Merhaba kâinat!..
Bakın neler oluyor, size kısaca anlatmaya çalışalım:
“Bakın neler oldu, size kısaca anlatayım:42 gün içinde 11 bin sorti yapıldı – yani her 30 saniyede bir hava saldırısı! Seksen sekiz bin ton bombaatıldı. Bunlarınsadece yüzde yedisi güdümlüydü.Yüzde doksanüçü ise, öyle rastgeleatılan ve herhangi bir irade tarafından yönlendirilmeyen, herhangi bir yere düşen bombalardı.Bu katliamda ABD 38 uçak kaybetti. Bu sayı, hakiki mühimmat kullanılmayan savaş oyunlarında kaza eseri kaybedilen uçakların sayısından azdır. Karşıda, onları karşılamak üzere havalanan tek bir düşman uçağı yoktu.Kara savaşına gelince... kara savaşı diye birşey olmadı. Bana tek bir muharebe gösteremezsiniz. Bu bir muharebe falan değildi, bir katliamdı. General Kelly, askerlerinin nihayet ilerleme düzenine geçtiği anda “onlardan savaşacak pek kimsenin hayatta kalmadığı”nı söyledi.En az 125 bin asker ve şu âna kadar 130 bin sivil öldürdük. Öldürebildiğimiz kadarını öldürdük.
(ABD Eski Adalet Bakanı Ramsey Clark’ın Körfez Savaşı’ndaki ABD davranışları hakkında Soruşturma Komisyonu önündeki tanıklığından, New York, Şubat 1992)
***
"Afganistan savaşında ilk sekiz hafta içinde, 2001 Ekim’inden 2001 Aralık’ına kadar, ABD Afganistan’da3767 sivili klasik kitle imha silahları ile öldürdü. Bu silâhlar şunlardı:
Misket bombalarıTermobarik bombalar (7 tonluk ısı-basınç bombaları)B – 52’lerden yapılan “halı” bombardımanları458 kg’lık şarapnel başlıklı seyir (cruise) füzeleriSeyreltilmiş uranyum (DU) bombalarıDİKKAT: Bunların hepsi Klasik Kitle İmha Silâhlarıydı, hiçbiri askerî hedeflere yönelik güdümlü silâhlar değildi.
DİKKAT: 1990 Körfez Savaşı’nda “Uluslararası Koalisyon” Irak’ı DU bombalarıyla bombaladı. (1 milyon bomba ve mühimmat içinde 300 Ton DU kullanıldı). Sırf bu sebepten Irak hastanelerinde ölümü bekleyen binlerce Irak’lı çocuk var. Kanser, Hodgkins Lösemisi, Mutasyonlar, Bağışıklık sistemi zaafları vesaire yüzünden... BM ambargosu yüzünden, 1991-2002 arasında 560 binin üzerinde Iraklı çocuk öldü (Kaynak: Unicef)
Son Irak savaşında, koalisyon kuvvetleri 200 binden fazla insan öldürdü. Bunların en az 113 bini sivildi.
(Finlandiyalı fizikçi Dr. Stig Froberg’in İskandinav ülkeleri Dışişleri Bakanlarına gönderdiği mektuptan, Ocak 2003)
***
"ABD’nin ithal petrol ihtiyacı, şimdi günde 10.4 milyon varilken, bu ihtiyaç 2020’de 16.7 milyon varile çıkacaktır. Dünya enerji piyasasında ABD enerji ve ekonomik güvenliği, sadece iç ve dış enerji arzına değil, ticaret ortaklarımızın arzlarına da doğrudan doğruya bağlıdır... Dünya petrol arzında önemli bir kesinti ekonomimizi ters yönde etkileyebileceği gibi, ABD’nin petrol ithalatına bağımlılık seviyesinden bağımsız olarak dış politika ve/ya ekonomi politikası amaçlarımızı da kötü yönde etkileyebilir."
(ABD petrol şirketi Halliburton’ın baş yöneticisi ve ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in hazırladığı Enerji Bakanlığı Raporu’ndan, 2001)
***
“Beklenen savaş tümüyle petrolle ilgili. Terorizme karşı savaş, gerçek amacı maskelemek için bir ‘kamuflaj’dan ibaret... Amerikalıların Irak halkıyla hiçbir alıp veremediği yok. Ama hayat tarzımız günde 20 milyon varil petrole bağlı ve bunun yarısını ithal etmek zorundayız. Biz, petrol diyaliz makinesine bağlı bir hasta gibiyiz. Bu bir ölüm-kalım meselesi.”
(Fadıl Gheit, eski bir Mobil çalışanı, halihazırda New York’ta bir borsa firmasında görevli. Amerika’nın en büyük emekli fonlarının ve mali yatırımcılarının katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmadan, Aralık 2002)
***
Tefrikacılarınız diyaliz makinesinin içinden soruyor: Bilmeyiz, anlatabildik mi?
Devamı yarın...
