29 Şubat 2008
Türban kavgasının en önemli iki tarafı olan AKP hükümeti ile rektörler, karşılıklı suçlamalarla savcıları göreve çağırırken, konu Anayasa Mahkemesi'nin ardından dün de Ankara Adliyesi'ne taşındı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, yasağı devam ettiren rektörlerin suç işlediğini ileri sürerek savcıların harekete geçmesini istedi. Olağanüstü toplanan Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), Anayasa değişikliğiyle türban yasağının kalkmadığını savunarak, YÖK Başkanı Yusuz Ziya Özcan dahil, aksini iddia edenler hakkında savcıları göreve çağırdı. Rektörlere "Türbanlı öğrencileri alın" yazısı gönderen Özcan hakkında CHP'lilersuç duyurusunda bulundu.
'Anayasa ihlal ediliyor' Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün türbanı serbest barıkmaya yönelik Anayasa değişikliğini geçen hafta onaylamasının ardından gerilim artarken AKP'li Fırat dün bir basın toplantısı düzenledi. Fırat, "Anayasa, kanunlar ve evrensel hukuk kaideleri ihlal edilerek genç kızlar giyim kuşamlarından dolayı üniversitelerde eğitim ve öğretim hakkından mahrum bırakılıyor" dedi. Rektörlerin türbana izin vermemesini 'hukuk tanımazlık, aymazlık ve ceberrut anlayışın bir sonucu' olarak değerlendiren Fırat, bunun Anayasa'yı ihlal suçu dahil Türk Caza Kanunu'nun (TCK) birçok maddesinin ihlali anlamına geldiğini savundu. Fırat, yasağı uygulayanların Cumhuriyet savcılarınca takibata uğrayarak cezalandırılacağını da ileri sürdü.
'Akaydın gayriciddi' Fırat, ÜAK Başkanı Mustafa Akaydın'ın 'laiklik tehlikede' çıkışını değerlendirirken de, "Gayriciddi buluyorum. Kendi yasalarından dahi habersiz konuşuyorlar. Benim gördüğüm kadarıyla suç işliyorlar. Ve görev alanı da Cumhuriyet savcılarına aittir" dedi. Fırat, Anayasa'nın '2-11-12-42-13-14-87-138-148'nci maddelerini saydıktan sonra, "Bu formül hukuku bilmeyen ve tanımak istemeyenlere bir yol haritasıdır. Eğer bu maddeleri bu sıra içinde okurlarsa hukuk devletine varırlar. Suçtan kurtulurlar. Ama halen bunu anlayamıyorlarsa o zaman yapılacak olan tek şey savcıların harekete geçerek bu aymazlıklarını devam ettirenler hakkında gerekli işlemeleri yapmalarıdır" dedi. Fırat, şahsi görüşüne göre YÖK Yasası'nın ek 17'nci madesinin hatta Anayasa'nın bile değiştirilmesine gerek olmadığını söyledi. Fırat, CHP'lileri de 'ağa babaları olan İttihat ve Terakki Partisi'nden edinmiş oldukları bazı huylarından vazgeçememekle' suçladı. Fırat'ın açıklamalarının yankısı sürerken, 131 üyeyle olağanüstü toplanan ÜAK'ın açıkladığı bildiri tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı. ÜAK Başkanı Akaydın toplantının açılışında, Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik ilkesini hedef alan Cumhuriyet'in kuruluş felsefesine aykırı bir siyasi süreç yaşandığını ve endişelerinde haklı çıktıklarını söyledi. Akaydın, 'Özcan'ın rektörleri hukuksuz davranmaya zorlandığını' da belirtti. Akaydın şöyle konuştu: "Tabii ki bu ortamı yaratan kurumun başı da ne yazık ki üniversitelerimizin başı olup, rektörlerimizin sicil amiri bir kişi olup, arkadaşlarımızın yaşadığı gerginliği, ikilemi, diğer bir deyimle anti-balansı daha da fazla artırdı. Üstelik zaman zaman halkımızla karşı karşıya kalmak zorunda kaldık. Hatta başını örten kızlarımızla daha önceden hiçbir sorun yaşamazken, şimdi sorun yaşar hale geldik." Rektörleri toplantıya çağırması gereken makamın YÖK Başkanı olduğunu anlatan Akaydın, şöyle devam etti: "Ama ne yazık ki YÖK Başkanımız, sadece kendi hukuki mütalaalarıyla yetinmiş. Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerinde bu ciddi sorun kaos yaratmışsa, üniversitenin eğitim özgürlüğünü, eğitim akışını ciddi boyutta zedeler hale gelmişse, hepsinden daha vahim olarak da bu 'çağdaş, uygar, demokrat ve laik öğrenciler yetiştirebilmeliyiz' gerçeğini tamamen ortadan kaldırır boyuta geldiyse elbetteki ÜAK toplanacaktır ve görüşlerini açıklayacaktır."
