Merhaba kâinat!
Yeryüzünün en büyük sorunlarından ormanların yok olması, Meksika’da ormanlar kesiliyor, yakılıyor ve kereste ticaretine açılıyor... Bunun iyi tarafı, BM bu meseleyi gündemine almış ve Meksika hükumeti de yolsuzluğu bitirmeyi kararlı olduğunu açıklamış. Özellikle de düşük ücret alan orman korucularının zam görmeleri mümkünmüş, ama kötü haber sadece 100 orman korucusu varmış devletin elinde. Korunacak alan ise yaklaşık 260 bin km2. Dolayısıyla bir korucu, 260.000 / 100 = 2.600 km2’nin korunmasından sorumlu. Zam oranları hiçbir zaman tatminkâr olmayabilir. Kenya’da da, hükumet yerleşim ve tarım alanı elde etmek amacıyla ormanların ortadan kaldırılmasına oy amacıyla göz yummaya başlayınca, ülkenin son orman kabilesi Ogiek çocuklarını da ölüm bekliyor. İyi haber, Ogiet çocukları haklarını mahkemede arıyorlarmış. Kötü haber: Başkent Nairobi’de mahkemenin yolunu bulmakta zorlanıyorlarmış.
Teknoloji açısından iyi haber, yıllardır beklenen ABD füze araştırmaları raporu nihayet yayınlanmış. Kötü haber, Amerikan Sayıştay’ı vatandaşa 238 milyar dolar ek yük bindiren bu raporda büyük bir sahtekarlığın ortaya konması. ABD’nin en prestijli üniversitesi MIT’nin ile dev Boeing ve TRW şirketlerinin, ‘doğrudur’ dediği araştırmada füzelerin hedef şaşırma oranının beklenenden 200 kat fazla olduğu belirtiliyor. Allah şaşırtmasın...
Hedef şaşırma derken Ortadoğu’da da ciddi bir hedef şaşırma oldu. İsrail füzeleri, silahlı Filistin polislerini öldürmek isterken yanlışlıkla, hedefte olmayan Hüseyin Ebu Kuveyk’in eşi Büşra ile üç çocuğunu bir otomibilin içinde havaya uçurdular. Geriye mikili defterler ile bir Pokemon CD’si kaldı. Haberin iyi tarafı: İsrail Savunma Bakanı Eliezer “Afedersiniz,” dedi. Haberin kötü tarafı: Ölülerin mahallesinde herkes intihar komandosu olmaya hazırlanıyor. Bu arada, ‘ölüm kontörü’ de çalışmaya devam ediyor elbette...
Afganistan’da, ‘Kalıcı Özgürlük’ geldiğinden beri başlatılan en kapsamlı kara harekatında yaklaşık 10 Amerikan askeri yaşamını yitirdi. ABD diğer taraftan insan hakları raporunu da yayınladı. Raporda, TBMM’nin yeni anayasa paketiyle insan haklarını geliştirmeye çalıştığı, ancak ihlallerin devam ettiği belirtildi. Öte yandan Çin, Rusya, suudi Arabistan ve Ortadoğu’daki ihlallere de dikkat çekildi, ancak İsrail’in terörle mücadelesi tanındı.
Karen Fogg’un e-mektuplarının çalınması ve yayınlanması, ‘Büyük Adam Küçük Aşk’ filminin yasaklanması, ‘Alevi’ sözcüğü nedeniyle dernek kapatılması... derken Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in ‘patladığı’ belirtiliyor gazetelerde: “AB’ye dair kavgalarımız gerçekçi değil ve akıldışı” demiş Dışişleri Bakanı, “Kamplaşıyoruz. Bu çok tehlikeli. Geleceğimiz zarar görüyor. Bazı adımlar atmıştık. Şimdi geri gidiyoruz.”
Esenler’de günlerdir devam eden çatışmalardan sonra sosyologlar, göç olgusuna dikkat çektiler. Örgütlenmelerin hemşehrilik, kan bağı, bölgesel ve mezhepsel nitelikler etrafından olduğunu belirttiler ve bugüne kadar hep ‘içe patlama’ (intihar, aile içi şiddet vs.) söz konusuyken artık ‘dışa patlama’ beklenmesi gerektiğini belirtiler.
Bu arada, şike çetesi de ligi sarsmış, hakemler ise toplu istifanın eşiğinden dönmüşler. Futbol Federasyonu, Merkez Hakem Kurulu aracılığıyla hakemlere ‘güven’ mesajı göndermiş.
Bu arada, ilginizi çeker ümidiyle iki yazı daha... Ali Bayramoğlu ile Hıncal Uluç, Susurluk ‘kahramanlarını’ değerlendiriyorlar.
Ali Bayramoğlu: "Kahramanlar hapiste"
Bugünlük bu kadar...
Devamı yarın...
Ömer Madra – Şerif Erol