Cinayetten daha vahim görüntüler

-
Aa
+
a
a
a

2 Şubat 2007İsmet Berkan

Televizyonun karşısında donmuş kalmış duruyorum. Önümden görüntüler akıyor, ben öylece bakıyorum. Görüyor muyum? Gördüklerimi idrak ediyor muyum? 'Neden şaşırıyorsun ki' diyor bir yakınım, 'Bilmiyor musun polisin, jandarmanın kim olduğunu, ne olduğunu?' Hayır, diyorum içimden, hayır, bilmiyordum. Bilsem çoktan bir yolunu bulup bu ülkeden kaçmış olurdum. Bazı polislerin, bazı jandarmaların katil gibi düşündüğünü, Hrant'ın arkasından 'Oh oldu Ermeni'ye' demiş olabileceğini tahmin ediyordum ama katille hatıra fotoğrafı çektirmek en sapık fantezilerde bile kolay kolay kabul edilemeyecek bir şey. Hele hele hatıra fotoğrafı çektirenlerin polis, jandarma gibi 'kanun uygulama kuvveti' mensupları olmasını anlamama ise gerçekten imkân yok.

* * *

Bakın burada iddia ediyorum: Bu kasedin ortaya çıkması, Hrant'ın bir kez daha öldürülmesidir ve bu ikinci cinayet en az ilk cinayet kadar, hatta belki ondan bile daha fazla vahimdir. Türkiye'de ırkçılığı ayıplamamaya devam edelim daha.

* * *

Bakın bu kaset, katil ve suç ortaklarının gerçekte hiç de yalnız olmadıklarının, onların destekçilerinin, gerektiğinde aynı çeşit eylemleri yapabilecek kişilerin polis ve jandarma teşkilatı başta devletin her tarafına da sirayet ettiklerinin açık delili. Bakın bu kaset, bugüne kadar bizim gazete başta bazı gazetelerde alçak sesle ve ima yoluyla sorulmakta olan 'Polis cinayete göz mü yumdu' sorusunun iyice gündeme gelmesine neden olacak. Bakın bu kaset, Türkiye'de nedense dokunulmazlığa sahip olan jandarma teşkilatının en azından bir bölümünün ne halde olduğunu gösteren önemli bir belge olarak uzun yıllar boyunca hatırlanacak. Bakın bu kaset belki de bizi yattığımız uzun kış uykusundan uyandıracak, milliyetçiliğin yegâne siyasi araç haline geldiğinde ister istemez nefret yayan, faşist bir karakter kazandığının nişanesi olacak.

* * *

Hrant öldürüldüğünden beri, bir tek cenaze günü hariç, kendimi bu ülkede çok ama çok yalnız hissettim. Tabii insanoğlu unutkan. Tam bu yalnızlık hissinin rahatsız ediciliğinden kurtuluyordum ki bu kaset çıktı şimdi ve daha beter bir yalnızlık, güçsüzlük, çaresizlik haline gömüldüm. Bunların sadece benim kişisel duygularım olmadığını biliyorum, sizlerin de böyle düşündüğünüzü, hissettiğinizi bildiğim için yazıyorum. Amacım umutsuzluk yaymak değil. Çünkü cenaze günü de gördük, yalnız değiliz, bu ülkenin daha iyi bir ülke olmasını isteyen çoğunluğuz aslında. Ama şu kaset ve orada katille hatıra fotoğrafı çektirenler yok mu, onlara karşı öyle öfkeliyim ki, öfkem aklımı perdeliyor. Bu çeşit adamlarla bir arada nasıl yaşanır ki? Onlarla aynı oksijen nasıl solunur ki?

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=211895