinci istek için ne olur kusura bakmayın, ancak yapacak bir şey yok çünkü şu anda o deniz fenerinin yerinde siz varsınız. Ancak bir radyonun ışığı ancak bizim birbirimizi görebileceğimiz kadar aydınlık sağlıyor, başkalarının da bizim gördüklerimizi görmesi için daha güçlü bir şeye ihtiyaç var.
Bizler sadece dinleyici izleyiciyken, işin içindeki insanların bu ihtiyacı çok daha derinden hissediyor olması gerek. Benim tüm bu yazdıklarımın asıl meali, biz dinleyici izleyiciler her türlü desteğe hazırız, yeter ki özgür, korkmadan konuşan ve birilerinin düdüğü olmayan basın alanını genişletelim.
Ama tüm bu yazdıklarım bir yana asıl şunu demem gerek, iyi ki de varsınız!
Hadi sağlıcakla