Fikri Vancouverlı sanatçı Ted Dave’e ait olan ve 1992 yılından bu yana 24 Kasım’da kutlanan "Hiçbir Şey Satın Almama Günü", resmi olmayan bir "tüketim karşıtı eylem günü". Açık Dergi'den İlksen Mavituna, kutlamaların eski organizatörlerinden ve Kanada'da yayımlanan Adbuster dergisinden Paul Cooper'la bir söyleşi yaptı.
(30 Kasım 2007 tarihinde Açık Radyo’da Açık Dergi programında yayınlanmıştır.)
İlksen Mavituna: Öncelikle Adbusters’la başlayalım.
Paul Cooper: Adbusters, 1989’dan beri yayınlanan kültürel ve politik bir dergi.
İM: Evet, peki AdBusters ne zamandan bu yana ‘Hiçbir Şey Satın Almama Günü’ne destek veriyor?
PC: "Hiçbir Şey Satın Almama Günü" 1991-1992 gibi ortaya çıktı, 1997’den beri de Black Friday-Kara Cuma’da, yani Şükran Günü’nden hemen sonra, Amerika Birleşik Devletleri’nde en çok alışveriş yapılan günde kutlanıyor.
İM: Peki bu, "Hiçbir Şey Satın Almama Günü" kutlamaları hangi motivasyonla ortaya çıkmıştı?
PC: "Hiçbir Şey Satın Almama Günü" temel olarak 24 saat boyunca yaptığımız harcamalara bir mola vermek niteliğinde. Psikolojik bir yanı da var belirtilmesi gereken; bu gün biraz kafa dinginliği, o şükran gününün ardından Kara Cuma’da gerçekleşen telaşlı alışveriş çılgınlığına tercih edenlere yönelik bir gün. Ayrıca bir de ekolojik yönü var; dünya rezervlerinin %80’inin dünya nüfusunun %20’sini oluşturulan Birinci Dünya Ülkeleri tarafından tüketildiğini göz önünde bulundurursak bu tüketim orantısızlığına, BM’in yayımladığı raporlar ve IPCC’nin daha geçen hafta yayınladığı rapor ışığında, çözüm üretmek konusunda liderlik etme görevi bize düşüyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinden kaynaklı tehlikenin daha önce hiç olmadığı kadar ortada olduğu bugünlerde, bu ayrıca önemli.
İM: Tabii, hepsi tüketimle ilgili sonuçta. Peki bu, 'Hiçbir Şey Satın Almama Günü’nde insanlara hiçbir şey satın alamamalarını anlatmak haricinde neler yapıyorsunuz? Mesela gösteriler oluyor mu?
PC: Evet, konuyla bağlantılı birçok artistik performanslar oluyor. Ayrıca popüler aktivitelerimiz de var; mesela eylemcilerimizin “Zombi Yürüyüşü”. Bir alışveriş merkezlerine zombi kostümleriyle birkaç kişi gidip oradaki akışı yavaşlatmak adına, elimizde sepetlerle yavaş yavaş yürümek ya da insanların kredi kartlarını kesmeyi teklif etmek gibi şeyler yapıyorlar. Geçen sene bir grup eylemci Birleşik Krallık’ta, üzerinde “Bütün Ürünlerde %50 İndirim” yazan bir t-shirt giyip market çalışanı gibi davranarak bir karışıklık yaratmışlardı. Bu sene ayrıca bir de filmimiz var “İsa Olsaydı Ne Satın Alırdı?” adında. Arkasında 'Alışverişi Durdurun Korosu'nun eşlik ettiği, kendine Rahip Bailey adını veren bir performans sanatçısıyla ilgili. New York Times’ın “Hızlı ve Komik” olarak nitelediği bu filmin tanıtımını da 'Hiçbir Şey Satın Almama Günü'nde yapacağız.
İM: Wikipedia’da şu habere rastladım; “1999’da binlerce aktivist Times Square’de bir dans partisi gerçekleştirmek üzere toplanmışken diğer yandan da dünyanın en uzun alışveriş caddesi olduğu söylenen Panama Caddesi’nde de gösteriler devam ediyordu." Bu sene başka neler olacak? Yine dans edecek misiniz?
