Sayın Oran,
Açık Radyo'yu, ona 'radyom' diyecek, onun tavırlarına öfkelenecek kadar benimsemiş olduğunuz için çok teşekkürler. Ancak, Açık Gazete programında Cumartesi günü Ankara'da yapılan Cumhuriyet mitingine yeterince yer ayrılmadığını düşünmüyorum. Son iki gündür gazetemizin "manşet" konusunun Cumhuriyet mitingi olduğunun umuyorum siz de farkındasınızdır. Mitinge dair çeşitli görüşlere sahip, farklı boyutlarda haber ve yorum yazısını sizinle, yani dinleyicilerimzle elimizden geldiğince paylaşmaya çalıştık. Bu yayını televizyonlarda gözümüze ilişen ayrıntılar ve internet sitelerinden aldığımız haberlerle de beslemeye çalıştık. Konuyu elimizden geldiğince etraflı ele almaya çalıştığımıza inanıyor, Açık Gazete'nin bu konuya "kapalı" olduğunu söylemenin haksızlık olduğunu düşünüyorum doğrusu.
Tandoğan Meydanı'nda toplanan kalabalıkları küçümsediğime dair bir his uyandırdıysam lütfen özrümü kabul edin, niyetim ya da düşüncem bu yönde değildi. Ancak alanda toplanan kalabalıkların darbe istedikleri için orda olmadıklarından emin olmama rağmen, mitingi kimin düzenlediğinin önemli olmadığına dair savınıza katılamayacağım. Kanımca, eylemin çağırıcısı olarak kürsünün de sahibi olan, Şener Eruygur'un başkanı olduğu ADD'nin düşünce ve söylemi, alandaki tüm insanlar adına medyadan bize yansımıştır. Kitlesel eylemin amacı, tek tek bireylerin görüşlerini ve farklılıklarını yansıtmak değil, onların tek bir söylemin arkasında durduğunu göstermektir. Sayın Eruygur'un hakkındaki iddialar mahkemece açıklığa kavuşturulana kadar zan altında olduğu gerçeği benim istek ve düşüncelerimle alakalı değildir. Benim AKP'nin savunucusu ya da yandaşı olmadığımı, bir dinleyici olarak bildiğinizden eminim. Sadece, Türkiye'de dine dayalı olsa da olmasa da totaliter bir rejimin inşa ediliyor olduğunu düşünmediğim için daha serinkanlı bir tavır takındığımı umarım kabul edersiniz. "Ankara'daki o küçümsediğin yüzbinler" diye ifade ettiğiniz kalabalıkla inanın bir sorunum yok. Fakat, çeşitli sebeplerle içinde azınlık olduğum bir toplumun parçası olarak -bana kalırsa uzak bir ihtimal olan- "karşı devrim" başarıyla sonuçlanırsa kimse tarafından kurtarılmayacağımı bilecek kadar deneyim sahibiyim. Üstelik insanların kendilerinden başka kimseyi kurtaramayacağını düşünürüm. Yine de nazik garantiniz için içten teşekkürlerimi kabul edin.
Açık Radyo, manifestosunda da belirttiği temel ilkelere uymaya çabalayan, tüm seslere, hoşuna gitsin ya da gitmesin, açık radyodur. Zaten, kâinatın sesini çıkartma gibi bir işlevi olduğunu iddia edemeyeceğini düşünerek kâinatın seslerini dinlemeye karar vermiştir. Bu sebeple "kapalı" ya da "açık" gibi göreceli kategorizasyonları rehber edinmek yerine insan hakları ve ifade özgürlüğünü temel alır.
Açık Radyo'nun bir sivil insiyatif, merkezden kumanda edilen bir yapı ya da yönetim kurulu kararıyla hareket eden bir şirket olmadığını size hatırlatmak zorundayım. Örneğin, Hrant Dink'in cenazesine Ömer Madra, ben ve başka Açık Radyo çalışanları ve programcıları katıldılar. Ancak bu, "ekibin" toplanması şeklinde değil, bireysel kararların geçerli olduğu, nihayetinde de bireylerin, sadece kendileri adına katıldığı bir tepki eylemiydi. Tandoğan'da gerçekleşen mitinge de katılan Açık Radyo programcıları (çalışanlarımız, çalıştıkları için Ankara'da
bulunamadılar) olduğundan eminim. Umarım tüm bu kırgınlıkları geride bırakabilirsiniz. Sabahları bizi dinlemeye devam etmeniz dileğiyle. İlginiz için çok teşekkürler, iyi çalışmalar.
Not: Ersel Bey, pazartesi sabah program devam ettiği için sizinle görüşemedim. Programdan sonra aradığınız numaraya geri döndüm. Ancak sizi bağlatabilmem mümkün olmadı. Haberiniz olsun istedim...
SaygılarımlaAçık Gazete ekibi adına Avi Haligua
Açık Radyo 14 Nisan mitingi yüzünden sınıfta kalmıştır... radyomu kaybettim çok üzülüyorum... 'Hepimiz Hırantız' dövizi taşıyan o kadar çok arkadaşıma rastladım ki inanamazsınız ama Açık Radyo bu konuya KAPALIYDI, yüzbinlerce insanın kaygılarını demokratik bir biçimde göstermesini küçümsedi. Sevgili Avi seni keyifle dinler söylediklerine katılırdım ama sen sanırım karşı devrimin farkında değilsin... eğer savunduğun insanlar yaptıkları karşı devrim başarıyla sonuçlanırsa onların elinden seni Ankara'daki o küçümsediğin yüzbinler kurtaracak, merak ediyorum acaba sen başka bir Türkiye'de mi yaşıyorsun... şimdi gelelim sizin takıldıklarınıza; efendim ADD'nin başkanı darbeciymiş oradaki hiç kimsenin umurunda değildi o adam oradaki insanlar sessiz sedasız alttan gelen karşı darbeyi önleme çabası içerisindeler sizin farkında olmadığınız... ve efendim oradakiler için demokrasiden önce cumhuriyet geliyormuş özür dilerim cumhuriyet olmayan kaç tane demokrasi var bi sayarsanız sevinirim ben sizin kadar bilgili değilim... BİZ DARBECİ DEĞİLİZ... DARBE OLMASIN DİYE SİVİL İNİSİYATİF ORADAYDI AMA AÇIK RADYO YOKTU VE UTANMADAN BUNU SÖYLEMEYE ÇEKİNMEDİ... ARTIK ADINIZI DEĞİŞTİRMENİN ZAMANIDIR...
Ersel Oran