No.150 - Toz duman arasında...

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

Kendimize bir çizelge yaptık; Demokratik Sol Parti’den istifa edenlerin isimlerini yazdık, ardından TBMM aritmetiği için de bir çizelge hazırladık. İstifa edenlerden ve vazgeçip dönenlerden sonra vaziyeti takip etmeye çalışıyoruz. Bu arada, dönenler deyince, istifasını geri alan Zeki Eker’in gerekçesi unutulmayacak güzellikteydi: “Dilekçedeki imza benim değil.”

Bu arada, herkes herkesle görüşüyor, farkında mısınız? Ecevit – Çiller, Ecevit – Bahçeli, Ecevit – Yılmaz, Ecevit – Cem, Derviş – Cem, Özkan – Derviş... Cumhuriyet tarihinin en diyalog dolu günlerini yaşıyoruz desek yeridir. 1980 öncesinde ne çok ‘diyalog’ çağrısı yapılırdı, hatırlarsınız.

Hemen bütün köşeyazarları aynı konuya teksif olmuş görünüyorlar: Bundan sonra ne olacak?

Beklentilerin büyük farklılıklar göstermediğini de hemen ekleyelim.

Veriler ortada:

Ecevit’in sağlığı başbakanlığı yürütmeye müsait değil. MHP, Avrupa Birliği’ne yönelik hamleleri yavaşlatıyor. İlk iki madde yüzünden ekonomik iyileştirme programı aksıyor.

Sonuç:

Ecevit(ler)’in ve MHP’nin olmayacağı yeni bir parti/oluşum/hükumet gerekli görünüyor.

Manzara:

Hüsamettin Özkan’ın başını çektiği istifalarla yeni bir partinin kurulmasına çalışılacağı açıklandı. Bu yeni partinin oy toplayabilmesi için iki önemli isme ihtiyacı var: Kemal Derviş ve İsmail Cem. İsmail Cem’in eğilimi tam belli olmamakla birlikte, Kemal Derviş şimdilik istifayı düşünmediğini açıkladı. Derviş, hem ekonomik programda aksama olmayacağını göstermek, hem de gemiyi ilk terk edenlerden biri olmamak istiyor. Ancak, Ecevit ile görüşmesinde, hükumetin böyle devam etmesinin zor olacağını da ifade etti. Ecevit, mücadeleyi sürdürmeye karar verdi ve istifa eden bakanların yerine atamalar yaptı. Bahçeli, hükumeti sürdürmenin zorluğunu Ecevit’e ifade etti, ama koalisyon protokolüne bağlı kalacağını; hükümet sürdüğü sürece koalisyondan ayrılmayacağını da belirtti. Bahçeli, öte yandan, koalisyondan ayrılması durumunda MHP’nin izole olması endişesi de taşıyor. Aynı endişeyi taşıyan Çiller de üslubunu yumuşattı ve erken seçime destek verdi.

İhtimal:

Pür DSP, bir erken seçime kadar koalisyonu sürdürür. Kopenhag Zirvesi’ne yönelik adımların atılmasını gündemin ilk maddesi kabul eden ve ekonomik programa zarar gelmemesini garantiye alan bir milli mutabakat hükumeti, erken seçime kadar idareyi sürdürür. ?

Devamı yarın...