Hülya Demircan - Evet sevgili Açık Radyo dinleyicileri, yeni bir programda yine eski konuklarımla beraberim. Geçen haftayı dinleyenler hatırlayacaklar. ABD’den Bill Kelly ve Brezilya’dan Clovis Borges geçen haftanın konuğuydular (“Özel sektör STK’lerdeki fırsatları keşfediyor”).
Geçen hafta Clovis ve Bill ile kendilerinin ne gibi gönüllü çalışmalar yaptıklarını konuşmuştuk. Bill hem sosyal girişimciliği destekleyen bir kuruluşta, hem de dar-gelirlileri ev sahibi yapan STK’lara avukat olarak hizmet veriyor. Clovis ise Güney Brezilya’da doğa koruma çalışmalarında bulunuyor. 1984’te bir STK kurmuş ve yaklaşık 20 yıldır bu konuda hizmetini sürdürüyor. Bill’e dünyada ne gibi çalışmalar yapıldığını sorduğumuzda, bunun son 10-15 yılda son derece hızlı bir gelişme içerisinde bulunduğunu söyledi.
Brezilya’da durum nasılı daha detaylı öğrenmek için Clovis’e dönüyoruz.
Clovis, can you tell us how is civil sector is Brazil?
(Clovis, bize biraz Brezilya’da sivil sektörün durumundan bahsedebilir misin?)
Clovis Borges - Civil sector is growing very fast, but also is getting more quality. That is very important. Besides we still have enormous problems with poverty with a lot of economic and social diversities. It is wonderful to see that many many citizens are starting to participate and collaborate with society. We were used to be a society that was not able to react and to achieve the reality and try to solve the problem. So this is happening in Brazil.
(Brezilya’da sivil sektör hızla büyüyor ama aynı zamanda daha kaliteli hale de geliyor. Bu çok önemli. Bunun yanında hâlâ fakirlik gibi ekonomik ve sosyal uçurumlar gibi çok büyük sorunlarımız var. Çok yüksek sayıda vatandaşın toplumla dayanışma içine girmeye ve daha katılımcı olmaya başladığını görmek gerçekten harika. Biz, tepki göstermeyen, gerçeklere ulaşmaya çalışmayan ve sorunları çözmeye uğraşmayan bir toplumduk. Ama şimdi Brezilya’da bunlar oluyor.) HD - In last years? (Son yıllarda mı?) STK'lar çeşitleniyor, sivil toplum haklarını arıyor; “Kendi cinsim, kendi hakkım” dövizi taşıyan bu Hintli hadımlar gibi (AFP).
CB - During the last 20 years, it is getting stronger and stronger. So we have a wonderful perspective for the future.
It is also very important to notice how many partnerships are being achieved during the last years. The government has created a lot of links, a lot of bridges trying to help poverty and trying to help environmental issues through the work of the environmental groups. So it is a partnership, it is a win-win relationship where the government could get a lot of advantage with these partnerships. But more recently the partnership with private sector, probably is the most exciting one. Because there are a lot of companies that really trust that social responsibility, it is something that must have happened internally with the private sector.
(Son yirmi yılda gittikçe daha da güçleniyor. Bu yüzden gelecek için gerçekten çok olumlu bir perspektife sahibiz.
Son yıllarda ne kadar çok ortaklığın kurulduğunu farketmek de gerçekten çok önemli. Hükümet, fakirlik sorununu, çevreci grupların çalışmaları ile çevre sorununu çözmek için pek çok bağlantı ve köprü kurdu. Bu yüzden bu bir ortaklık, bu bir kazan-kazan ilişkisi ve hükümet de bu ortaklıklardan pek çok kazanç elde edebilir. Ama daha yakın zamanlarda özel sektör ile kurulan ortaklık belki de en heyecan verici olanı. Çünkü bu sosyal sorumluluğu taşıyan pek çok şirket var, bu özel sektörün kendi içinde olması gereken birşeydi.)
HD - Bill you said... Sorry first of all, I want to ask Clovis for double-check. Is he right that you have a million NGO in Brazil?
(Bill sen demiştin ki...ya da pardon önce ikinci kez kontrol etmek üzere Clovis’e sorayım. Bill Brezilya’da bir milyon STK olduğunu söyledi, bu doğru muydu?)
CB - Yeah. Majority of them are small, very very small. They are just starting. But it is enourmous. The number of associations. The country is quite big.
(Evet, bunların büyük çoğunluğu küçük, çok küçük. Henüz başlama aşamasındalar. Ama bu muazzam yani kuruluşların sayısı. Biliyorsunuz, ülke de oldukça büyük.)
HD - What is the population?
(Nüfusu ne kadar?)
