Login'den Christopher Çolak, Apaçık Radyo’nun 62. Yayın Dönemi’nde her ay bir albüm — hatta her hafta bir EP — hakkında yazmaya başlıyor ve bu hafta Tolga Böyük, Eralp Güven ve Erdem Başer triosundan oluşan Islandman'in son uzunçları "Island5" üzerine bilgi veriyor.
Uzunca bir süredir müzik yazıları yazmaya geri dönmeyi planlıyordum. Yaklaşık 23 yıldır aralıksız olarak Apaçık Radyo’da Login isimli programı hazırlayıp sunmaya devam ediyorum. Fakat neredeyse 10 yıldır, dijital yayını Mart 2016’da son bulana dek Hayat Eki’nde devam ettiğim Radikal haricinde, şimdiye dek hiç müzik hakkında yazmadım.
Yıllardır açmadığım bir dolabın kapağını açmak ya da daha güzel tabiriyle, Taschen yayını Extraordinary Records kitabının başında Giorgio Moroder’in belirttiği, eski bir plağın tozunu almak gibi bir his. Hafıza çekmecelerimdeki bazı nöronlarla, yeniden düşünmeye başlamak ve bu düşünceleri yazıya dökmek, paylaşmak...
En nihayetinde Apaçık Radyo’nun 62. Yayın Dönemi’nde yıllardır ertelediğim bu planımı sonunda gerçekleştirme fırsatı buluyorum. Bundan böyle elimden geldiği ve kalemim yettiğince, Apaçık Radyo’da her ay en az bir albüm - ve hatta başarabilirsem - her hafta bir EP hakkında yazmaya başlıyorum.
Bu vesileyle, bir başlangıç yazısı ve bu yazının konusu olacak bir albüm seçmem gerekiyordu tabii ki. İşin enteresanı ise, bu aslında hiç de zor olmadı.
Nasıl derseniz; bazen bir arkadaş tavsiyesiyle, bazen bir dükkânda kitap bakarken veya en olası haliyle; sosyal medyada seyran ederken karşıma çıkan yeni şeylere her daim kulak kabartmaya çalışıyorum. Yüksek kakofoni ve yankı evreninde, gerçekten kayda değer şeyleri yakalamak artık hiç olmadığı kadar zor. Ne kadar gerekli olduğu tartışıladursun, hayatımızın müthiş bir hızla dijitalleşmeye devam ettiği her saniye, aslında fiziksel deneyimlerimizle olan bağlarımızı gevşetiyoruz. Oysa ki her gün güneş doğmaya ve kuşlar ötmeye devam ediyorlar…
Sadede gelirsem, Islandman ismine daha önce birkaç kez denk gelmiştim fakat onları ilk kez, bu yıl 19-21 Eylül tarihlerinde üçüncüsü düzenlenen Adalar’da Caz Festivali kapsamında, Heybeliada’daki canlı performansları esnasında dinleme şansım oldu.
Islandman, 21 Eylül Pazar akşamı, serince bir Eylül sonu akşamında, Heybeliada Pazar Meydanı’nda sahne aldı. Seyirci sayısı, hafta sonunun bu en son saatlerine göre epeyce kalabalıktı. Henüz şehre inmemiş, çocuksuz ya da belli bir yaşa ermiş meraklı adalı ahalisinin haricinde, hatırı sayılır genç bir kitlenin de olduğunu söyleyebilirim. Heybeli Mektep Sokağı’ndan aşağıya doğru yürürken, Islandman sahneye çıkmış ve gitar riff’leri de rüzgârın etkisiyle parça parça kulağıma esmeye başlamıştı. Meğer sahneye çıktıklarında çaldıkları ilk parçanın ismi de “Rüzgâr” imiş.
Islandman triosu, bas gitar ve synth’lerin başındaki Tolga Böyük’ün müzikal hayallerinden doğmuş bir müzikal proje. Sonrasında ise hikâyeye Eralp Güven ve Erdem Başer dahil oluyorlar. Juno Records onları ‘Neo-Türk-psikedelik üçlü’ olarak tanımlamış. Bu ismi fazlasıyla sevdim zira Tame Impala’nın viral olan söyleşisinde fazlasıyla bahsettiği Barış Manço günleri gibi, Islandman de yıllar içinde, tüm dünyayı halihazırda kasıp kavuran Turkish Psychedelic’ Hype’ının en güzel örneklerinden birini sunuyorlar bizlere.
Dünyanın en meşhur yaz ve caz festivallerinden olan İsviçreli Montreux Jazz’da 2018 yılında ‘Talent Award’ almış olmaları da tabii ki rastlantı değil. Geçtiğimiz haftalarda Hollanda ve Belçika’da gördüğüm kadarıyla Avrupa’da oldukça başarılı bir turne geçirdiler. Kasım süresince ise Japonya’da ve Tokyo’da sahnede olacaklar. Kim bilir belki de çok kısa süre sonra tüm dünyanın sevdiği Türk grupları arasında daha da üst sıralara çıkacaklar.
Island5, isminden de anlaşılacağı üzere üçlünün beşinci uzunçaları. Dijital versiyonunda 8 adet, plakta ise 6 adet parça ve güzel bir sticker-set mevcut. Geçtiğimiz yıl yoğun bir stüdyo sürecinde Berlin’de - plak şirketi ile aynı adı taşıyan stüdyoda - kaydedilen albümün artwork’ü meşhur Portekizli illüstratör Bráulio Amado’ya, sanat yönetimi ve tasarımı ise Yeşim Koçal Böyük’e ait.
Benim için en ikonik veya akla yapışan parça ise, gerçekten ikonik gitar arpeji sebebiyle “Rüzgâr”. Heybeli’deki konserde dinlediğim andan itibaren, uzun zamandır dinlediğim en rafine ve sade parçalardan biri. Çok güzel bir his bırakıyor bence kulaklarda. Anadolu’nun kadim saz tellerinden kopup gelen ilahi melodiler gibi. Çok basit ama kuvvetli. Plak koleksiyonerlerinin tabiriyle; “plağı aldıran parça”. Son parça “SLWLY” de çok benzer bir atmosferde.
‘Adada’daki gibi güzel groove’lar albüm genelini sarıyor. Islandman, Anadolu hikayelerini Afrobeat ile birleştiriyor ve anlatıyor kendi diliyle. Daha fazla anlatmayacağım, dinlemeniz dileğiyle…
Islandman - Island5 (2025)
Rest in Space Records
Side A
A1. Rüzgar
A2. Adada
A3. Eros
Side B
B1. Ala Geyik
B2. Cool Saz
B3. SLWLY
