Apaçık Radyo
Bu hafta Apaçık Radyo’da yeni yayın dönemi başladı. Sadece yeni başlıklar ve programlar değil, yeni konseptler ve kuşaklarla, geçen Kasım ayından bu yana “dijitale mahsus” süren yayın akışımız 30.
Merhaba herkes,
Dayanmak çok zordu ama sonunda söylüyoruz!
Doğa tehdit altında çünkü iklim değişimi artık evrimsel sürecin yetişemeyeceği kadar hızlı… İklim krizi artık uzak bir tehdit değil; her yerde, her gün daha da yakıcı bir şekilde yaşanmakta…
Geçtiğimiz günlerde 22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü’nü geride bırakırken havalar ısınıyor, sular çekiliyor, yangınlar çoğalıyor, kuraklık artıyor… 166 bin canlı türünün 46 binden fazlası yok olma tehlikesiyle karşı karşıya ve tüm bu yok oluşun ortak sebebi iklim krizi.
Doğudaki barış sürecinin yeni döneminde hangi koşulların ve hedeflerin belirlendiği kamuoyuyla paylaşılmazken, diğer yandan batıda adalet bekleyenler için bir adım atılmaması soruları daha da artırıyor.
Otokrasi kazanıyor, savaşlar sürüyor: Avrupa’da sağın yükselişi, Hindistan - Pakistan arasındaki gerilim ve Gazze’de devam eden soykırım… Yine de bu haftaya, barışı ve baharı sığdırabildik.
Silahlı çatışma bağlamındaki ihlallerden muhalefetin bastırılmasına, ekonomi ve iklim kaynaklı adaletsizlikten yapay zekâ ve yeni teknolojilerin yarattığı insan hakları ihlallerine kadar birçok noktanın incelendiği ‘2024-25 Dünya İnsan Haklarının Durumu’ raporunun basın toplantısında Uluslararası
Apaçık Radyo: A History of Sound, Resistance, and Reinvention
23 Nisan’da Apaçık Radyo’da çocuklara nasıl bir dünya bıraktığımız üzerine konuşmayı hayal ederken, merkez üssü İstanbul’un Silivri ilçesi olarak açıklanan 6.2 büyüklüğündeki deprem ve artçılarıyla sarsıldık.
İklim krizi artık yalnızca bir çevre meselesi değil, bir insan hakları meselesi; sadece doğa değil, eşitsizliklerin iklim krizinde nasıl derinleştiğinin meselesi. Peki, bir iklim yasası, insan haklarını gözetmeden nasıl ‘adil’ olabilir?
İklim adaleti, demokrasi, insan hakları — bunların hepsi birbiriyle bağlantılı. Eğer demokrasi elimizden alınırsa, iklim için, adalet için, özgürlük için mücadele etme şansımız da elimizden alınır.
Merhaba herkes!
Bu hafta Açık Bülten yok ve Açık Gazete'nin yokluğunda olsa olsa notlarımız olurdu diye düşündük — böyle keyifli olmayan zamanlarda gelenekselleştiği üzere.
Otokrasi dediğimiz rejimin en hassas, kendi gücünü ve niteliğini en fazla gösterdiği yer yargı bağımsızlığıdır. Yargı doğrudan hükümetten emir alan bir kurum haline geldiği zaman elbette otokrasi kendini göstermeye başlar.