Login'den Christopher Çolak, ambient, noise, drone türevi deneysel elektronik ve elektro akustik müzik türlerinin gölgesinde, insan bedeni, dans ve performans sanatının kesişim kümelerini sorgulayan Luz González'in "Bi Gezur" adlı kısaçalarını tanıtıyor.
Luz González’in kendi tabiriyle; “-Duyduğunuz şey sadece müzik değil, bedeninizde hissettiğiniz bir şey”. Rave ve kulüp kültürü ile girdiği elektronik müzik sahnesinde ilerleyen yıllarda görsel-işitsel performanslar ve sesin fiziksel yönleriyle daha çok ilgilenmeye başlayan Luz, Baskça’da “iki yalan” anlamına gelen Bi Gezur kısaçalarıyla bizleri İsviçre’de engebeli bir ses yolculuğuna çıkarıyor.
Luz’un sanat pratiği ana hatlarıyla müzik ve ses üzerinde şekilleniyor olsa da, aslında insan bedeni, doğaçlama ve dansın müzik ile ilişkileri üzerine de denemeler ve çalışmalar yapıyor. Kendi solo projesi haricinde NoRest! ismindeki doğaçlama dörtlüsüyle, sahne tasarımcısı Annatina Huwiler ile ya da klarnetçi Rebecca Minten ile farklı türlerde projelere hayat veriyor. Ürettiği ses nesneleri ve enstalasyonlarla; Zürih Sanat Üniversitesi (ZHdK) mezunlarına verilen Lis & Roman Clemens Prize sahibi, İspanyol-İsviçre asıllı, İspanyol-Fransız filolojisi üzerine çağdaş sanat ve ses tasarımı okumuş inter disipliner bir sanatçıdan bahsediyoruz. Halihazırda yaşadığı Bern’deki Sanat Üniversitesi (HKB)’de müzik kompozisyon yüksek lisans programında yarı zamanlı olarak çalışmalarını sürdüren Luz, Bern’in küçük ama verimli elektro akustik sahnesinin önemli figürlerinden biri.
Luz González icra ettiği sanatını yine kendi cümleleriyle ifade ediyor: “-Çalışmalarım, sesi yalnızca kulaklarla değil, tüm bedenle deneyimlenen fiziksel bir olgu olarak ele alır. Ses işleme, saflıktan uzaklaşan ve dönüşüme odaklanan bir estetiğin asli malzemesine dönüşür. Bu süreçte, ses çıkaran beden, mimari beden ve algılayan beden arasındaki ilişki temel bir rol oynar. Bu algı hattında, yapıbozum ve melezleşme konuları merkezi bir yer tutar. Bu süreçlerin öznesi, performatif bir mekân olarak insan bedeni, geleneksel enstrümanlar veya bizzat müziğin kendisi olabilir. Bu unsurların biçimlendirilmesi ve manipüle edilmesi ise canlı elektronikler ve yeni teknolojiler aracılığıyla ya da kavramsal bir yaklaşımla gerçekleşir.”
Ambient, noise, drone türevi deneysel elektronik ve elektro akustik müzik türlerinin gölgesinde, insan bedeni, dans ve performans sanatının kesişim kümelerini sorgulayan Luz, dinlemesi çok da kolay olmayan sürükleyici ve sinematik ses kurguları besteliyor. Bence işte bu yüzden “-duyduğunuz şey müzik değil” diyor. Geçtiğimiz hafta yayımlanan 6 parçalık Bi Gezur'un albüm kapağındaki Aitor Arruti’ye ait fotoğraflar bir nevi Luz González’in sonik dünyasının fiziksel izdüşümleri olarak bizlere yol gösteriyorlar. Kısaçalar, benzer isimli 60 dakikalık bir dans performansı için 2023’te üretilmiş seslerin geliştirilerek EP formatına dönüştürülmüş hali.
Muğlak, irkiltici ve ham sesler işlenerek ilk parçanın da ismi olan “volverse paisaxe” yani ‘ses manzaraları’na dönüşüyor. İşlenmiş, dramatize vokallerle inşa edilmiş “Today Yesterday Tomorrow” ve plak versiyonunda B yüzünü tümüyle kaplayan 13,5 dakikalık “erreka”-Baskça “aktarım”- parçaları, EP’deki en favorilerim olmakla birlikte; özellikle gündelik hayatımızın algoritmik hengâmesinde formüle edilmiş melodilerden ve birbirini tekrar eden, birbirinin aynısı müziklerden bunalanlar için; düzeni kırmak, irkilmek, geriye dönüp gökyüzüne ve hayat manzaranıza başka bir boyuttan bakmak için Bi Gezur'a kulak kabartmanızı tavsiye ediyorum.
Luz González – Bi Gezur EP
Everest Records
1. Volverse paisaxe
2. Today Yesterday Tomorrow
3. Drawing Dinosaurs (Where can I hide my anger?)
4. Tsunami
5. Óxido e flores
6. Erreka
