Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Haliç Tersanesi’ni İstanbul Sanat başlığıyla kültür sanat etkinliklerine dönüştürmesini konuklarımız Haliç Dayanışması aktivistleri Doç. Dr. Gül Köksal ve Ekin Sarıca ile değerlendiriyoruz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (IBB), geçtiğimiz günlerde İstanbul Şehir Hatları tarafından tersane olarak halen kullanılmakta olan Haliç Tersanesi’ni İstanbul Sanat başlığı ile kültür sanat etkinliklerine açtı. Haliç Tersanesi gemi üretimi ve tamiri ile sanat ve kültür faaliyetlerinin yan yana sürdürüldüğü bir yer haline dönüştürülüyor. İstanbul Sanat Merkezi adını taşıyan bu yeni girişim için kapsamlı restorasyonlar gerçekleştirildi. Açılışın yapıldığı hafta, tersanede İstanbul Haliç Festivali düzenlendi ve büyükşehrin resim koleksiyonunun sergilendiği bir sergi açıldı. Haliçte yer alan tersaneler bütünlüğünün hala çalışan son halkası olan Haliç Tersanesi'nde üretim devam ederken, neden kültür ve sanat işlevi kazandırıldığı sorusu üzerinde durmak gerektiğini düşünüyoruz.
İBB, Haliç’te 600 yıldır varlığını sürdüren ve dünyanın en eski tersaneleri arasında yer alan, İstanbul’un endüstri mirasının en önemli varlıkları arasında yer alan Haliç Tersanelerinin karşılaştığı akıbetin Haliç Tersanesi tarafından yaşanmaması için bu hamleyi yaptığını ima etti. Hatırlanacağı gibi, diğer iki tersane, Camialtı ve Taşkızak, en az beş otelin, mağazaların, yüzlerce konut biriminin yer aldığı bir rant alanı haline dönüştürüldü.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Sanat açılış konuşmasında, ‘Ecdadın yadigarı işte böyle korunur. Fatih’in emaneti Haliç Tersanesi yaklaşık 600 yıllık denizcilik mirası bugüne ve geleceğe taşınarak korunur’ diyerek ‘endüstri mirasına yaşam enerjisi vermeyi sürdüreceklerini belirtmişti. Yaşam enerjisinin sanat kültür etkinlikleri ile sağlanacağının düşünüldüğünü, alanın halkın ücretsiz bir şekilde sanat kültür etkinlikleri yoluyla açılması suretiyle yaşayan bir yer haline gelmesinin hedeflendiğini anlıyoruz.
Bu akşam konuklarımız Haliç Dayanışması aktivistleri Doç. Dr. Gül Köksal ve Ekin Sarıca. Kendileri ile 2021 yılında Tersane İstanbul alanında açılan Contemporary İstanbul sanat sergisi üzerinden bu iki tersanenin nasıl gayrimenkul projesine dönüştüğünü konuşmuştuk. Bu akşam, Haliç Tersanesinin sanat kültür etkinliklerine açılmasını ele alıyoruz.
Camialtı ve Taşkızak Tersanelerinin tamamen ortadan kaldırılarak, yerine getirilen Tersane İstanbul gayrimenkul projesinin kamuoyu nezdinde ilgi çekici bulunması için kompleksin tamamlanması arifesinde, sahadaki tescilli kültür varlıklarının kullanıldığı çeşitli sanat faaliyetleri düzenlenmiş ve bu tescilli endüstri yapılarının müzeye dönüştürüleceği ilan edilmişti. Bu, bir sanat ile aklama stratejisi olarak o dönem yorumlanmıştı. Haliç Tersanesi'nde İBB tarafından başlatılan İstanbul Sanat girişimi ise çalışmakta olan Haliç Tersanesi'nin değerlerini halk ile buluşturmak ve bu son kalan tersaneyi kültür endüstrisi yoluyla yaşayan bir yer haline getirmek hedefini taşıyor gibi. Bu konuda Haliç Dayanışması’na yorumlarını soruyoruz. Haliç Tersanesi, diğer iki tersanede yaşanan dönüşüm sürecine üretime devam ederek direniyor. Tersanenin üretim işlevinin bu tek kalmış alanda devam edebilmesini sağlamak için neler yapılmalı?
