27 Aralık 2006Abbas Güçlü
YÖK ile Ankara Üniversitesi arasında yaşanan kıyasıya mücadele tüm hızıyla devam ediyor. Hatırlanacağı gibi, YÖK, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras'ı, görevden almayı çok istemiş, ama bunu gerçekleştirememişti. Önce YÖK Genel Kurulu, ardından da Danıştay, Teziç'i frenlemişti.Ancak görünen o ki, YÖK'ün Ankara Üniversitesi ile olan husumeti hâlâ bitmiş gibi gözükmüyor. YÖK Genel Sekreteri'nin eşinin isminin karıştığı ilaç yolsuzluğuyla başlayan ve Teziç ile Aras arasında derin uçurumlar açılmasına neden olan güç gösterisinde gelinen son nokta, Çankaya ile Hükümet arasındaki gerginliği bile gölgede bıraktı.YÖK'ün bu konudaki son hamlesi, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu'nun koltuğunu altından çekmesi oldu. Ancak, Ankara Üniversitesi'nin YÖK'ün bu restini görmesi ve karşı hamle yapması gecikmedi. Ankara Tıp'ta dekanlık süresinin dolması üzerine yeni seçimler yapıldı. Seçimde en yüksek oyu iki dönemdir dekanlık yapan Tümer Çorapçıoğlu aldı. Bunun üzerine, Rektör Aras, en başa Çarapçıoğlu'nun ismini, altına da yasa gereği, üç isim bildirmesi gerektiği için, seçime dahi katılmayan iki ismi yazarak YÖK'e bildirdi. YÖK, YÖK'lüğünü işte bu noktada yaptı ve dekanlığa, Çorapçıoğlu'nun yerine, seçime dahi katılmayan Dekan Yardımcısı Erol Özdiller'i atadı.YÖK'ün bu "hasmane" tavrı, sadece fakültede değil, üniversitede de şok etkisi yarattı. "Elbette YÖK'ün bu oldubittisine karşı sessiz kalınmayacaktı" ve beklenen tavır dün ortaya kondu. YÖK tarafından dekanlığa atanan Özdiller görevinden istifa etti. Peki şimdi ne olacak? Rektör Aras, yoğun iş yükü nedeniyle, bir gün bile boş kalmaması gereken koltuğa, hemen vekâleten bir isim bildirerek, YÖK'ün onayına sundu. YÖK, Rektör Yardımcısı Mehmet Gürel'in bu vekâletini kabul edecek mi, etmeyecek mi? O bugün yarın belli olur. Ama asıl önemli olan, dekanlık koltuğuna asaleten kimin oturacağı?Üniversite kulislerinde birkaç seçenek konuşuluyor. Tıp fakültesi, eski dekanları Tümer Çorapçıoğlu'nun ve verdikleri oyların arkasında oldukları için şu formülde ısrarlılar:Yeni bir seçime gerek yok. Rektörlük daha önceki üç adayı yeniden YÖK'e bildirsin. Eğer yine Çorapçıoğlu değil de diğer aday atanırsa o da istifa etsin ve YÖK'ün Çorapçıoğlu'nu atamaktan başka bir seçeneği kalmasın. YÖK'le üniversite arasındaki gerginliğin daha farklı boyutlara ulaşmasını istemeyen ılımlıların görüşü ise şu yönde:YÖK ile devam eden gerginlik, üniversiteye fazlasıyla zarar veriyor. YÖK, Ankara Üniversitesi'yle ilgili her kararı ya geri çeviriyor ya da olumsuz cevap veriyor. Bu yüzden, eski isimlerde inat etme yerine isimler gönderilsin. Ama, YÖK de Prof. Çarapçıoğlu'nu neden atamadığını kamuoyuna açıklasın ve aradaki husumete son verilsin.Teziç ile Aras arasındaki gerginliğin, taraflardan biri görevinden ayrılmadığı sürece, sona ermeyeceğini öngörenlerin, bu konudaki teklifi ise şöyle:Bu noktada onuru kırılan Dekan Çarapçıoğlu'ndan başkası değil. Aynı şekilde seçime katılan öğretim üyeleri de oyları dışlanarak, adeta aşağılandılar. İşte bu yüzden, tansiyon düşünceye kadar hiçbir icraat gerçekleşmemelidir...YÖK ile Ankara Üniversitesi arasında yaşanan gerginilik, daha çok su kaldırır. Cumhurbaşkanı Sezer, eğer hukukçu kimliği nedeniyle Teziç'e değil de başka bir isme yönelseydi, kafasındaki isim Aras'tı. Bunu bile başlı başına gerginlik nedeni olarak görenler var. Ama en önemlisi sanki "Aras ve Ankara Üniversitesi'nin diğer birçok üniversite gibi YÖK'ün emir kulu olmaması. Eğer onlar da ilaç yolsuzluğunu sumen altı edip en büyük YÖK diye el pençe divan dursalardı, bugün bunların hiçbiri başlarına gelmezdi" diyenler var. Hem de çok!Özetin özeti: Ülkemizin en seçkin iki kurumu arasında yaşanan bu gerginliğin bir an önce bitmesini canı gönülden diliyoruz. Çünkü kimseye bir yararı yok!Kanal D'de 23.55'te yayımlanacak Genç Bakış'ın konuğu 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Muğla Üniversitesi'nde öğrencilerle buluşacak olan Demirel şok açıklamalarda bulunacak.[email protected]
