Sayın Madra, Naiflik suç olsaydı her halde ağır cezada yargılanırdınız; Ve müebbet almanız kaçınılmazdı. Hırant Dink'in katledilmesindeki elleri hala görememeniz çok ilginç. Bu cinayet Ergenekon davasına bağlanacaktı ama ellerine ve yüzlerine bulaştırdılar. Bu cinayet ve diğerleri yani Zirve Yayınevi ve Rahip Santoro cinayetleri ayni odakların himayesinde işlenmiştir. Bugün, Ogün Samast'ı koruyanlar bellidir. Hırant'ın arkadaşları diye ortaya atılanlar şunu hala göremedilerse çok yazık! Bu cinayetin azmettiricileri ve planlayıcıları, devlet içinde korunmaktadır. Malum Sivil Toplum Kuruluşu (!) nun üzerine gitmedikçe bu cinayet faili meçhul olarak kalacaktır. Mahcupça da olsa, başbakanın soruşturma izni vermediğini ve dolayısıyla soruşturmayı engellediğini söyleyebiliyorsunuz ama yetmez. Geçmişe takılıp güya eregenekon denilen örgütün faili meçhul cinayetlerine takılıp kalmak yerine daha çok taze, bir seri cinayetin aydınlatılmamasını dert etmiyorsunuz. Kaldı ki, CHP, bir çok kez teşebbüs etmesine rağmen Akepe engelini geçememiş ve faili meçhulları araştırma komisyonu kurulamamıştır. Kamuoyunda "Taş atan çocuklar" yasası olarak bilinen yasaya CHP, bugünleri görerek bir takım istisnalar koymak istemişse de bu durum, Akepe tarafından engellenmiştir. Bundan hiç bahsetmiyorsunuz. Bu yasa zaten Ogün Samast'a yarasın diye çıkarıldı. Bu bir iddia değildir, vakıadır (tabii görmek isteyenlere) ama bu yasa çıkarılırken asla o polise taş atan çocuklar düşünülmedi. Bir akıl bu yasayı sırf Samast'ı kurtarmak için çıkarttı. O kadar taraflı yayın yapıyorsunuz ki, bu konuda canı pahasına araştırma yapan ve kamuoyunu aydınlatmaya çalışan Sayın Nedim Şener'i bile konuşturmak aklınıza nedense gelmiyor. Madem bu kadar hassassınız faili meçhul cinayetler konusunda, niye onun görüşlerine baş vurmuyorsunuz? Çünkü iktidarı suçlayacaktır; çünkü cemaati suçlayacaktır; çünkü bir takım polisleri suçlayacaktır. Şunu görün artık! Bir güç bu cinayetin arkasındadır. Ama aydın ahlakınız bunu sorgulamaya yetmemektedir. Bu nedenle de bu cinayetin planlayıcıları ve niyetleri, bu iktidar olduğu sürece asla ortaya çıkmayacaktır. Bu durumu anlamak sizi incitiyor mu bilemem ama beni incitiyor. Bilmem kaç yıl önce olmuş bir takım ölümlerin peşine düşerken göstediğiniz enerji ve çabayı eğer bu cinayet için göstermezseniz, sizler asla Hırant Dink'in arkadaşarı olmaya ve aydın sıfatınızı hak etmeye layık değilsiniz! Saygılarımla Faruk Ertızman
Sayın Ertızman,
Daha önce bize vermiş olduğunuz muhtıranın içeriğine uygun bir yayın çizgisini hayata geçirmekle ilgili sıkıntılarımız olduğunu üzülerek kabul etmek zorundayız. Naiflik neyseki suç olmadığından müebbetten yırtmış olsak da, sizin vicdanınızın mahkemelerinde sürünme ihtimaliniz yüksek görünüyor.
Öncelikle TMK mağduru çocukların ne şekilde cezaevlerine konulduğunu hatırlatmaya çalışayım. Açık Gazete'de yüzlerce kez hiddetle konu ettiğimiz üzere, 2007'de Hükümet Terörle Mücadele Kanunu'nda değişikliğe giderek reşit olmayanların da "terör suçlarından" yargılandıklarında yetişkinliğe terfi edeceklerini açıklamıştı. O zamandan bugüne binlerce çocuk "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına propaganda yapmak" gibi bir garip suçlamayla hapislerde çürütüldü. Bu süreç, özellikle Kürtler'in ve az da olsa onlara batıda destek veren vicdan sahiplerinin ve tabii Çocuklar İçin Adalet Koalisyonu'nun can siperane çabalarıyla tersine çevrildi. Yani Samast'ı çıkarmak üzere yasa çıkardılar gibi garip bir perspektif en azından bu mücadelenin içineki binlerce insana hakaret sayılır. Lakin çocuklar (26'sı hariç) özgürlüklerine kavuştular, tabii şimdilik..
İkinci iddianız olan Hrant Dink cinayeti ve aydılatılmasıyla ilgili tavır almadığımız iddiasını özür dileyerek iade etmek zorundayım. Suikastten beri gerek kişisel hayatında, gerek yayın içeriğinde değişikliğe gitmek zorunda hissetmiş, davaları ve eylemleri takip eden, örgütleyen insanlarla konuştuğunuzun farkında olmadığınızı umut ediyorum.
Lafı çok fazla uzatmayacağım. Aydın olmak gibi bir iddia ile hareket etmediğimizi defaatle söyledik. Aktivist olmak gibi bir iddiamız var. Eleştirecekseniz bizi buradan eleştirin. Ancak, vicdani hatalar yaparak bizi cidden yaralamış iki olayı garip bir şekilde bağlayıp ilgisiz kaldığımızı iddia etmeniz iletişim yollarını zorlayan bir tavır. TMK Mağduru çocuklar ve Dink cinayeti için gerçekleştirilen tüm örgütlenmelerin içinde yer alan insanlara böyle suçlamalar getirmek, konuları AKP-CHP ikileminden öte okuyamamak eminim sizi zorluyordur. Ama bize hakaret etme noktasına gelmeniz de, Ömer abiyi bilmem ama en azından beni zorluyor. Yazdıklarınızı bir kez daha gözden geçirmenizi dilerim.
SaygılarımlaAvi Haligua
Sayın Ertızman,
Öncelikle Avi'nin sabır ve inceliğine hayran olduğumu, saniyen, kendi adıma, nezaket sınırlarını adamakıllı zorlayan mektuplarınıza artık cevap vermeyi düşünmediğimi belirteyim.
Saygılar,Ömer Madra