Yeni yılın ilk ayının tam ortasındaki 3 günde birkaç gazeteden derlediğimiz sözlerden bir buket yaptık size. Gelişmiş teknoloji terimlerini kullanma modasına uyarsak, Manyetik Rezonans (MR) çekimi gibi birşey oldu diyebiliriz. Böylece, memleketin “ciğerini okumak” için küçük bir deneme de yapmış olduk arada. İşte o sözler demeti:
1. Devlet ve Planlama: “En kısa sürede bunun planlamasını yapmak istiyoruz.”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin. Bakan, yeni yıla girilmesine iki gün kala Irak sınırında Uludere’de aralarında çocukların da bulunduğu 34 Kürt kaçakçının uçaklarla bombalanıp parçalanarak öldürülmesinin ve topluca mezarlara gömülmesinin üstünden 16 gün geçtikten sonra katliamdan arta kalan “annelerle, kadınlarla, kızlarımızla, acılarını onların yanlarında da paylaşmayı” planlama safhasına geçildiğini basına müjdeliyor. (Taraf)
2. Yaşam ve Kasıt: “Dava AİHM’e giderse Türkiye “yaşam hakkı ihlali”nden kesinlikle mahkûm olur... İç hukukta ise kasıt veya ‘olası kasıt’tan 34 kez müebbet hapisle cezalandırılmaları gerekiyor.” Avukat Tahir Elçi (Taraf)
[Bkz.: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları: McCann ve diğerleri - Birleşik Krallık; AKKUM, Ölmez - Türkiye; Makaratzis - Yunanistan vak’aları; ayrıca bkz.: TCK: Md. 21/2]
3. Görüngü ve Gerçek: “Ne Bize, ne Uludere savcılığına bu görüntüler ulaştı”
Diyarbakır özel yetkili Başsavcı Vekili Ahmet Karaca, Başbakan’ın katliamdan 2 gün sonra “elimizde 4 saatlik görüntü var” diye sözünü ettiği İnsansız Hava Aracı (İHA) kayıtlarının, her iki soruşturma makamının taleplerine rağmen Genelkurmay’dan hâlâ gelmediğini söylüyor. (Taraf)
[“Bilginin gerçek kaynağı dış dünya değilse, bu kaynak anlık olmalıdır” – Prof. Arda Denkel, Felsefe Dersleri]
4. Analar ve Oğulları: "Çocuklarınızı ölüme siz mi gönderdiniz?"
Şırnak'ın Uludere ilçesinde 34 köylü genç ve çocuğun savaş uçaklarıyla bombalanarak parçalanması soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcılığı, 18 gün sonra ilk kez ifadelerini aldığı ölü yakınlarına bu aldatmacalı hafiye sorusunu sormakla işe başladı. (Taraf)
5.Prens ve Soytarısı: “Bunların tahlili vesaire yapılacak herhalde, kimlere ait olduğu, ne zaman gibi... Bir yerlerde bir yanlışlık olduysa, biz onların üstüne daima gitmişizdir, gidilmesini arzu ederiz...”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Diyarbakır’da 1990’larda JİTEM’in sorgu merkezi olarak kullanılan Saraykapı’da yapılan arkeoloji kazılarında beklenmedik anda ortaya çıkan kafatasları ve kemikler hakkında konuşuyor. (Taraf)
[“Vah zavallı Yorick! Onu tanırdım, Horatio. Beni sırtında taşıdı binlerce kez ... Kimbilir ne kadar çok öptüğüm dudakları işte burdaydı. Shakespeare, Hamlet, V, 1]
6.Evler ve sahipleri: “Benim kişisel bir evim yok. Bir yakınımın tuttuğu ev. Kiracıyım. Olsun, arasınlar. Bu ülkenin seçilen bir insanıyım. Çalışmalarımı sürdüreceğim. Yazıklar olsun.”
Diyarbakır bağımsız milletvekili Leyla Zana, Ankara’da kaldığı evde arama yapıldığını öğrendikten sonra açıklama yapıyor.
“Kapısı kırılarak yapılıyorsa, bu yanlış, ama duyduğuma göre çilingir vasıtasıyla girilmiş.”
AKP Grup başkanvekili Mustafa Elitaş, sorular üzerine, milletvekilinin kaldığı evin aranmasını yorumluyor.
“Hayranıdır belki, nerden bilelim.” Arayan polislerden biri, kendisine evdeki bir duvarda Leyla Zana’nın Meclis’te çekilmiş büyük boy fotoğrafını gösteren bir milletvekiline farklı bir yorumla cevap veriyor. (Radikal)
7. Sıfır Komşu Sırf Sorun: “Türkiye, bölgeye felaket ve iç savaş getirmek istiyor.”
Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Başbakan Erdoğan’ın kendisini telefonla aramasının üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra tepki gösteriyor. (Taraf)
8.Ya Taksim Ya Ölüm: “Hristofyas! … Makaryos!... Onlara söyleyin burası bağımsız bir cumhuriyettir.”
