Hadrianus’un Anadolu'ya mirası

-
Aa
+
a
a
a

Kadim Anadolu Eserlerinden Seçmeler'de Haluk Mimaroğlu, Syria Valisi ve geleceğin Roma İmparatoru Hadrianus'un hayatı ve Anadolu'da yaptırdığı eserlerle ilgili iki kitabı tanıtıyor.

""
Hadrianus’un Anadolu'ya mirası
 

Hadrianus’un Anadolu'ya mirası

podcast servisi: iTunes / RSS

Ben, Haluk Mimaroğlu. Açık Radyo’nun 59. Yayın Dönemine başlarken, Kadim Anadolu Eserlerinden Seçmeler programımızın da üçüncü dönemine girmiş bulunuyoruz. Bu hafta, Syria Valisi ve geleceğin Roma İmparatoru Hadrianus'un hayatı ve Anadolu'da yaptırdığı eserlerle ilgili iki kitabı tanıtacağız.

Syria eyaleti, M.Ö. 64 yılında Üçüncü Mithradates Savaşı sırasında Romalı Komutan Pompeius tarafından Syria Kralı XIII. Antiochus idam edilerek Roma’ya katılmıştır. Syria eyaletinin başkenti Antiochia yani Antakya’dır. Eyaletin önemli bir kısmı ülkemizde yer almaktadır; bu nedenle Roma’nın Syria eyaleti de Syria Valisi ve geleceğin Roma İmparatoru Hadrianus vesilesi ile programımıza dahil edilmiştir.

Hadrianus büstü / Roma sanatı, M.S. 127 – 128, Heraklion, Girit'ten - şimdi Louvre, Paris'te

Hadrianus’un esas adı Caesar Traianus Hadrianus Augustus’tur. İmparator Hadrianus’un hayat hikayesi iki kaynakta yer almaktadır - bu kaynaklar; İznikli tarihçi Cassius Dio’nun kaleme aldığı 80 kitaplık Roma Tarihi ve altı farklı yazarın adını taşıyan Historia Augustus’ta yer alan Hadrianus’a ait hikayelerdir. Bu iki eserde yer alan Hadrianus ile ilgi bölümler, Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Latin Dili ve Edebiyatı ile Yunan Dili ve Edebiyatı bölümlerinde öğretim üyesi olan Rukiye Öztürk ve Ayşe Yakut tarafından Latince ve Yunanca asıllarından çevrilerek, Doğu Batı Yayınları'ndan 2022 yılında yayınlanmıştır.

Cassius Dio ​​​​​'nun Roma Tarihi

Kitabın giriş bölümünde verilen bilgilere göre, Cassius Dio İzniklidir. M.S.160’larda doğup, 70 yaşına kadar yaşamıştır. Soylu bir aileye mensup olup, iyi bir eğitim almış, babası gibi Senato’ya girmiş, Roma’nın önemli eyaletlerinde consul ve vali olarak yüksek görevlerde bulunmuştur. Cassius Dio, resmi görevlerinin yanı sıra, 20 yıllık bir çalışma neticesinde kuruluşundan itibaren Roma’nın Krallık, Cumhuriyet ve İmparatorluk dönemlerini kapsayan ünlü Roma Tarihi adlı eserini yazmıştır. 80 kitaplık bu eserin bir kısmı günümüze eksiksiz ulaşırken, bir kısmı da diğer yazarların alıntılarından ve özetleyerek aktaranlardan derlenerek eserin tamamı yayınlanmıştır.

Kitabın giriş bölümünde verilen bilgilere göre, Cassius Dio İzniklidir. M.S.160’larda doğup, 70 yaşına kadar yaşamıştır. Soylu bir aileye mensup olup, iyi bir eğitim almış, babası gibi Senato’ya girmiş, Roma’nın önemli eyaletlerinde consul ve vali olarak yüksek görevlerde bulunmuştur. Cassius Dio, resmi görevlerinin yanı sıra, 20 yıllık bir çalışma neticesinde kuruluşundan itibaren Roma’nın Krallık, Cumhuriyet ve İmparatorluk dönemlerini kapsayan ünlü Roma Tarihi adlı eserini yazmıştır. 80 kitaplık bu eserin bir kısmı günümüze eksiksiz ulaşırken, bir kısmı da diğer yazarların alıntılarından ve özetleyerek aktaranlardan derlenerek eserin tamamı yayınlanmıştır. Cassius Dio’nun 69. kitabında yer alan Hadrianus’un hikayesi de Bizanslı tarihçi, Konstantiniyeli Ksiphilinus’un özetleyerek aktarması sayesinde günümüze ulaşmıştır. Ne yazık ki yurdumuzun yetiştirdiği bu değerli devlet adamı ve tarihçi, İznikli Cassius Dio’nun eserinin tamamı henüz Türkçeye çevrilmemiştir. Umarız Yunan denilen ama aslında yurdumuzun kadim yazarları tarafından, yurdumuza ait İon dilinde yazılan bu gibi eserlerin Türkçeye çevrilerek okuyucularımıza ulaştırılması için gayret gösteren araştırmacı, dil bilimci, edebiyatçı ve tarihçilerimize, devlet büyüklerimiz de destek olur, Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında başlayan bu çabalara devam edilir.

