Prof. Dr. Köker Anayasa ve Kemalizm tartışmalarını değerlendirdi:

-
Aa
+
a
a
a
1 Ağustos 2007Tolga KorkutProf. Dr. Levent Köker "Demokratik ve sivil bir anayasa yapılacaksa, siyasi çoğulculuk sınırlarının geniş tutulması gerek. Geniş çoğulculuk sınırını kabul edince, Kemalizm'in herhangi bir izini göremeyiz. Kemalizm çoğulculukla bağdaşır bir ideoloji değil" diyor.bianet'in "sivil anayasa" tartışmalarına ilişkin görüşünü aldığı Köker, demokratik bir anayasa için esas olana işaret ediyor: "İnsan haklarına ve dünya barışına dayalı olmalı. Bunu esas almak zorundayız."Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yeni milletvekili Zafer Üskül, Anayasa'dan ideolojik belirlemelerin kaldırılmasını önerince, suçlandı. AKP sözcüleri de Üskül'ü savunmaktan kaçındı. Üskül, Atatürk başka, Kemalizm başka diyerek, "Anayasa renksiz olmalı" tezini savunmayı sürdürdü. Köker: Tartışmaların kökeninde Kemalizm'le hesaplaşamamış olmak var "Demokratik bir anayasada siyasi görüşleri, siyasi programların çeşitliliğini, çoğulculuğu sınırlandıran bir hüküm olamaz. İdeoloji tek yoruma tabi olamaz" diyen Köker, Üskül'ün sözlerinden sonra başlayan tartışmaların kökeninde Kemalizm'le hesaplaşamamışlığın olduğunu söylüyor."Türkiye Kemalizm'i aşmadan Avrupa ölçüsünde demokrasiyi gerçekleştiremez."Köker, Türkiye'de anayasa ve Kemalizm ilişkisini şöyle özetliyor:"Kemalizm adı 1935'te konmuş bir ideoloji. CHP'nin altı okuna, ilkelerine bir bütün olarak Kemalizm deniyor. Bu 1937'de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na giriyor. Tek parti zamanında. 'Parti-devlet özdeştir' demek için."1924 Anayasası'nda da 1961 Anayasası'nda da bunların bulunmadığını söylüyor Köker. Ama ana sorun, bütün anayasalarda varolan "askeri-sivil bürokratik vesayet" ve çoğulculuğun dışlanması. "Kemalizm'in adı geçmese de, çoğulculuğu sınırlandıran maddeler var 1982 Anayasası'nda. Kemalizm'in abartılı kalıntıları, 'milli devlet', milliyetçilik vurgusu var. Bunlarla toplumsal farklılıklarla bir arada yaşayabileceğimiz demokratik bir düzen kurmak zor. Bunlar tek parti dönemine özgü, üniformacı kalıntılardan kaynaklanıyor. 'Üniform [tek tip] Türkiye' isteniyor. Bunlar ayıklanmalı."Köker yurttaşlığın tanımını örnek veriyor.Yurttaşlığın tanımı: "1924'te vatandaşlık hükmü, 1961 ve 1982'ye göre daha demokratik. 'Türkiye ahalisine ırk, din ayrımı gözetilmeksizin vatandaşlık bakımından Türk denir' yazılı. 1961 de, 1982 de "Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan Türk'tür" diyor. 1924'te 'Türk devleti' tabiri yok. 'Türkiye ahalisi' diyor. Ayrıca 'Türk denir' diyor. Bu 'Başka bakımlardan Türk olmayabilir, vatandaşlık bakımından Türk denir' demek."Prof. Dr. Baskın Oran, yurttaşlık tanımı için kapsayıcı olan "Türkiyelilik" sözcüğünü önerdiğinde, neredeyse her kesimden tepki görmüştü. Köker anadilde eğitimi engelleyen 42. maddeyi, "devletin görevi cumhuriyeti korumaktır" derken, "askeri-sivil bürokrasiyi devletle", "yurttaşları cumhuriyetle eşitleyen bir denklem kuran 5. maddeyi de anımsatıyor.