"El Kaide Örgüt Değil Ki"

-
Aa
+
a
a
a

Londra’da sürgünde yaşayan Dr. Saad Al-Fagih, “Arabistan’da İslam Reformu Hareketi”nin başkanı. Sovyet işgali sırasında Afganistan’da Mücahitlerle birlikte, cephe gerisinde, hekim ve cerrah olarak görev almış. Suudi bir muhalif olarak, bin Laden ve görüşleri hakkında yakından fikir sahibi. PBS Frontline programında yayınlanan söyleşisinin bir kısmını, El Kaide ile ilgili bölümleri aktarıyoruz:

Gördüğünüz yapı –konuk evleri, kamplar- Bin Laden ve örgütü tarafından kurulmuştu, değil mi?

Saad Al-Fagih: Konukevi Peşaver’de yalnızca bir evdi, sıradan bir ev...

Biraz kafa karıştırıcı. ABD’de bugünlerde yetkililerin anlattığı El Kaide, sizin için farklı bir olgu.

Saad Al-Fagih: FBI El Kaide’den bin Laden’in örgütü olarak söz ettiğinde gerçekten gülüyorum. Aslında hikayesi çok basit. Bin Ladin Suudi Arabistan’dan, Kuveyt’ten, diğer bölgelerden gelen Arapları karşılarken, Peşaver’deki konukevini kullanıyordu. Cepheye gidip gelirlerdi, herhangi bir kayıt olmaksızın.

“Bir kayıt olmaksızın” ile neyi kastediyorsunuz?

Saad Al-Fagih: Kimlerin geldiği, kimin gittiği, ne kadar süre kaldığı hakkında herhangi bir dokümantasyon yapılmıyordu. Yalnızca genel bir karşılama vardı. Siz de oraya gider, ve cepheye katılırdınız... Çok basit bir organizasyon. Ancak kendisini (bin Laden) arayan ve oğullarının akibetini soran birçok aileye karşı mahcup oluyordu. Bilmiyordu, çünkü herhangi bir kayıt, dokümantasyon yoktu. Arkadaşlarından, şemsiyesi altına giren her Arabın hareketinin kayda geçmesini istedi... Geldikleri tarih ve kaldıkları ev yazılıyordu. Böylece binlerce insanın kaydı oluştu. Birçoğu yalnızca 2-3 haftalığına geliyor, sonra ortadan kayboluyordu. Bu dokümantasyon işlemine de El Kaide denildi. El Kaide işte buydu. El Kaide’nin kötücül bir yanı yok. Herhangi bir terör örgütü ya da yeraltı grubu, bir örgüt falan değil. Kendi yeraltı grubu için herhangi bir isim kullandığını sanmıyorum. Eğer adını koyacaksanız, “bin Laden grubu” diyebilirsiniz. Ama eğer El Kaide terimini kullanırsanız; El Kaide yalnızca Peşaver’e konukevine gelen ve giden, sonra da ülkelerine dönen insanların bir kaydı. Eğer kayıtlar takip edilecekse, 20-30 bin kişiyle konuşmak gerekir ki, bu da imkansız. Ayrıca bu kayıtların zaten Suudi hükümetinin elinin altında bulunduğunu düşünüyorum, çünkü bu insanlar Suudi havayollarını kullanıyor, İslamabad’a %25 indirimle bilet alıyordu.

Kısacası El Kaide gizli bir örgüt değil?

Saad Al-Fagih: Hiçbir şekilde gizli bir örgüt falan değil. Oraya giden çok sayıda insan biliyordu. El Kaide kamuya mâl olmuştu. Peşaver’e gelip katılan, oradan Afganistan’a hareket eden kişilerin kaydıydı. Oldukça selim bilgilerdi. Ailesi ya da arkadaşı Bin Laden’e “Bilmem kime ne oldu?” diye sorduğunda, bilgi alabileceği kayıtlardı.

Ve çoğu da bugün evlerine dönmüş durumda...

Saad Al-Fagih: Evet, çoğunluğu öyle. Eğer bin Laden’in peşinden gidenleri hakkında konuşuyorsanız, bu grubun bir adının olduğunu sanmıyorum. Onlara doğru ve net bir şekilde, “bin Laden grubu” diyebilirsiniz. O kadar. Esas olarak bin Laden’in çevresindekiler, belki de birkaç yüz kişi. Bunlar dört ülkede konumlanıyor. Afganistan, Suudi Arabistan, Yemen ve Somali. Pek azı başka ülkelerde; belki de hiçbirisi.

Daha detaylı bilgi için: Saad Al-Fagih, 11 Eylül’den çok önce yapılan bu söyleşide, bin Laden ailesi hakkında verdiği bilgiler yanı sıra, Suudi istihbarat teşkilatının, Afganistan’daki rakip gruplar arasında uzlaşma sağlamaya çalıştığı gerekçesiyle bin Laden’e suikast düzenlemeyi planladığını öne sürüyor. Orijinal tam metin için burayı tıklatabilirsiniz.