23 Temmuz 2007
Ekonominin kalbi sayılan Financial Times öncelikle "Türk seçmenin tercihi, ezici çoğunlukla AKP oldu" başlığını kullanıyor. Gazetede ara başlıkta, "seçim sonuçları laik kesime ve orduya darbe vurdu" yorumu göze çarpıyor.
Financial Times, katılımın yüzde 80'i aşmasının da altını çizmiş.
Ancak gazetenin yorumunda, asıl dikkate değer nokta şu:
"AKP, en çok oyu, büyük şehirler dışından, özellikle de, Anadolu'daki muhafakazar Müslüman iş adamlarından, tüccarlardan ve onların ailelerinden topluyor. Laik çevreler, toplumun bu kesimini, onlarca yıldır iktidarın dışında tutuyordu."
Financial Times ayrıca "yatırımcı ve uzmanlara bakılırsa, AKP'nin zaferinden en fazla yararı, mali piyasalar elde etmiş görünüyor" diyor. "Zira, bu çevrelerin yatırımı, hükümetin ekonomik ve yapısal reformlarının devamlılığı üzerineydi."
Bununla beraber, Financial Times, siyaset uzmanlarının bir de uyarısını yansıtıyor: Erdoğan'ın, bir önceki seçime kıyasla, daha fazla destek toplamış olmasına bakıp, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda uzlaşmayı reddetmesi halinde, seçim sonuçları, siyasi krizi çözmek bir yana, daha da derinleştirebilir."
Guardian, "Erken seçimin ordunun baskısına bir yanıt" olduğu yorumunu yaparak; bu seçimde, 'aşırı' olarak ifade ettiği milliyetçilerin parlamentoda yer bulduğuna dikkat çekiyor.
"Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında yaşanan gerginlik karşısında, Başbakan Erdoğan, seçimi dört ay erkene çekerek kumar oynadı" diyen Guardian, "Bu taktik iyi sonuç vermiş görünüyor" yorumunu yapıyor.
Gazete, "Erdoğan bu seçimle hem ülke içinde, hem ülke dışında hükümetinin meşruiyetini tescil etmiş; ayrıca ordunun müdahale etmesi olasılığını da güçleştirmiş oldu" diyor ama o da Financial Times gibi, "Bekleyip göreceğiz" yorumunu yapıyor:
"Türkiye'ye son aylarda hakim olan kriz havası karşısında, tek başına iktidar olmak çözüm olacak mı, olmayacak mı?"
Guardian'a göre "Darbe tehdidi, hükümetle muhalefet arasında cumhurbaşkanı seçimine kilitlenen anlaşmazlık, Kuzey Irak'taki PKK güçlerini çökertmeye yönelik giderek artan sınırötesi askeri harekât baskısı, Amerika Birleşik Devletleri ile Irak konusundaki zayıf ilişkiler ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle neredeyse felce uğramış üyelik müzakereleri başbakanın önünde bekleyen konuların başında gelenler. Bu gibi çeşitli meselelerin gündemde olması, aşırı milliyetçiliğin artması ve parlamentoda Milliyetçi Hareket Partisi'nin temsilini getirdi."
Times gazetesi, milyonlarca seçmenin, tatillerini yarıda kesip sandık başına gitmesini başlığına çekmiş.
Times gazetesine göre, "Erdoğan'ın zaferinin boyutları; orduya, yargıya, bürokrasiye ve ana muhalefet partisine güçlü bir mesaj verdi. Kuşkusuz, bu ezici zafer, önümüzdeki haftalarda cumhurbaşkanlığı adayını açıklamaya hazırlanan Erdoğan'ı cesaretlendirecek."
Gazete ayrıca "seçmenlerin temelde sol görüşlü bağımsız adayları ve güneydoğuda güçlü Kürt bağımsızları da parlamentoya sokma kararı aldığını" aktarıyor.
Times'da Michael Binyon imzalı analizde ise bu seçimin, "laik devletin kurucusu Atatürk'ün ölümünden bu yana en önemlisi" olduğu yorumu yapılıyor ve "Müslüman dünyasında da siyasi İslamın verdiği bir sınav olarak algılandığına" dikkat çekiliyor.
Daily Telegraph'a yazan Amberin Zaman'ın haberinde, ilk kez oy kullanan üç milyon seçmen bulunduğuna dikkat çekiliyor. Haberde ayrıca diğer gazetelerde de göze çarpan, seçimin ekonomik etkilerine vurgu yapılmış.
Asıl çekişmenin, bugüne dek ordunun desteğiyle refah ve iktidar elde etmiş bürokrat ve sanayiciler kesimi ile AKP döneminde kuvvetlenen, siyasette söz hakkı arayan, yeni ve kırsaldan gelen işadamları sınıfı arasında olduğu vurgulanıyor.
Daily Telegraph, AKP'nin yoksulların yararına izlemiş olduğu ekonomik politikalarının da altını çiziyor.
Independent gazetesi "Türkiye'de İslamcı hükümetin seçim zaferi" başlığıyla bu durumu, "ordunun siyasete müdahalesi karşısında halkın tepkisi" olarak yorumluyor.
Gazeteye göre "çoğu uzman, Türkiye'de son dönemde ordu ile hükümet arasında yaşanan gerginliğin temelinde, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayını, muhalefetle tartışmayı reddetmesinin yattığı" görüşünde.
"Ancak yine de" diyor, Independent, "AKP'nin oy oranını artırmasına rağmen, parlamentodaki milletvekili sayısında tanık olduğu düşüşün, mecliste daha az zıtlaşma getirip getirmeyeceğini, bekleyip göreceğiz."