AB'de güvenlik politikaları sorunu

Nereye Doğru
-
Aa
+
a
a
a

Nereye Doğru’nun bu haftaki bölümünde Cengiz Aktar’ın gündeminde Avrupa Birliği çevresinde yaşanan güncel olaylar yer aldı.

kask ab bayrağı

Avrupa Birliği gündemine AB’nin yeni dönem başkanlığı ile başlayan Aktar, 23-24 Haziran tarihlerinde yeni dönem başkanlığının Çek Cumhuriyeti’ne geçeceği bilgisini verdi. Aktar ikinci olarak, geçtiğimiz dönemde Fransa başkanlığında kabul edilen ve Avrupa’nın 2030 yılındaki güvenlik ve savunma politikaları ile ilgili “Güvenlik ve Savunma için Stratejik Pusula” diye geçen metnin kabul edildiğini ve fakat o sırada Rusya'nın saldırısı başlayınca pusulanın doğmadan öldüğü hatırlatmasını yaptı. Metnin bir siyasi irade beyanı olduğunu, Avrupa’nın 2030 itibariyle ama esas 21. yüzyıldaki savunma ihtiyaçlarını kendi eline almaya girişiminin akamete uğradığı anlamına geldiğini söyleyen Aktar, “27 ülkenin bir araya gelip ortak güvenlik ve savunma politikasında anlayamayacakları ortaya çıktı. Bugün baktığımızda ortak bir Avrupa politikası açısından tam bir fiyasko yaşanıyor. Bir taraftan göze batan Berlin-Paris çizgisi ve buna mukabil Putin ile konuşulmaması gerektiğini söyleyen orta ve doğu Avrupa ülkeleri var. Polonyalı yetkililer bu konuda iki ülkeyi yerden yere vuruyor. Putin ile konuşmanın hiçbir işe yaramayacağı aksine ona meşruiyet kazandırdığı fikrindeler.” dedi. Almanya'nın Ukrayna politikasının gaz meselesi üzerinden şekillendiğini belirten Aktar, gerçekleşmeyen bir diğer politika adımının 9 Mayıs'ta açıklanan Avrupa'nın Geleceği Konferansı’nın sonuç bildirgesi olduğunu bildirdi. Tüm bunların sonucunda Aktar,  “Fransa'nın dönem başkanlığı Putin telefonları ve savaşla hatırlanacak. Eğer ay sonundaki AB Konseyi zirvesinde Ukrayna'nın adaylığı ile ilgili karar alabilirse elle tutulur bir mesaj vermiş olacaklar.” yorumunu yaptı.

Aktar, Fransa ile birlikte Almanya'nın Rusya saldırısı sonucunda ortaya çıkan pek çok fiili duruma şahit olduğumuz hatırlatmasını yaparken, Almanya’nın ilk defa 1945’ten bu yana silahlanmaya gittiğini ve 31 Mayıs tarihinde muhalefetin de oylarıyla meclisten geçen 100 milyar Euro değerinde bir silahlanma kararı alındığını bildirdi.

Aktar, Almanya hakkında bir diğer gelişme olarak savaştan bu yana yapılan kamuoyu araştırmalarında hükümet partisi olan sosyal demokratların oylarının eridiği ve koalisyon içerisinde sorunlar yaşandığı bilgilerini paylaştı.

Ukrayna ve Rusya'da Ortodoks Kilisesi ayrılığı

Ukrayna’da geçtiğimiz günler içerisinde Ortodoks Kilisesi’nin içerisindeki gelişmeden bahseden Aktar, “17. yüzyıldan bu yana Moskova’ya bağlı olan Patrikhane, Ocak 2019’da İstanbul’daki Patrikhane’nin aldığı kararla  feshedildi. Ukrayna oradaki Ortodoksları kapsayacak şekilde bağımsız kiliseye sahip oldu. Aşağı yukarı 30 milyon Ortodoks var. Çoğunluğu bu kilisenin altında iman ediyorlar. Küçük bir bölüm ise Moskova’ya bağlı kaldı. Moskova patrikliği ve Rusya Ortodoksluğu tamamen savaş taraftarı. Öyle olunca Kiev Patrikliği bir karar aldı ve Moskova ile olan ilişkilerini bitirdi. İki halkın din üzerinden de nasıl ayrıştığını gösteriyor. İşler eski haline kolay kolay dönmez.” dedi.

Aktar önümüzdeki dönemde gerçekleşecek kritik toplantıların tarihlerini paylaştı: 

  • 23-24 Haziran tarihinde AB mutat konseyi var Ukrayna’nın adaylığı meselesi konuşulacak.
  • 26-28 Haziran tarihinde Almanya’nın dönem başkanlığı ile G-8 Zirvesi var.
  • 29-30 Haziran tarihinde Madrid NATO Zirvesi var. Finlandiya ve İsveç’in adaylığı görüşülecek. Buna karşılık Türkiye’nin talebi olan KKTC’nin tanınması konusu da var. Londra ile böyle bir pazarlık olduğu konuşuluyor.

AB’nin birkaç gün önce aldığı petrol ambargosu kararını Macaristan’a rağmen aldığını söyleyen Aktar, “Bu yaptırıma katılmayan AB ülkelerine komisyonun bir sürprizi olacak, böyle bir hazırlık var. Rus petrolüne ithal vergisi geleceği söyleniyor. Bu bizi fosil yakıtla savaş arasındaki ilişkiye getiriyor. Yeşil antlaşma bağlamında bakacak olursak bu Avrupa’nın yeşil enerjiye dönüşümünü hızlandıracak bir mesele.” dedi.

(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Seyhan Karasu’ya teşekküre ederiz.)