15 Kasım 1005Mehmet Ali Birand
Eğer yararlanmak isterseniz, her kötülüğün içinden bir de iyilik çıkarabilirsiniz .Şu anda böyle bir durumla karşı karşıyayız.Şemdinli'deki olaylardan söz ediyorum.Bu köşe'de sık sık değiniriz. Kamuoyları için önemli olan, bir olay hakkındaki algılamalardır. Resmi yetkililerin ne dedikleri, polis veya Asker'in yaptığı açıklamalar değil, toplumun satır aralarından algıladığı önemlidir.Şemdinli'deki olayların kamuoyunun önemli bir bölümü tarafından algılanışı artık netleşmiştir:Bu olayları jandarma (yani asker) veya emniyet için çalışan bazı kişiler planlamış, bombaları patlatmış ve ortalığın karışması için provokasyona katılmışlardır.Şimdi resmi yetkililer ne kadar açıklama yapıp bunun aksini söyleseler, hatta çok sağlam delillerle iddiaları çürütseler dahi, bu kamuoyunu inandıramazlar.Genelde itibar gören inanç, resmi Devlet üniforması giyen birilerinin etrafta dolaşıp bomba attığı ve sonra da "PKK bombaladı" diye bağırıp, olayları bastırma adına daha da büyük şiddete girdiği şeklindedir.Güneydoğu'da bu tip olayların yaşandığından kuşku duyuluyordu. Resmi kolluk görevlilerinin veya ortalığın karışmasından nemalanan bazı çevrelerin, zaman zaman PKK'yı kışkırtmak için provokasyon yaptığı söylentileri ağızdan ağıza dolaşıyordu. Ancak ortada somut bir veri bulunmadığından dolayı, kimimiz inanır, kimimiz inanmazdık.Ancak şimdi durum çok farklı.Bugün açıkça, resmi devletin elemanlarının provokasyonlara katıldığı söyleniyor. Artık kimseler saklayamıyor.İşte bu olay büyük bir fırsattır.T. C Devleti bundan yararlanmalı ve eski günahlarını şimdi temizlemelidir.Susurluğun üstünün örtüldüğünü bu toplum biliyor. Askeriyle, Polisiyle, MİT'i ve JİTEM'iyle, hatta bazı sivil örgütleriyle birlikte hepimizin eli çamurludur.Bu defa bütün bunların temizlenmesi gerekir.* * *
AMAN ÖRTMEYE KALKMAYIN, BİR DAHA DÜZLÜĞE ÇIKAMAYIZ.
Bakıyorum, bu defa Başbakan ve hükümet, Şemdinli olayları hakkında, eskisine oranla çok kararlı görünüyor. Genelkurmay Başkanlığı da, Susurluk döneminde olduğu gibi gölgeli konuşmuyor. Her ilgili birimden olumlu sesler çıkıyor.Ancak bu kadarı da yetmez. Daha önceki olaylardan hepimiz ders aldık. İşlerin, soruşturma ve yargılama döneminde nasıl ört bas edildiğini gördük.Hürriyet Ankara temsilcisi Nur Batur'un bir yazısında okudum. Üst düzey bir yetkili "...bu adamlar kendilerine göre, terörle mücadele mantığı oluşturmuşlar. Kendilerine göre devleti kurtarmaya çalışıyorlar...Kendi kurallarını, kendi yetkilerini kendilerinden alıyorlar...Ne hükümet, ne Genelkurmay, ne Jandarma bu pisliğin içinde..." demiş.İşte bu yaklaşım çok tehlikeli.Şimdiden kılıf hazırlanıyor.Lütfen bana söyleyebilir misiniz, Güneydoğu'da bugün resmi üniforma taşıyan kişilerin kimseden izin almadan, kimseye farkettirmeden, şurada burada bomba patlatmaları imkan dahilinde midir ?Şemdinli dediğiniz yer avuç içi kadardır. Kuş uçsa bilinir. Siz kendi kendinize örgütlenip, bu küçücük yerde birkaç defa bomba patlatacaksınız ve kimsenin haberi olmayacak. Buna kimse inanmaz...Gelin gerçekleri ortaya çıkaralım.Ne kadar tepeye kadar giderse gitsin, bu yarayı temizleyelim. Sorumlusunu bulalım ve cezalandıralım.Eğer bu defa da, kamuoyunu tatmin edecek şekilde bir sonuç almazssak, Susurluk lekesini bir daha temizleyemeyiz.* * *
DEVLET GÜVEN KAZANIR VEYA TOPTAN KAYBEDER
Şemdinli olayları ile ilgili duruşu ve genel yaklaşımı, T.C. Devletinin hem içerde, hem de dışardaki prestijini ya daha da bozacak veya düzlüğe çıkarabilecek.Eğer gerçekten işin üstüne gidilmez ve toplumun kafasında kuşkular yaratacak şekilde bir yaklaşım benimsenirse, şöyle durumlarla karşılaşacağız:- Güneydoğu halkının PKK'ya inancı ve yakınlaşması daha da artacaktır. PKK hakkındaki bazı kuşkular tamamen silinecektir. Bu örgüt bölge halkındaki prestijini daha da arttıracaktır.- Bundan sonra, bölgenin neresinde bir bomba patlasa, nerede faili bilinmeyen biri öldürülse, halkın bunun devlet güçleri tarafından yapıldığı veya organize edildiği konusundaki -zaten varolan- yargısı daha da genişleyecektir.- Türk kamu oyunun genelinde de, zaten duyulan kuşkular artacaktır. Şimdiye kadar " Ne yapalım bölücülükle mücadele ediyorlar" diye bu tip olayları mazur görenler dahi, aynı yaklaşımı sürdürmekte zorlanacaklardır.- Avrupa Birliğinin Güneydoğu'ya bakışı ve T.C Devletinin yaklaşımına inanma oranı da çok etkilenecektir. T.C Devleti inandırıcılığını kaybedecek, bölgede pis bir savaş sürdürüldüğü izlenimi Uluslararası alanda yerleşecek ve bir daha da silinemeyecektir.- Amerika ve Kuzey Irak Kürdistanı yöneticileriyle ilişkiler de, bu olaya yaklaşımımıza göre şekillenecek ve çok etkilenecektir.Durum böylesine naziktir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti eline geçirdiği bu fırsatı mutlaka iyi kullanmalıdır. (Bu yazı, Posta Gazetesinde ve aynı gün Hürriyet Gazetesinin tüm dış yayınlarında, Hürriyet internet sitesinde (www.hurriyetim.com.tr) Milliyet internet sitesinde (www.milliyet.com.tr) ve Daily News ekibi tarafından tercüme edildikten sonra hem ana gazetede, hem de Daily News internet sitesinde (www.turkishdailynews.com) yayınlanmaktadır. )[email protected]http://www.milliyet.com.tr/2005/11/15/yazar/zbirand.html