15 Haziran 2007
Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi bugün, Hrant Dink’e, Agos gazetesinde yayınlanan ve “Türk’ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttur” ifadesiyle “Türklüğü aşağıladığı”, daha sonra bir başka yazısıyla da “Yargıyı etkilemeye teşebbüs ettiği” suçlamasıyla açılan iki davayı karara bağladı.
Yargıtay’ın bozma kararı nedeniyle yeniden görülen dava nedeniyle Şişli Adliyesi’nde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşmalara Dink’in oğlu ve Agos gazetesi Yazıişleri Müdürü Arat Dink ile aralarında Ergin Cinmen, Fethiye Çetin ve Yücel Sayman’ın da bulunduğu çok sayıda avukat katıldı. Duruşmada, Dink hakkındaki suçlamalar öldürülmesi nedeniyle düşürülürken, aynı suçlamayla yargılanan Agos gazetesi imtiyaz sahibi Sarkis Seropyan ve Yazıişleri Müdürü Arat Dink’in beraatine karar verildi. Hrant Dink’in 2006’da Reuters haber ajansına verdiği ve “301’e karşı bir imza” başlıklı röportajla ilgili açılan üçüncü davanın duruşması da bugün yapıldı. Bu davada da Hrant Dink hakkındaki suçlama düşürülürken, Savcı, diğer sanıklar Sarkis Seropyan ve Arat Dink’in “Türklüğü aşağıladıkları” gerekçesiyle 3’er yıla kadar cezalandırılması talebinde bulundu. Mahkeme sanık avukatlarına savunma için süre tanınması amacıyla duruşmayı erteledi. ...BU ÜLKEDE İNSANLAR GÜVERCİNE DOKUNMAZ19 Ocak 2007’de öldürülen Hrant Dink, aynı gün Agos gazetesinde yayınlanan “Ruh halimin güvercin tedirginliği” başlıklı son yazısında, “Türklüğü aşağılamak” suçlamasına itirazlarını tekrarlamış, yaşadıklarını anlatmış, aldığı tehditleri duyurmuş ve yazısını şöyle bitirmişti:“... Dilerim böylesi bir terk edişi hiç ama hiç yaşamak mecburiyetinde kalmayız. Yaşamamak için fazlasıyla umudumuz, fazlasıyla da nedenimiz var zaten. Şimdi artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruyorum. Bu dava kaç yıl sürer, bilemem. Bildiğim ve beni bir miktar rahatlatan gerçek şu ki, hiç olmazsa dava bitene kadar Türkiye’de yaşamaya devam edeceğim. Mahkemeden lehime bir karar çıkarsa kuşkusuz çok daha sevineceğim ve bu da demektir ki artık ülkemi hiç terk etmek zorunda kalmayacağım. Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak. Yargılanmalar sürecek, yeniler başlayacak. Kimbilir daha ne gibi haksızlıklarla karşı karşıya kalacağım? Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği de tek güvencem sayacağım. Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.”http://www.ntvmsnbc.com/news/411120.asp