29 Kasım 2001 - Önce Önem

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

İstanbul’u ve tabii memleketi kökünden sarsacak Marmara sarsıntısı konusunda yayımlanan rapor İstanbul’da ve memlekette sarsıntı yaratmadı. Richter ölçeğine göre 8 (yazıyla sekiz) büyüklüğünde bir felâketten bahsediliyordu. Önemsemedik. Çözüm olarak deprem olmasın diye dua ettik.

Yaklaşık bir aydan beri uluslararası medyada yayınlanan Irak’a saldırı -- ve Türkiye’ye petrol payı -- haberleri ‘arş-ı âlâ’ya çıkarken kimsede kaygı yaratmadı. Tek kaygı haberi, Milliyet’ten geldi: “Ankara rahatsız”. Önlem olarak muhtemel savaştan kaçarak ülkeye göç edeceklere karşı “göç kalkanı” kurduk.

Birkaç haftadır gözler önünde sergilenen katliam haberleri önemli bir tepki yaratmadı. ABD ve Britanya özel timlerinin gözetimi ve yönetimi altında “terorist düşman”ın üzerine petrol dökülüp yakılması, üç “terorist”in tank toplarıyla berhava edilmesi, kaçanların tank paletleri altında kıymaya çevrilmesi, medyaya gösterilmeyen sahnelerde elliden fazla insanın elleri bağlı olarak kurşunlanmış cesetleri, yüzü aşkın sayıda “terorist”in sıraya dizilip kameralar önünde kurşuna dizilmesi, (Guardian, Independent, BBC) medeniyet cephesinde yer alan bizleri rahatsız etmedi. Çözüm olarak, “müttefik”lerin “bunlar savaştır, olur” açıklamalarını kabul ettik. Yakında gerçekleşmesi çok muhtemel Kandahar katliamını da çok muhtemeldir ki önemsemeyecek, bunların katliam değil savaş “yan ürünü” olduğu açıklamalarını kabul edeceğiz. Teroristleri başı Usame Bin Ladin’i mağaralarda arayanlar arasında Türk özel timcilerinin bulunduğu haberini okuduğumuzda (Cumhuriyet), daha Afganistan’a Türk askeri gönderilmediği yolundaki haberleri nasıl yorumlayacağımızı bilemediysek de bu konuyu önemsemedik.

40 milyon kişinin AIDS’e yol açan HIV virüsü ile yaşamakta olduğu gerçeğini (BBC) umursamadık. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası konusunda işlerin – tıpkı Kıbrıs konusunda olduğu gibi – “kördüğüm” olması (Radikal, Cumhuriyet) ilgimizi fazla çekmedi.

Susurluk çetecileri ve banka boşaltıcılarının DGM yargı alanı dışına çıkarılmasını önemsememiştik, Cumhurbaşkanlığı vetosu ile şimdilik bu alan dışına çıkarılmasının önlenmiş olmasını (Radikal) önemseyeceğimizi gösteren bir belirti de yok ortada.

Ölüm oruçlarını önemsemedik. Çeteleri DGM kapsamından çıkaran yasa çıkarırken, F-tipi mahkûmiyetleri çocukları da kapsayacak şekilde genişlettik. (Radikal) Adalet, ölü mahkûmları önce diriltti, yani “hayata döndürdü”, sonra öldürttü ve ardından da “bu ölümler sizin yüzünüzden” diye dokuz hekime 10 yıla kaodar ağır hapis istemiyle dâvâ açtı. (Adnan Keskin, Radikal) Bu kafa karıştırıştırıcı durum kafamızı karıştırmadı. Bunu önemsemedik.

Vatan hainlerinin kimler olduğu yolundaki tartışmanın vatan sathına yayılmasını ise fevkalâde önemsedik. Meclis, Meclis Görevlileri, Medya, Bakanlar, Edebiyatçılar, Sanat ve Hukuk dünyası hop oturup hop kalktı; vatan hainliği tartışmasını vatan sathına yayılacak şekilde tartışmaya açtı. Hıyanet-i Vataniye meselesi, Kıbrıs konusunda da vatan ve yavru vatan sathına yayılıyor.

Tefrikanın yarınki bölümü belki daha önemli konuları kapsar ve onları önemseriz.

Ömer Madra – Şerif Erol