Sevgili Açık Radyo
Öncelikle 18 yıldır hayatımda olduğunuz ve bu süreçteki yayıncılığınız için teşekkürler....Cuma sabahı Açık Gazeteyi dinlerken ruh halim 'umarım çocuklar direnebilirler' şeklindeydi . Bir o kadar orada olmak isterken, bir o kadar da çıkacak olaylardan tedirgindim. Benim babam 1 Mayıs 1977'de Taksim 'de çıkan olaylar neticesinde silahla yaralanmış bir polis, 36 yıldır tekerlekli sandalyede ... Bize öğrettiği en güzel şey nefret etmemek ve tek istediği söz hiçbir eylemde Taksim'de olmamak..42 yaşındayım, 3 gündür kardeşimle beraber Taksim'deyiz .. .Annemle babamın haberi yok, (onlar bizi mahalleli ile beraber protesto gösterisinde sanıyor! ...) Üzgünüm, başbakanın tariflediği birkaç çapulcu ya da kaymak tabakası tarifine uymuyorum ...Herkesin eşit haklara sahip, nefret dilinin törpülendiği, demokratik bir Türkiye hayalimi devam ettirmek için oradayım, her kesimden çoğalan genç insanları görmek ve keyfini sürmek için ordayım, kendi kuşağımın yetiştiği apolitik zeminden buraya varıldığı için ordayım ... Kızıma 'anne neden dahil olmadın' diye hesap vermemek için ordayım .... Şebnam Ferah' ın okuduğunuz mektubuna yürekten katılıyorum, ben de özür bekliyorum ...Değişimin şiddetle gelişmemesi umuduyla ... Ummak istiyorum, şimdi müsadenizle, GEZİ'deyim....
Sevgiyle kalın, Ayşe