İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, Çağlar Boyu İstanbul bölümünde sergilenen yerleştirmesi, İstanbul'un Hayaleti üzerine konuşmak için Handan Börüteçene ile Açık Radyo'da Açık Dergi programında buluştuk.
1999'dan beri farklı yerlerde sergilenen, kendine farklı isimler edinen yerleştirmesi "Kendime Gömülü Kaldım" üzerinden, bilinen ilk şair, İstanbul ve varolmak üzerine konuştuk.
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ve UniCredit işbirliğiyle düzenlenen sergi Ocak ayının sonuna kadar görülebilir.
İndirmek için: mp3, 38.8 Mb.
17 Aralık 2014 tarihlerinde Açık Radyo’da yayınlanmıştır.
Açık Dergi Söyleşileri’nin podcast servisine ulaşmak için tıklayın.
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık sergiyle ilgili tanıtımından kısa bir bölüm şöyle: “Serginin doğum yazısında İstanbul’u ‘Gönlüm kırık… Her yerinden kırık, paramparçayım, her parçam bir başka yerde… Savrulup durmaktan yoruldum’ diye anlatan Börüteçene, bu sergiyle İstanbullular’ı şehirlerine sahip çıkmaya çağırıyor. Kendime Gömülü Kaldım Sergisi”nde Handan Börüteçene, İstanbul’un Hayal’et’ini görünür kılmak için diktiği bir giysi heykel ve bu giysi heykelin çektirdiği hatıra fotoğraflarından oluşan yerleştirmesiyle bugünkü hemşerilerine kendini hatırlatmaya geliyor. Yapıtının doğum yazısında ‘Bu şehir dört yüz bin yıldır insan kalbinin hiç durmadan attığı sonsuz bir nefes / Hemşerilerim bu sonsuz nefesin belleğinden niye kaçıyorlar bir tür anlamıyorum?’ diyen Handan Börüteçene, dünyanın en eski arkeoloji müzelerinden birinin kökleri arasında, bugün İstanbul’da yaşayan insanların tarihle ilişki kurma biçimlerini sorguluyor. Doç. Ahu Antmen, serginin katalog metinlerinde Handan Börüteçene’nin yapıtını ‘Bugün Börüteçene gibi hatırlamayla uğraşan sanatçılar, farklı kaygılarla ve farklı biçimlerde, izleyiciyi aslında yeni bir gelecek bilincine çağırıyorlar. 1970’lerin sonundan bugüne uzanan üretimiyle Türkiye sanat ortamında bellek, arkeoloji, kültür ve tarih kavramlarını alternatif ifade biçimleriyle sorunsallaştıran ilk sanatçı olan Handan Börüteçene, en baştan beri bu yöndeki merakını ısrarla sürdüren bir Mnemosyne,”* diye tanımlıyor. Mnemosyne*: Yunan Mitolojisi'nde hafıza tanrıçası.” Kaynak: Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık