Şahin Tekgündüz

Dinleyicilerimizden
-
Aa
+
a
a
a

Sayın Levent Öget,

Açık Radyo'nun özellikle de caz programlarının dinleyicisiyim. Bugünkü programınızı da dinledim. Caz dinletileri, caz etkinlikleri, özellikle caz izleyici ve dinleyicileri konusunda yararlı ve ilginç bir programdı.

Açık Radyo'nun en benimsediğim yanlarında biri, seçkinciliğe ve seçkinci tavırlara karşı bir yayın politikası izlemesi. Oysa sizin bugünkü programınıza tam bir seçkinci tavır egemendi ve bunu yadırgadım. Türkiye toplumundaki yaygın müzik kültürünü ve beğenisini tartışmayı gereksiz buluyorum ve caz müziğinin sadece genel müzik bilgisi ve kültürü gelişmiş seçkin bir kesimin sevdiği ve dinlediği bir müzik türü olduğunu düşünüyorum. Cazın ve özellikle klasik müziğin yaygınlaşmamasının temelinde yatan toplumsal ve kültürel nedenleri çok iyi biliyoruz. Ancak son yıllarda, olumsuz yöndeki tüm gelişmelere rağmen özellikle kentlerde yaşayanların müzik algısının değişmekte ve nitelikli (bu, cazı ve klasik müzik için benim öznel değerlendirmem) yabancı müziğe eğilimin artmakta olduğunu gözlüyorum. Bu yargımın pek çok kanıtı var. Bir tek örnek bile bu savımı doğrulamak için sanırım yeterli: Afyonkarahisar'da her yıl düzenlenen caz festivali… On yıl önce bunu hayal bile edemedik.

Sayın Öget,

Durum böyle iken programınızdaki iki konuşmacının caz izleyicilerinin düzeyi konusundaki değerlendirmelerini yadırgadım ve Açık Radyo'nun yayın anlayışına da aykırı buldum. Türkiye'de bugünden yarına bilgili, bilinçli ve düzeyli bir caz dinleyicisi elbette oluşmayacak. Caz kulüplerine, özellikle de caz konserlerine gelen ve davranışlarıyla bilgili, bilinçli ve düzeyli izleyicileri rahatsız eden kesimden yakınmalı mıyız, yoksa bu gelişmeyi destekleyerek, cazı belli bir seçkinci kesimin sınırlarına sıkışmaktan kurtarmaya mı çalışmalıyız? Bir müzik kültürü ve sevgisi ancak dışlamayarak, sabırla dinleterek, izleterek, öğreterek aşılanabilir ve geliştirilebilir. Sizin programınızın temel işlevlerinden birinin de bu olduğunu düşünüyorum. Lütfen biraz anlayış ve biraz tahammül. Toplumsal yapının evrilmesine seçkinler, ki onların aynı zamanda aydın olduğunu düşünmek istiyorum, katkıda bilinmazsa bunu başka kimden bekleyeceğiz? Bilmem yanılıyor muyum?

Saygılarımla,