Ortahisar-Göreme karayolu inşaatı jeolojik, doğal ve kültürel değerleriyle evrensel öneme sahip Kapadokya alanında tüm itirazlara rağmen devam ediyor.
Ortahisar-Göreme beldeleri arasında, Kapadokya’nın Peribacaları peyzajının göbeğinde yol inşaatının yapıldığı yer UNESCO Dünya Miras Listesi’ne Türkiye’den ilk kaydedilen yerlerden. 1985 yılında “Göreme Milli Parkı ve Kapadokya Kayalık Alanları” adı ile doğal ve kültürel karma miras kategorisinde listeye girmiş. Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1. derece arkeolojik sit ve 1. derece doğal sit alanı olarak tescilli.
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan bu miras alanında yapılacak herhangi bir inşaat, kültür mirasının korunmasına odaklanan planlara ve kurallara bağlı; bu süreçlerin yönetiminden de Kapadokya Alan Başkanlığı sorumlu. Yol inşaatına girişilmeden önce bu dünya miras alanının yönetim planı, Çevre ve Kültürel Miras Etki Değerlendirme Raporları'nın hazırlanmış, ulaşım ile ilgili teknik raporlamaların tamamlanmış olması gerekli. Kapadokya Alan Başkanlığı’nın açıklamalarından hiçbir bilimsel ön tetkik ve planlama, etki değerlendirmesi çalışmasının yapılmadığı anlaşılıyor. ÇED Raporu bile gereksiz görülmüş.
Kültürel Miras ve Koruma'da Kapadokya ve çevresini yıllardır haritalayarak çalışmış jeoloji yüksek mühendisi ve tıbbi jeoloji uzmanı Dr. Eşref Atabey var. Kendisiyle, genişliği 5-7 metreyi bulan otoyol inşaatının Peribacaları'nı ve Saklı Kilise gibi miras varlıklarını tahrip etmemesi mümkün mü, alanın jeolojik açıdan kırılganlığını dikkate alacak olursak böyle bir yol projesine girişmek doğru mu, yol inşaatıyla birlikte neler bir daha geri getirilmeyecek şekilde yok oluyor, bu dünya mirası alanında sorun sadece yol inşaatından mı ibaret sorularını ele alıyoruz.
Göreme ile Ortahisar beldelerini birbirine bağlayan ve şu anda işlerlikte olan yolun 2011 yılında Nevşehir Tabiat ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından sorunlu bulunarak kaldırılmasına karar verilmişti. Bu yolun kaldırılması kararı yeni bir yol yapılması için gerekçe olarak kullanılıyor. Oysa, yeni yol inşaatına başvurulmadan, ortaya çıkan ulaşım talebinin daha iyi yönetilmesi için alanın jeolojik, kültürel ve doğal özelliklerine uygun koruma odaklı çözümlerin geliştirilmesi ve bilimsel çalışmaların yapılması suretiyle sürdürülebilir alternatifleri ortaya koymak mümkün.
Fotoğraf: Yeşil Gazete
