No.188 - Merak bu ya!

-
Aa
+
a
a
a

Merak bu ya!

Merhaba kâinat!..

Müjdeler olsun! Tefrikacılarınız tatilden döndü.

Onlar döndüler ve ağızlarından bal damlatmaya koyuldular.

Konumuz, insanlığın – fâhişelikle birlikte – en eski mesleği: Savaş yani.

Türk medyasından – bizim görebildiğimiz kadarıyla – tam dört gazetenin manşetlerini bu konuya ayırmaları ilginç. Dünya, Irak’ta binlerce, belki onbinlerce, hatta belki de yüzbinlerce kişinin ölümüyle, koca tarihi kentlerin yakılıp yıkılmasıyla sonuçlanacak bu savaşı “operasyon” diye hafifsemesine rağmen, logosunun altında yer alan “ekonomi-politika” ibaresine uygun bir sosyo- politik analiz yapıyor: “Seçim öncesi Türkiye’nin ekonomik ve politik tüm senaryolarını etkileyecek”. (Bu son “etkileyecek” sözcüğünü de “altüst edecek” şeklinde yeniden okumak daha doğru galiba; çünkü gazetede hazırlanmış küçük bir “kutu”da daha önceki “operasyon”un, yani Körfez Savaşı’nın Türkiye ekonomisi üzerine etkileri konusunda verilen rakamlar, bir etkiden ziyade düpedüz bir yıkımı çağrıştırıyordu.) Akşam, “Özel birlikler İncirlik’te” manşetiyle verdiği haberde, The Observer gazetesinin Pazar günkü nüshasında uluslararası strateji uzmanlarınca kaleme alınmış olan ve tamamen asker-silâh-donanım istatistiklerine dayanan haberi gazetenin “iddiası” diye niteleyerek hafifsemesine rağmen, bunun Türkiye bakımından korkutucu sonuçları olabileceğini de hissettirmekteydi alttan alta. Cumhuriyet, Irak’ın vurulması için Bush ve Blair tarafından “kanıt” olarak ortaya konan bilgi ve fotoğrafların 1991 yılından kalma olduğunun açığa çıktığını haber veriyordu. Hür dünyanın en baba iki devletinin saygıdeğer liderlerinin, yani Bush-Blair kankalarının Irak’a saldırmak ve bir yığın insanı öldürmek için “evrakta sahtecilik” yaptıklarını Beyaz Saray ve BM uzmanlarına atfen belirten bu habere tefrikacılarınızın inanması, tahmin edebileceğiniz gibi zor, hatta olanaksızdı. Bu olası ölümcül savaşı tıpkı refiki Dünya gibi "operasyon" diye hafifseyen Yeni Şafak ise manşet haberinde işin Türkiye “cephesi”ne eğiliyordu: Haberden anlaşıldığı kadarıyla Ankara, “Amerika’nın operasyonda ısrar etmesi (ısrar mı?) üzerine hazırlıklarına hız vermiş, savaş masası oluşturmuş (masa?), Başbakanlık-Dışişleri- Genelkurmay-MGK-MİT her hafta rapor hazırlayıp bu masaya yatırıyormuş. Türkmenler’in uluslararası hukuk ve uluslararası antlaşmalar çerçevesinde korunması için dünyanın dikkatini çekecekmiş.

Savaş! Irak’ı, onun tehditlerini, Saddam’ı, Amerika’yı, Bush’u ve savaşı belki de dünyada en iyi bilen adamlardan biri olan eski deniz piyadesi, eski denetçi, kadim Cumhuriyetçi Scott Ritter, Bağdat’ta Irak Millet Meclisi’nde özel oturumda yaptığı konuşmada diyor ki:

“Benim ülkem, tarihî bir hatanın eşiğinde görünüyor: Dünyaya İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana egemen olan siyasi dinamikleri sonsuza kadar değiştirecek olan bir tarihî hatanın. Bu dinamik, uluslar arasındaki sorunların barışçı çözümünü zorunlu kılan Birleşmiş Milletler Antlaşması’nda ortaya konduğu şekliyle uluslararası hukukun temellerini oluşturmuştur...

"Kendisini ateşli bir yurtsever ve iyi bir ABD vatandaşı olarak gören biri olarak ben, ülkem bu şekilde davranırken kollarımı kavuşturup oturamam... Hükûmetim, Irak’a karşı savaşa girişmek için gerçekliğe, doğruya ve olgulara değil, tam aksine korku ve cehalete dayalı bir gerekçe hazırlıyor...”

İtiraf edelim ki, nâçiz tefrikacılarınız, Kasım başını savaşın başlangıcı için neredeyse kesin bir tarih olarak bu sayfalarda defalarca ilân ederlerken, eşsiz birey ve iyi dünya vatandaşı Ritter’ın daha önceki beyanlarından biraz kopya çekmişlerdi. Doğrusunu isterseniz, tüm insanların güvencesi olan uluslararası hukukun ebediyyen ortadan kaldırılıp tüm BM antlaşmalarının cart diye yırtılıp atılmasının arifesinde, Ankara’daki “Kuzey Irak Savaş Masası”nda Türkmenler’in uluslararası hukukta korunması yönünde hazırlanan raporların etkililiği hakkında adamakıllı meraktalar. Onların merak ettikleri bir diğer husus, Chomsky’nin dediği gibi, Irak savaşı ile yeni bir bataklık yaratılırsa, buradan üreyecek terör “sivrisinekleri”nin yaratacağı muazzam yeni terör dalgalarıyla başetmek için kaç yeni “masa”da kaç yeni rapor yazmak gerekeceği.

Devamı yarın...