TC’den başka dünyada hiçbir ülkenin tanımadığı KKTC’nin eski Cumhurbaşkanı, 6-7 olaylarını da tertipleyen Özel Harp Dairesi’nde yetiştirilip Kıbrıs Türk Cemaat Başkanı Fazıl Küçük’ün yerine getirilen cemaat lideri Rauf Denktaş, ölüm döşeğinde, zaman zaman Rumca ile karışık bu son sözleri ediyor. (Radikal)
9. Lefter ve Defter: “Babama da çok çektirdiler. O, yoksulluğu sayesinde sürgüne gitmekten kurtuldu, ama bütün akrabalarım Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldı.” ... “Günlerce ağladım.”
Fenerbahçe’nin ve Türk Milli takımının efsane olmuş Rum futbolcusu Lefter, yakın zaman önce, kayda girmemek kaydıyla kaydettirdiği sırlar: 1942’de gayrimüslimlere getirilen Varlık vergisi faciasını ve 6-7 Eylül yağmalarında kendi evine yapılan saldırıları anlatıyor. (Milliyet)
10. Kayak ve Kenarı: “İhmal var diye bizi kimse suçlayamaz.”
Kayak Federasyonu. Başkanı Özer Ayık, 18 yaşındaki milli kayakçı Aslı’nın Erzurum Palandöken’de antrenman yaparken, başını pist kenarındaki tahta paravana çarparak ölmesini yorumluyor. (Milliyet)
“Tahta bariyerlerin önüne mutlaka plastik çubuklu ağlar çekilmeli...”
Uzman Metin Gez olayı farklı yorumluyor.
“Kayağın kenar kapması olayı... Tahta çitler Uludağ ve Palandöken’de de var. Bu açık alan sporu olduğu için, oradaki çit olmazsa taş olacak.”
Federasyonun atadığı bilirkişi Fatih Kıyıcı da böyle yorumluyor...
“Pistlerde mutlaka file olması lazımdır.”
Üniversite spor dalında öğretim görevlisi Nazım Saraçoğlu ise aynı olayı böyle yorumluyor. (Milliyet)
11. Frekans ve Kaymak: BEDAŞ ve AYEDAŞ: “Bizimle ilgisi yok… TEİAŞ çalışmalarını sürdürüyor. Bursa domino etkisi yarattı… Kentin Avrupa ile Anadolu yakalarını birleştiren enerji nakil hattında frekans kayması oluştu.”
Bursa’daki santral arızası tüm Marmara’yı vurup İstanbul ve diğer 6 kentte elektrikler saatlerce kesilip, 20 milyon insanın hayatı felce uğrayınca kamuoyuna yapılan açıklama. (Milliyet)
12. Patlayıcı ve Önemi: “Dehşetli bir patlayıcı, önemli bir patlayıcı, plastik bir patlayıcı, şimdiye kadar olanların hepsinden daha önemli.”
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Başakşehir’de PKK’ya ait olduğu belirtilen yaklaşık 6 kilogram A-4 plastik patlayıcı ele geçirilmesi üzerine, ele geçirilenlerin diğer patlayıcılardan farkını izah ediyor. (Milliyet)??
13. Noel Baba ve Doktor: “Hastanede Noel Baba kıyafetiyle dolaşmadım. Sadece odamda o kostümü giyerek, Zeynep Sude’ye gitmek için hastaneden arkadaşlarla birlikte ayrıldım. Bu soruşturmaya bir anlam veremiyorum. Ameliyat ettiği küçük kızın evine Noel Baba kılığında ziyarete giderek onu eğlendirmek isteyen doktorun, “gelen yoğun şikâyetler üzerine” hakkında soruşturma açılmasına gösterdiği tepki. (Taraf)?
14.Bedelli ve Ötesi: “Ölecek onlar, ölecek! … Müşteri vurduğumu bilmiyorum, ama vuracağımız şahıslar belli. Herşeyin bedeli var.”
Hasımlarının bulunduğunu sandığı kasap dükkânını kurşun yağmuruna tutan ve dükkânda alışveriş için bulunan müşteriyi yanlışlıkla vuran Hanifi Ö. durumu yorumluyor. (Taraf)
15. Yerli Malı, Her Türk Onu Kullanmalı: “Başbakan Erdoğan yerli otomobil fikrini ortaya attığında, bunu bizim için de önemli bir fırsat olarak gördük. Bu tip bir projeyi hayata geçirmek için bir temel altyapı, tarihî birikim ve bir de motorunuz olması gerekir... Motoru ve platformu bizden, tasarımı sizden. İsmini de siz koyacaksınız.”
FIAT ve Chrysler Dünya Başkanı Sergio Marchionne. (Haber Türk)
İşte size frekansı kaymış bir memleketten insan manzaraları…