Hadrianus ve Traianus

Cassius Dio’nun 69. kitabı, 23 bölümden oluşmaktadır. Kitabın ilk bölümlerinde, Hadrianus’un, İmparator Traianus tarafından evlat edinilmeden İmparatoriçe Plotina ve hemşehrisi ve hamisi Attianus sayesinde tahta çıkışı anlatılır. Hadrianus, İmparator Traianus gibi İspanya’nın İtalica bölgesindendir. Traianus’un hemşerisi ve akrabası olup, Traianus’un yeğeni ile evlidir. Anne ve babasını genç yaşlarda kaybetmesi üzerine, hemşehrisi Traianus ve Attianus’un himayesinde yetiştirilmiştir. Traianus’un desteği ile çeşitli görevlerde bulunduysa da Traianus tarafından evlat edinilerek veliaht olarak ilan edilmemiştir.

İmparator Traianus’un Parth saldırılarına karşı Syria’da bulunduğu sıralarda her zamanki gibi yanında ve ordunun başında Hadrianus bulunuyordu. Syria Valisinin Balkanlardaki karışıklıklar nedeniyle Dacia’ya gönderilmesi üzerine, Traianus tarafından Hadrianus, Syria Valiliğine atandı. Bir kaç hafta içinde İmparator Traianus’un hastalanıp Roma’ya dönerken Alanya civarında ölmesi üzerine, ordunun ve İmparatoriçenin desteği ile Senato’nun onayı beklenmeden, son anda evlat edildiği söylenerek şaibeli bir şekilde M.S. 117 yılında Syria Valisi ve Ordu Komutanı Hadrianus, İmparator ilan edildi.

İlk iş olarak rakip olabilecek dört senatörü öldürttü, 20 yıl sürecek senatonun düşmanlığını kazandı. Kitabın ilerleyen bölümlerinde soylu bir aileden geldiğinden, Latince ve Yunanca edebiyata düşkünlüğünden, yazdığı eserlerden, sanata, mimariye olan ilgisinden, hırslı doğasından, kıskançlığı nedeniyle kendinden üstün gördüğü kişileri sürgüne gönderip öldürttüğünden bahsedilmektedir. Kitapta sahip olduğu erdemler sıralanıp, halkına ve kentlere karşı olumlu davranışları övülerek imparator göklere çıkarılmaktadır.

Kitapta İmparator’un ülkesini karış karış gezdiğinden, askeri garnizon ve tahkimatları teftişi ettiğinden, askerlere örnek teşkil eden yaşam tarzından, askerlerinin eğitimi ile ilgilenmesinden, avlanma tutkusundan, ziyaret ettiği kentlerde tiyatro yaptırıp oyunlar düzenlediğinden de bahsedilmektedir.

11. bölüm de Hellas’ın gizemler tarikatının en üst mertebesine kabul edilişi, Mısır'a geçişi ve Syria Eyaletini Roma’ya katan komutan Pompeius anısına kurban sunmasından ve anıtını onarmasından söz edilir. Ayrıca bu bölümde, Nil Nehri’nde yaptıkları gezi sırasında yanından hiç ayırmadığı genç Bithynialı gözdesi
Antinous'un nehre düşüp ölmesi hikayesi de çeşitli şekillerde yorumlanmaktadır.

British Museum'daki Hadrianus ve Antinous büstleri

Hadrianus’un gözdesi Bolulu Antinous, ya Traianus adına tanrılara kurban edilmiş, ya Hadrianus’a duyduğu aşktan dolayı genç adam kendi isteği ile ölmüştü, ya da bazı tarihçilerin dediği gibi rakipleri tarafından Nil’e atılarak bertaraf edilmişti. Her ne olduysa bu kayıp Hadrianus’u derinden etkiledi. Antinous adına bir kent kuruldu, doğduğu Claudiopolis, Bolu’da bir tapınak yapıldı, tanrılaştırıldı, tüm tapınaklara heykelleri dikildi.

