Her sabah evimizdesiniz. Açık Radyo da gün içinde evdeki tek açık radyo.
Onun için bizim gibi sadık müşterilerin diyecekleri sizin için önemli
olmalı.
Bu sabah Perşembe yayınınız bence mükemmele doğru giden yolda bir
aşamaydı.
Bilmem farkına vardınız mı? Çünkü, ikiniz de formunda olduğunuz zaman
Kavuklu ve Pişekar, Punch and Judy gibi bir doğal ikili oluşturuyorsunuz.
Bunu hep böyle yapmanız lazım. Ömer Madra daha çok espri yapmalı. Şerif
Erol
daha az çekinerek yanıt vermeli. Örneğin bu sabahki Koray Aydın haberine
tepkiniz türünden ince alaylı, cynical, ama sophisticated bir dil
cambazlığı
ve espri bekliyoruz sizden.Çünkü zaten hammaddeniz bizim gazeteler.
Oradan,zaten har har har okuyup görebiliriz. Önemli olan, Batı'da yapılan
türden ince zekaya dayalı kelime oyunlu empromptü bir diyalogla the humour
behind the facts'i bize sunmanızı bekliyoruz. Tanıdıklarımın da sizden
beklentisi bu... Yoksa, Açık Radyo'nun diğer katkıcıları, çekinmeden
söylüyorum, herşeyi sadece kendileri için yapıyorlar. Herkes herkesi
tanıyor, körlerle sağırlar birbirini ağırlar şeklinde kendi aralarında
konuşup, kendi aralarında gülüşüp, bo bol birlerine "sevgilibilmemkim"
deyip
keyif yapıyorlar. Bize de kenardan, bu konuşmalara kulak kabartmak
kalıyor.
Hatta bazen "acaba onların özel konuşmalarını dinlemekle hata mı
diyorum?"
diye bile düşündüğüm oluyor. Çünkü bize "dinleyici" muamelesi yapmıyorlar.
Sanki oturma odalarına mikrofon konulmuş da biz de tesadüfen dinliyormuşuz
gibi bir umursamazlık... Dili en yavaşların bile "sohbet ustası" diye
tanıtıldığını görünce hele, bu ahbapçavuş ilişkisi daha da belli oluyor...
Ama yine de evimizdeki tek açık radyo Açık Radyo... Ve sizin
flagship,sabahki konuşmalarınız. Bunları,çok daha ince esprili ve sürekli
dokundurmalı istiyoruz. Sade biz değil, sizin tanımadığınız, sizin
çevreniz dışındaki bir çok arkadaşımız da.... Bizim, medyanın kenarında yani Bilgi
İletişim Fakültesi/Bilişim şirketi Interpo ve onun yayını BTHaber,bilişim
fuarı ve bilgiteknolojileri alanı/Halkla İlişkiler gibi bir kulvarda
dolaştığımızı eklemem gerekir ki bizim gibi düşünenlerin en azından hangi
kesimlerden olduğunu tahmin edebilesiniz diye... Selamlar.Edip EmilÖymen
(bir çok kişi adına)