Yine Veli Küçük

-
Aa
+
a
a
a

19 Haziran 2007

Susurluk skandalının kilit ismi ve DP'nin Şanlıurfa milletvekili adayı Sedat Edip Bucak'ın danışmanı ve şoförünün de aralarında bulunduğu 19 kişi, çete kurarak 23 ayrı suç işledikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. Bucak'ın şoförlüğünü ve korumalığını yapan Rıfkı Özkaya'nın üzerinden, iki adet sahte Jandarma İstihbarat Teşkilatı (JİT) kimliği çıktı. Özkaya'nın, sahte kimlikleri, emekli Tuğgeneral Veli Küçük aracılığıyla temin ettiğini söylediği öğrenildi.

Ankara'yı haraca bağlamışlar Bucak aşiretine üye bazı kişilerin, Sedat Edip Bucak'ın adını kullanarak Ankara'daki bazı eğlence mekânlarının işletme hakkını zorla ele geçirdiği, bazılarını da haraca bağladığı istihbaratını alan Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, operasyon başlattı. Çete suçlarına bakmakla görevli cumhuriyet savcılarından Hüseyin Görüşen'in koordinesinde gerçekleştirilen ve 'Kaldırım' adı verilen operasyon kapsamında, çete üyelerinin telefonları hâkim kararıyla dinlemeye alındı. Dokuz ay süren teknik takibin ardından harekete geçen polis, Sedat Edip Bucak'ın şoförlüğünü ve korumalığını yapan Rıfkı Özkaya ile milletvekili olduğu dönemde Bucak'ın danışmanlığını yapan, Bucak Meclis'e giremeyince APK uzmanı olarak Kültür Bakanlığı'na geçen Cengiz Türkmen'in de aralarında bulunduğu 19 kişiyi gözaltına aldı. Zanlıların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda, 200 gramlık dinamit lokumu, üç tabanca, iki tüfek, çok sayıda değişik mermi ve fişek, polis kanallarına ayarlı iki adet telsiz, bir vakıf üniversitesine ait sahte kaşe ile 12 gram hintkeneviri ele geçirildi. Rıfkı Özkaya'nın üzerinden, iki adet sahte JİT kimliği bulundu. Sahte JİT kimliklerinde, adları Susurluk skandalına karışan Yüzbaşı Sinan Yaşar ile kendisini özel istihbarat görevlisi olarak tanıtan Yalçın Tanfer'in imzalarının bulunduğu öğrenildi. Özkaya'nın, polise verdiği ifadede; söz konusu sahte kimlikleri, yine Susurluk skandalının kilit isimlerinden emekli Tuğgeneral Veli Küçük aracılığıyla temin ettiğini söylediği iddia edildi. Gözaltına alınan 19 zanlıdan üçü, Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde dört gün süren sorgunun ardından serbest bırakıldı. Aralarında Bucak'ın danışmanı ve şoförünün de bulunduğu 16 zanlı ise suç işlemek için çete kurmak, kasten adam yaralamak, tehditle para almak, silahlı tehdit, polise mukavemet, çek-senet tahsilatı, darp-izrar, adli makamları yanıltmak ve suç delillerini yok etmek gibi 23 ayrı suç işledikleri gerekçesiyle dün adliyeye sevk edildi. Zanlılardan üçü tutuklandı, diğerleri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ankara'daki 13 eğlence mekânı sahibinin zanlılardan şikâyetçi olduğu öğrenildi. Soruşturma savcısı Hüseyin Görüşen, Sedat Edip Bucak'ı da ifadesini almak üzere dün adliyeye çağırdı. Bucak, adliyeye gelerek Görüşen'e ifade verdi. Savcının yanında yaklaşık 45 dakika kalan Bucak'ın korumalarıyla gazeteciler arasında arbede yaşandı. Bucak, bir süre adliyedeki polis karakolunda bekledikten sonra personel kapısından çıkarak adliyeden ayrıldı. Operasyon kapsamında, aralarında DP'den milletvekili adayı olabilmek için istifa eden ancak listeye giremeyen eski Siverek Belediye Başkanı Hasan Çelebi'nin oğlu Mehmet Veysi Çelebi'nin de bulunduğu üç kişinin arandığı öğrenildi.

Veli Küçük şaibesi büyük Türkiye, Güneydoğu'da çok sayıda faili meçhul cinayetin altında imzası olan JİTEM'in kurucusu olduğu iddia edilen Veli Küçük ismini, ilk kez Susurluk kazasıyla duydu. Kazada ölen Abdullah Çatlı'nın, son telefon görüşmelerinden birini Küçük'le yaptığı belirlendi. Susurluk'un kilit isimlerinden Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın kullandığı cep telefonunun da o dönemde Giresun Jandarma Bölge Komutanı olan Tuğgeneral Küçük adına kayıtlı olduğu saptandı. Küçük, Kocaeli İl Jandarma Alay Komutanı olduğu sırada bu bölgede kullanıldığı tespit edilen bu telefondan, öldürülen Ömer Lütfü Topal'ın kumarhanelerinin de defalarca arandığı belirlendi. Telefonun Kocaeli'nde kullanıldığı dönemde, 'Adapazarı-İzmit-Sapanca' üçgenindeki Kürt işadamlarına yönelik suikastler dikkat çekti. Küçük, ne çağrıldığı TBMM Susurluk Komisyonu'na gitti, ne de hakkında adli bir soruşturma açılabildi. Ancak savcılığın yaptığı suç duyurusu üzerine iddiaları araştırmak üzere üç generalden oluşan bir komisyon kuruldu. Turhan Bedirhan, Cahit Balcı ve Yaşar Ilık'tan oluşan generaller heyeti, Küçük ile ilgili bir suç unsuruna rastlamadı. Küçük araştırma heyetine, Abdullah Çatlı, Sami Hoştan ve Sedat Peker gibi isimlerle 'istihbarat temini için' konuştuğunu söylemekle yetindi. Azerbaycan ve Ermenistan'a yönelik kontrgerilla örgütlenmesine de adı karışan Küçük, emekli olduktan sonra Kızılelma koalisyonunun mimarlığına soyundu. Sedat Peker'in kurduğu 'öztürkler.com' adlı internet sitesinin açılışına katıldı. Hrant Dink'in 301'den yargılanmasının baş aktörlerinden olan Hukukçular Birliği Başkanı Kemal Kerinçsiz ile defalarca aynı karede yer aldı. Dink'in avukatı Erdal Doğan, Veli Küçük'ün, duruşmalarını izlediği Dink'i telefonla tehdit ettiğini açıkladı. Doğan, "Dink Küçük'ün tehditlerinden, diğer tehditlere göre daha fazla tedirgin olduğunu söyledi" dedi. Veli Küçük'ün, Danıştay saldırısında tetiği çeken Avukat Alparslan Arslan'la çekilmiş fotoğrafları ortaya çıktı. Bu fotoğrafın montaj olduğunu söyleyen Veli Küçük'ün, yine Danıştay saldırısına adı karışan ve 27 adet el bombasıyla yakalanıp tutuklanan Oktay Yıldırım'a yakınlığı nedeniyle hâlâ gözaltında bulunan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'le yan yana çekilmiş fotoğrafları da ortaya çıktı.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=224552