Merhaba kâinat!..
Dünyayı bir daha eski haline gelmemek üzere değiştirmeye başladığı görülen muazzam 15 Şubat barış hareketi, Hürriyet gazetesinin de isabetle kaydetmiş olduğu gibi, savaş yanlısı Batılı yöneticileri “korkutmuş” görünüyor.
Sertliğinden geçilmeyen Britanya Dışişleri Bakanı’nın, 24 saatlik bir süre içinde insana parmak ısırttıracak bir elçabukluğu ile attığı ters takla, uluslararası siyasetin kanlı sirkinin en parlak ve ucuz numaralarından biri olarak – hiç olmazsa bir süre – hatırda kalacak herhalde.
“Kamuoyunu dikkate almamız lâzım,” demiş saygın devlet adamı.
Bu olağanüstü siyasi tesbitinin ardından da diyesiymiş ki, kamuoyu tepkisi bu boyuttayken Irak’a savaş açmak zor.
BBC internet sitesinin, “İngiltere haberleri” sayfasına, onun da ortalarında bir yere sıkıştırmasına rağmen, gene de gözlerden kaybetmeyi başaramadığı haber; göründüğünden daha önemli olabilir aslında: Kendi partisinin içinden de ağır şekilde sıkıştırılan saldırgan Başbakan Blair’in siyasi kariyerini derin tehlikeye atabilecek, belki de – Allah muhafaza – sonlandırabilecek bir sürecin ilk önemli belirtisi sayılabilir pekâlâ -- bölünme sürecinin!
Nitekim, The Guardian gazetesi de “Savaş zayiatı” başlığını koyduğu haberinde 15 ay içinde Başbakan Blair’in 15 ay içinde 62 puanlık muazzam bir “rating” kaybına uğradığını söylemiş. Son notu eksi 20 imiş Blair’in, artık ne demekse.
Aslında herkes söylemiş: Kamuoyunu dikkate almayan iktidarlar gider.
Aslında herkes bilir: Kamuoyunu dikkate almayan iktidarların gittiğini bilen iktidarlar kamuoyunu gene de dikkate almazlar nedense.
Tuhaf bir dünya, ama gerçek. Realpolitik gibi birşey.
***
Tuhaf ama gerçek dünyanın bir başka görüntüsü:
Kudret tapıncından gözü görmez hale gelmiş merkez medyanın kuvvetli yönetici-kalemleri, kamuoyunun büyük siyasi ve ahlâki gücünü farketmeye başlamış görünüyorlar. Ve, hemen kaleme sarılıp, kendilerinin de herkes gibi fevkalâde barışsever olduklarını, ama barış diye ayağa kalkan yeryüzünün, işte tam da bu hareketiyle savaşı getireceğini yazmaya başlamıyorlar mı?
Yani ne kadar barış hareketi, o kadar savaş!
***
Tefrikacılarınızın aklına, "Yenidil"deki totaliter slogan geliyor hemen tabii:
“Savaş, Barıştır!”
George Orwell, "1984".
Ama, bir devlet adamının o unutulmaz sözü de var:
“... Sesi olsun olmasın, halklar her zaman... hizaya getirilebilirler. Çok kolaydır bu. Tek yapacağınız, onlara saldırı altında olduklarını söylemek, barış yanlılarını yeterince yurtsever olmamakla ve ülkeyi tehlikeye atmakla suçlamaktan ibarettir."
Hermann Göring, Nazi büyüğü (Nürnberg Mahkemesi’nde yargılanırken)
***
Devamı yarın...