CB - 175 million. Size of the country is around 8 million km2. I think it is five times bigger than Turkey.
(175 milyon. Ülkenin yüzölçümü 8 milyon km2 kadar. Sanırım Türkiye’nin beş katı büyüklüğünde.)
HD - Local communities.
(Yerel topluluklar.)
CB - Many many local communities. But also some are getting with more structure and growing very positively.
(Pek çok yerel topluluk var. Ancak bazıları da gittikçe daha fazla kurumsallaşıyorlar ve olumlu şekilde büyüyorlar.)
HD - Bill, when you speak about other country’s NGO’s, can you make some specific categories for each country. Is it possible to have this difference? Are there any big difference from one country to another one?
(Bill, diğer ülkelerdeki STK’lardan bahsettiğinde, belli bir kategorizasyon yapabilir misin? Böyle bir farklılık var mı? Bir ülkeden diğerine büyük farklılıklar görebilir miyiz?)
BK - As we discussed earlier, there are differences in number of NGO’s from one country to another. In the former communist countries of Eastern Europe, for example, there were very few NGO’s until 1989, at which point there was an explotion in NGOs representing initial development of civil society after all the years of Soviet domination. In other countries there are social, political and historical reasons why the sector has developed more slowly than other places but we see it developing in all the democratic societies in the world in very fast pace. In fact, we have seen in the international yearbook there is an increase from 6000 to 26000 international NGOs in the last 10 years. We are beginning to see not only development of the sector inside each country but we are beginning to see international sector development.
I want to talk for a minute about the sector in United States which is a very large sector. The employment in the sector has grown by about two and a half times as fast as the employment in business sector.
(Daha önce bahsettiğimiz gibi. STK’ların sayısı ülkeden ülkeye değişiyor. Örneğin Doğu Avrupa’daki eski komünist ülkelerde 1989’a kadar çok az sayıda STK vardı. Bu tarihte STK’lerda bir patlama oldu ve bu Sovyet egemenliği yıllarının ardından sivil toplumdaki ilk gelişmeleri temsil ediyordu. Diğer ülkelerde sivil toplumun başkalarına göre daha yavaş gelişmesinin çeşitli toplumsal, politik ve tarihi nedenleri var. Ama dünyadaki tüm demokratik toplumlarda hızla geliştiğini görüyoruz. Aslında yıllıkta son 10 yılda uluslararası alanda STK’ların sayısının 6000’den 26000’e çıktığını gördük. Sektörün sadece tek tek ülkelerin içinde değil uluslararası düzeyde geliştiğini görüyoruz.
Kısaca ABD’de -çok geniş olan- sektörün ne durumda olduğundan bahsetmek istiyorum. Sektördeki istihdam hızı özel sektördekinin 2.5 katı hızla genişliyor.)
HD - As a paid staff you mean?
(Ücretli çalışan olarak diyorsunuz?)
BK - Yes, that is right. It certainly reflects the growth of the sector. As Clovis was saying about Brazil, it is also much more focused on quality than they were a long time ago. Formerly it was considered enough for an NGO simply to provide food or provide clooting. It is still important to do that but we are seeing more and more NGOs have a strategic plan for changing the society.
(Evet, tabii. Bu kesinlikle sektörün büyümesini yansıtıyor. Clovis’in Brezilya hakkında dediği gibi, öncesinden farklı olarak aynı zamanda çok kaliteye daha fazla önem veriliyor. Eskiden bir STK’nın sadece yiyecek ya da giyecek sağlamasının yeterli olduğu düşünülürdü. Bu hâlâ önemli ama gittikçe daha fazla STK’nın toplumu değiştirmek için stratejik bir plana sahip olduğunu görüyoruz.)
CB - More technical, more professional. They are trying to achieve their goals with more efficency.
(Daha teknik, daha profesyonel. Hedeflerini daha verimli şekilde gerçekleştirmek istiyorlar.)
HD - Let’s speak about Turkey. What are your impressions about civil society in Turkey? Have you got some experience?
(Biraz da Türkiye hakkında konuşalım. Türkiye’deki sivil toplumla ilgili izlenimleriniz neler? Hiç tecrübeniz oldu mu?)
BK - I have only a week of experience. So I hesitate to speak as if I am an expert. But my impressions are that from a relatively small base to it is growing very fast and the same trends that we are seeing in Brazil, in United States and worldwide are also occuring in Turkey. In addition to growing number of NGOs, NGOs are becoming more strategic and more effective in causing social change.
It has been exciting to talk to people about the impact of the role of the NGO’s in dealing with the 1999 earthquake has had on the growth of the sector. Many people told me this week that the performance of NGOs was far more effective than the performance of the government or other actors immediately after the earthquake and that established the public’s eye that NGOs can be effective and important contributers to the society.
