Nesrin Hacıoğlu

Dinleyicilerimizden
-
Aa
+
a
a
a
Sevgili Açık Radyo çalışanları,Sevgili programcıları,
 
Açık Radyo bir hayalin sonucu kuruldu, hepimiz dinleyiciler ve  programcılar olarak bu hayali dinliyor, ona seviniyor, bazen birlikte üzülüyor, haksızlıklara karşı mücadele ediyor, barışı savunuyor ve daha binlerce şeyleri bu hayalın sonucunda yaşıyoruz. Evet Açık Radyo bir hayaldi ve gerçekleşti ama o aynı zamanda benim için bir hayal okuludur. Bize hayaller kurmayı öğretiyor, daha iyi, daha yaşanabilir bir dünyanın mümkün olduğunu düşünmemize teşvik ediyor. Hayaller olmadan bu dünya çok tatsızdır.
Ben de Açık Radyo için 5 yıl sonrası için 2 günden beri hayal kuruyorum ve sizinle hayalimi paylaşmak istiyorum.
Güzel, güneşli bir sabah. Eski ama mükemmel şekilde restore edilmiş, sarıya ve bordo kırmızıya boyanmış 4 katlı bir binanın önündeyim. Burası Açık Raydo'nun yeni binası. Güzel, demir kapısından içeriye giriyorum, büyük aydınlık bir girişin hemen solundaki salonundan taze fırından çıkmış tarçın kurabiye kokusu ve çay bardağın şıngırtıları yükseliyor, biraz sonra yayına çıkacak insanların kahkaları duyuluyor, oturmuş çaylarını yudumluyarak sohbet ediyorular. Burası Açık Kahve'dir. Kokuyu içimize çektikten sonra zarif merdivenlerden yukarıya çıkıyoruz. Duvarlar, harika çiçekler, kuşlar ile boyanmıştır. Bu binanın eski metruk hali aklıma geliyor, bu binayi temizleyebilmek için 5 kamyon çöp atığımızı gönüllü olarak, hepimiz Açık Radyo'ya bu binayı kazandırmak için nasıl canla başla çalıştığımızı, bugünkü haline getirdiğimizi hatırlıyarak gülümsüyorum. Bu binanın her bir metre karesi sevgiyle yeniden yaratılmıştır. J
Üst katta çıkıyoruz 3 ayrı stüdyo görüyorum. Koridorda Deniz elinde yayın program listesiyle koşuşturuyor. Tanımadığım birileri fısıldaşarak birbirilerine bir şeyler söylüyorlar az sonra Özel Dinleyici Destek programı başlayacak. Ömer Marda yorgun ama mutlu sesiyle yayına başlıyor. "Merhaba Türkiye, Merhaba Dünya, Merhaba Kâinat". Onun ses titreşimlerle birlikte mikrofondan girip, kablolardan ve bir uydu anteninden geçip atmosfere fırladık. (Hayal değil mi, istediğimizi her şeyi yapabiliyor ve tüm şekillere girebiliyoruz.) Dünyanın etrafında dolaşan ve tüm Türkiye'yi kapsayan bir uyduya çarptık. Evet evet AR tüm Türkiye'ye yayın yapıyor yaşasın J diyerekten tekrar 2. kata dönüyoruz. Diğer yan stüdyoda ise başka bir programın kaydı yapılıyor. 3'cü büyük stüdyo ise  müzik grupların kayıtları için kullanılıyor, biraz sonra dünya müziği yapan bir grubun kaydına başlanacak aman dikkat, geçen tubacıya çarpmayın! Biz gezimize devam edelim. Üst yönetim katına çıkalım. Gene bir Dinleyici Destek Günü'dür ve içerde tatlı bir telaş yaşanmaktadır. 10-15 kadar gönüllü var hepsi gülümseyerek Türkiye'nin ve Dünya'nın her bir köşesinden  gelecek ilk telefonları bekliyorlar, Nilgül, Ayşe, Meral Hanım, oradan oraya koşturmaktadır, gönüllere sürekli bir şeyler anlatıyorlar, onlar da kafa sallıyorlar. Armağan ise çekime gelen TV kamerası önünde röportaj veriyor. Biz onları rahatsız etmeden 4'cü katta çıkıyoruz, burası Açık Okul'un katıdır. Burada çeşitli sanat dalların dersleri veriliyor. Karşımıza bir bulut gibi üzerimize gelen,  gülerek birbirlerine bir şeyler söyleyen, beyaz tütüleri içinde 13-14 yaşlarında balerinler koşarak yanımızdan geçiyorlar. Bale dersi az sonra başlayacak. Kapısı açık bir odanın yanından geçiyoruz. Orada resim dersi veriliyor, en arkadaki ressamın panosuna göz atıyoruz, pembe bir gül çiziyor. Bu arada dikkatimizi yan odadan "Kulis sesleri" programına benzer garip sesler duyuyoruz. Bir grup genç aktör prova yapıyor, yeni bir oyunun üzerinde çalışıyorlar. Diğer odadan ise harika bir keman sesinden sonra gıcırdatarak, kulak tırmalıyıcı tınılar çıkartan keman seslerini duyuyoruz. Keman çalmayı öğrenen minik kemancıların sesi. Evet Açık Radyo, seninle ilgili kurduğum hayalim buydu. Belki biraz uzun ve fazla hayalci oldu, belki bana gülebilirsin de ama olsun sen de yaklaşık 10 yıl önce hayal olarak Kâinat'ta dolaşırken sana birileri gülüp kurucuların seni kurmaktan vazgeçseydiler bu günleri görebilir miydin? Onun için hayal edelim ki gerçekleşsinler. Hayal kurmazsak hiç bir şey olmaz.Hep böyle hayalci bir radyo ol emi J!
Sevgilerimle