Bülent Dinçadam

Dinleyicilerimizden
-
Aa
+
a
a
a
Her yıl bir önceki yıldan daha fazla fosil enerji hammaddelerini çıkarıp bileşimlerindeki karbonu yakıp atmosfere saldık. Geçtiğimiz 2004 yılında 2003 ten daha fazlasını elde edip enerjisinden yararlandık. 40 yıl öncesinin 700 katını 2004 te tükettik. 2006 dan sonra bu artış sürmeyecek belki. Birkaç yıl sonra da artış değil azalma başlayacak. İnsan dünyayı tarım yaparak değiştirmeye başladı. Tükettiklerini uzaklara yürüyüp toplama, avlama yerine, yerleştiği bölgede yetiştirmeye başladı. Toprağı kazarken önce kendi gücü ile yaptı. Kendi enerjisini kullandı. Daha sonra evcilleştirdiği hayvanların gücünü kullanmaya başladı. Bu aya gidişten çok daha önemli bir gelişme sıçraması. Sonra akan suyun, rüzgârın enerjisini kullandı. Ağaç ve kömür enerjisini ısınmak için kullanırken bunun dışında geliştirdiği teknolojilerde sadece metal elde etmek için kullanıyordu. Dünyayı değiştirmeye başladıktan 9.000 sene sonra 1760larda icat ettiği buhar makinesi ancak 200 yıl öncesinde kumaş dokuma ve taşımacılık işlerinde kömür kullanılarak yaşantımıza girdi. 1900 yılında 1,5 milyardan az olan insan, hayvan ve kendi gücü ile tarım yapıyordu. Bir yıl sonra 7 milyar, bu artış hızıyla 10 yıl sonra ise eğer olabilirse, 11 milyar olacak nüfusu beslemek için, hayvan gücü yetmiyor. 1970 te 4 milyar insanı beslemek için makineli tarım şarttı ve besinlerimizin %90nını böyle elde ettik. Bunların dışında boş verin çamaşırı, bulaşığı bile makine ile yıkıyoruz. Böyle yaşamayı sürdüreceksek bu makineleri çalıştırmak için enerji gerek. Petrolün tükendiğini duyup bunu da kavrayabilenlerin akıllarına ilk gelen, günlük yaşamımızda vazgeçilmez olmuş otomobil, biraz ötesini düşünebilen azınlığın aklına da uçak geliyor. Kimsenin aklına tarımı makineli yapmak zorunda olduğumuz gelmiyor. Bunun farkına varabilen birkaç kişi ise diğer çok önemli sorun olan suyun durumunu bilenler. Su sorununu duyup inanlar ise sadece içtiği temizlendiği suyu sanıyor, evlerde kullanılanın 4 katını yeraltından çıkararak ve barajlarda biriktirerek tarımda kullandığımızı bilmiyor. Bunun dışında tarımda yağmurun önemi çok büyük. Değişen iklimin bunu etkilediğini ülkemizde kaç kişi biliyor acaba. Türkiye, iklim değişiminden en fazla etkilenecek bölgelerden, tarım ülkesi olduğumuz halde bu konuda yapılan herhalde yağmur duasına güvenmemiz dışında bir şey yok. Evimizi en fazla kirleten ülke olan Amerika'nın Kyoto kararnamesine karşı çıkması yanında bizim de böyle davranmamız normal. Böyle yaşamak için petrolün alternatifi olarak, o da fosil enerjisi olan doğal gaz dışında henüz bir şey yok. Fosil enerjisinin artık tükenmesi iyi haber, evimizin havasını en fazla 20-25 yıl daha karbondioksit ile kirleteceğiz. Az kaldı gibi gözükse de, bu süre zehirlenmeyip başka yollardan kendimizle birlikte üç yüz milyon yıldır yaşayan hamamböceklerini dahi öldürmek için yeterli gözüküyor. Bunlar karamsarlık değil, geleceği görmek. Hiçbir zaman aynı olmadı hiçbir şey, sürekli değişiyor herşey, 3.5 milyon yıldan önce hominid mi vardı dünya bizi yarattı, biz de onun bir parçası olarak değişimine katkıda bulunduk. Önceleri daha iyi yaşamaya doğru, ama şimdi yaşlanıyoruz artık. Keşke sigara içmeseydik daha çok yaşardık demenin de zamanı geçti. Tiryakilik kötü, ama şimdi bırakırsak birkaç sene yararı olabilir belki.