And of course I have learned a number of things that will be useful to NGOs in United States. So I am very pleased to have spent a week in Turkey and to see the movement and its current state of development.
(Sadece bir haftalık bir tecrübem var. Bu yüzden bir uzman gibi konuşmak konusunda tereddütlerim var. Ama izlenimlerime göre görece küçük bir tabandan çok hızla büyüdüğünü görüyorum ve Brezilya’da, ABD’de ve tüm dünyada gördüğümüz eğilimlerin Türkiye’de de bulunduğunu görüyorum. STK’lerin artan sayısının yanısıra, STK’ler sosyal değişimi gerçekleştirme konusunda daha etkin ve stratejik hale geliyorlar.
1999 depremi ile başa çıkmada STK’ların rolünün sektörün büyümesi üzerindeki etkisi hakkında insanlarla konuşmak oldukça heyecan verisi idi. Bu hafta pek çok insan, depremden hemen sonra STK’ların performansının hükümetin ya da diğer aktörlerin performanslarından çok daha etkin olduğunu ve bunun toplumun gözünde STK’ların etkili ve topluma önemli katkısı olabilecek kurumlar olduğu fikrini yerleştirdiğini söyledi.
Ve tabii ki, ABD’de STK için yararlı olabilecek pek çok şey öğrendim. Bu yüzden Türkiye’de bir hafta geçirmiş olmaktan, hareketi ve şu anda geliştiği düzeyi görmekten çok mutluyum.)
HD - So you got some idea from Turkey?
(Yani Türkiye’den bazı fikirler edindiniz?)
BK - Yes I got lots of ideas.
(Evet, pek çok fikir edindim.)
HD - Clovis, can you share your impressions with us?
(Clovis, izlenimlerini bizimle paylaşabilir misin?)
CB - I also met with a couple of groups working here, they were really impressive. If you compare the situation in Brazil and here, we have many things in common, poverty for example, and a lot of issues that will not be achieved without participation of the entire society, not only the government, not only the private sector. So citizen that respect the things change need to involved. I think the best thing is to notice that there is something happening in the society. People need to be invited to participate. This is something happening in Brazil, it is also happening in Turkey. This is a big hope for all of us.
You may never achieve your goals if you continously talk with yourself. You need to talk with others. You need to share your needs. I think this is the way non-profit sector is trying to do join people that really are trying to do something good for society. And this is happening, this is good for the government, good for the private sector. But also it is necessary to understand that these NGOs are still very very small. They need support, they need to be supported by the society. It must be on agenda with the participation of the government, with participation of the private sector. Especially the private sector has a lot of things to get with enourmous chances of partnership. They can achieve with wonderful projects that are happening here in Turkey.
(Benim de burada çalışan birkaç grupla tanışma fırsatım oldu, gerçekten etkileyici idiler. Eğer Brezilya’daki ve buradaki durumu karşılaştırırsak, pek çok ortak yön var. Örneğin yoksulluk gibi tüm toplumun katılımı olmadan, sadece hükümet ya da sadece özel sektör ile çözülemeyecek pek çok mesele. Bu yüzden değişimlere saygı duyan vatandaşların işin içine dahil edilmesi lazım. Sanırım en iyi şey toplumda birşeyler olduğunu farketmektir. İnsanların katılmak için davet edilmeleri gerekir. Bu Brezilya’da olan birşey ve Türkiye’de de oluyor. Bu hepimiz için büyük bir umuttur.
Sadece kendi kendinizle konuşursanız hedeflerinize ulaşamayabilirsiniz. Diğerleri ile de konuşmanız gerekir. İhtiyaçlarınızı paylaşmalısınız. Bence, kar-amacı gütmeyen sektörün, toplum için gerçekten iyi birşeyler yamak isteyen insanları dahil etmeye çalıştığı yol bu. Ve bu oluyor. Bu, hükümet için de iyidir, özel sektör için de. Ancak STK’ların hâlâ çok çok küçük olduğunu da anlamak gerekli. Desteğe, toplum tarafından desteklenmeye ihtiyaçları var. Bu, hükümetin, özel sektörün de katılımı ile gündeme alınmalıdır. Özellikle özel sektörün ortaklıklar kurmak için çok büyük şansı var. Türkiye’de de olduğu gibi muhteşem projeler gerçekleştirebilirler.)
HD - This is the end of our program. Welcome to our program. Hope to see you again.
(Programın sonuna geldik. Programımıza katıldığınız için sağolun. Tekrar görüşmek üzere.)
(Açık Radyo’da yayınlanmıştır. Deşifre eden: Aylin Kürkçü.)