PC: Birçok şehirde farklı şeyler yapacağız, evet. Biz özellikle burada AdBusters olarak "Hiçbir Şey Satın Almama Günü" hakkında röportajlar veriyor olacağız. Bir de sanırım buradaki yerel üniversitelerdeki öğrenci hareketlerinin yanında olacağız..
İM: Şehirlerden bahsetmişken, “Seattle’dan beri bu tür şeylerle ilgilenen kitle genişledi. İnsanlar ‘Hiçbir Şey Satın Almama Günü’nü kendi ülkelerine uyarlıyorlar. Dolayısıyla artık bu günün kapsamını görmek iyice zorlaştı” diye söylemiş AdBusters’ın kampanya sorumlusu Tom Liacas. Bu sene kaç ülke katılacak kutlamalara?
PC: Bu merkezi olan bir organizasyon değil artık. İlk başta biz destekliyorduk sadece. Daha sonra değişik ülkelerden birçok kuruluş kendi inisiyatiflerini almaya başladılar. Evet, geçmişte 60 ülkenin üzerinde katılımın olduğu oldu: Japonya, Singapur, Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada haricinde dünyanın diğer birçok yerinde küçük de olsa hep etkinlikler oldu. Ama söylediğim gibi, bütün bu organizasyonlar tek bir merkezden yönetilmediğinden artık bugünün kendine özel bir momentumu olduğu söylenebilir. O yüzden biz de artık kapsamın ne olacağını öngöremiyoruz.
İM: Belki biz de bugünden itibaren, bizde Türkiye’de kutlamaya başlarız bugünü..
PC: Evet, harika olur!!
İM: Son olarak, insanları hiçbir şey satın almamaya davet ederek ve cesaretlendirerek tam olarak neyi hedefliyorsunuz?
PC: Sanırım günün esas amacı insanları tüketimin sonuçları hakkında düşünmeye, daha bilinçli harcamaya itmek. Hiçbir Şey Satın Almama Günü" bunu ifade etmenin dikkat çekici yollarından biri. Biz sadece harcamanın getirdiği sonuçların gerçekten düşünülmesini, harcama konusundaki orantısızlığın giderilmesine yönelik olarak varlıklı ülkelerdeki insanların ürün ve hizmetlerin kullanılması konusunda daha sorumlu ve daha etik davranmalarını istiyoruz..
İM: Evet, size getirilen "Hiçbir Şey Satın Almama Günü’nün insanların sadece ertesi gün alışverişe çıkmalarını sağladığı” eleştirisine bu söyledikleriniz bir cevap olabilir sanırım..
PC: Evet, bunları her sene duyarız. Bu, 'kazandığınız her kuruşu harcamanız gerektiği, yoksa zaten sizin yerinize onu harcayacak birinin bulunduğu'nu söyleyen, bir günlüğüne hiçbir şey satın almayarak hiçbir şeyi değiştiremeyeceğinizi iddia eden ekonomik görüşün bir parçası. Teknik olarak doğru, ama bu "Hiçbir Şey Satın Almama Günü" zaten para harcamamakla değil, bilinçli bir şekilde tüketmekle ilgili.
İM: Sizinle konuşmak bir zevkti, teşekkür ederiz.
PC: Harika, teşekkürler.
AdBusters bu günün tanıtımı için MTV’ye reklam filmlerini gönderdiğinde, ‘Yayın Politikaları’na aykırı olduğu düşüncesiyle reddedilmiş, İsveç’te de aynı gün yani 24 Kasım bazı şirketler tarafından ‘Bir Şey Satın Alma Günü’ olarak kutlanıyor, her şeye rağmen ‘Hiçbir Şey Satın Almama Günü’ne ilgi bütün dünyada giderek artıyor, belki Türkiye de kutlamalara en azından önümüzdeki sene katılmış olacaktır.