Savcı harekete geçti Ankara Cumhuriyet Savcılığı, CHP'nin ve üç ayrı vatandaşın YÖK Başkanı Özcan ile ilgili başvurularını dün işleme koydu. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in izin vermesi halinde Özcan, 'görevi kötüye kullanma ve yasalara uymamaya tahrik' suçlamasıyla yargılanacak. Çelik izin vermezseDanıştay'a başvurulabilecek ve Danıştay, Özcan'ın yargılanmasının önünü açabilecek.
ÜAK: Özcan istifa etsin Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK), YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ı istifaya davet etti. ÜAK'ın bildirisinde YÖK Başkanı'nın rektörleri gönderdiği 'Türbanı serbest bırakın' yazısının üniversitelerin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmasına yol açtığı vurgulandı. Ozcan'ın anayasal ve yasal dayanağını göstermeden, kendisinde olmayan yetkileri kullanarak, rektörler ve üniversitelerin yetkili kurullarını adeta suç işlemeye teşvik ettiği veya bu yönde yazılı baskı uyguladığı savunulan bildiride Özcan siyasi beklentiye cevap vermekle de suçlandı. Bildiride şöyle denildi: "YÖK Başkanı'nın Türk üniversitelerini temsil edemez konuma geldiği için istifaya davet ediyoruz. Sayın Yükseköğretim Kurulu Başkanı bu davete uymadığı takdirde sayın Cumhurbaşkanımızdan üniversitelerimizin içine düşürüldüğü kaosun daha da büyümemesi ve Yükseköğretim Kurulu'nda hukukun üstünlüğünün geçerli kılınması için kendisini görevden almasını arz ederiz."
Rektöre siyasi 'baskı var' ÜAK, dün 15'i vakıf üniversitesi olmak üzere 90 üniversiteden toplam 131 üyeyle toplandı. ÜAK Başkanı Mustafa Akaydın, vakıf üniversitelerinden 15 katılım olduğunu söyledi. Toplam 29 vakıf üniversitesi içinde, TOBB, Başkent, İzmir Ekonomi, Yeditepe, Haliç, Maltepe, İstanbul Kültür ve Kadir Has üniversitelerinin rektörleri toplantıya katıldı. Koç, Bilkent ve Çankaya üniversitelerinin rektörleri toplantıya birer temsilci gönderdi. Bazı rektörlerin siyasi baskı nedeniyle toplantıya katılmadığı açıklandı. Siyasi baskıya maruz kalanın Kars Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abamüslüm Güven olduğu öğrenildi. Şanlıurfa Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu'nun da PKK eylemleri nedeniyle yaşanan gerginlik yüzünden toplantıya katılamadığı belirtildi. Türbana ilk gün vize veren 100'üncü Yıl, Fırat, Dicle, Sakarya, Harran, Yozgat, Mustafa Kemal üniversitelerinin temsilcileri de toplantıya gelerek bildiriye imza attı.