Hadrianus’un döneminde Kudüs’te yapılan Zeus Anıtı’na karşı ayaklanan Yahudilerden ve Cappadocia’daki dostu Arrianos’un valiliği sırasında ortaya çıkan - daha önceki programlarımızda da değindiğimiz - Alan tehdidinden bahsedilmektedir. Kitabın son bölümlerinde, Hadrianus’un Atina’daki Olympieion Tapınağı’nı tamamlamasından, Dionysos şenliklerine katılmasından, Panhellenion Kutsal Alanı’nı inşa edilmesinden, Atinalılara yüklü miktarda bağışta bulunmasına kadar Yunan kültürünü öne çıkaran yaklaşımlarından bahsedilmektedir. Hatırlanacağı gibi, Cappodocia Valisi Arrianos da Yunan hayranı dostu Hadrianus’un hatırına, Büyük İskender’in hayat hikayesini ele alan bir eser yayınlamış, bu eser de programımızda tanıtılmıştı. Yazarlara göre Traianus’un Atina ve Hellen kültürü ile ilgisi, tüm Roma eyaletlerini Panhellenik kültür altında birleştirmek niyetinden ileri gelmekteydi.

Birazdan tanıtacağımız Hadrianus ile ilgili ikinci kitapta, Hadrianus’un bu idea uğruna Anadolu’da yarım kalan tüm Hellenistik tapınak, tiyatro ve diğer eserleri tamamlatıp yenilerini yaptırdığına ve ülkemizde bulunan Roma sanat yapılarının önemli bir kısmının Hadrianus döneminde inşa edildiğine veya tamamlandığına değineceğiz.

Kitabın kalan bölümlerinde Hadrianus’un hastalanmaya başlaması ve umutsuzluğa kapılarak bir taraftan veliaht belirleme çalışmaları yaparken, diğer taraftan tahtı ele geçirmeye çalışanları bertaraf etmesi anlatılmaktadır.

Almanya'nın Ettal Manastırı'ndan Historia Augusta'nın 1698 baskısının kapağı

Historia Augustus codex’inde ise altı farklı yazar adı altında Hadrianus’tan itibaren Roma’nın 30 yöneticisinin hayat hikayesini anlatır. Bu codex’in M.S. 300’lerde yazıldığı düşünülmektedir. Kimilerine göre ise, kitabın Hristiyanlığın Roma Devleti’nin resmi dini olarak kabul edilmesinden sonra, M.S. 395 yılında tek bir yazar tarafından yazıldığı düşünülmektedir. Her ne maksatla yazılmış olursa olsun, bu eserin birinci bölümünde Hadrianus’un hikayesi yer almaktadır. Ancak bu kitabın da tamamı ne yazık ki henüz Türkçeye çevrilip yayınlanmamıştır.

Historia Augustus’da da, Cassius Dio’nun anlattığı hikayeler yer alırken, Hadrianus’un doğuştan Yunan edebiyat ve kültürüne yatkınlığı vurgulanmaktadır. Bu kitapta Hadrianus’un gençliğinde Yunanlılara özgü uğraşlardan çok etkilendiği, doğuştan gelen yetenekleri nedeniyle ona ‘graeculus’ yani küçük Yunanlı dedikleri belirtilmektedir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde, kendini bütün dünyada barışı sağlamaya adadığını, başkaldıran halklarla barış sağlamak uğruna Fırat ve Dicle’nin ötesindeki topraklardan vazgeçip ülkesinin sınırlarını koruma altına aldığı, komşu soyların kralları ile barışı sağladığı belirtilmektedir. İspanya’da, Roma’da, Atina’da, Anadolu’da yarım kalan tapınak ve diğer Hellenistik yapıları tamamlatıp, tamir ettirip, yenilerini yaptırdığı anlatılmaktadır.

Hadrianus’un Anadolu’da yaptırdığı eserlere geçmeden, şimdi kısa bir müzik arası verelim ve ‘Kapat şu pencerini aşkımız gizli kalsın, bizi kimse görmesin saatler sessiz çalsın’ dizeleriyle başlayan, Sehattin Erköse’nin “Kapat Şu Pencereyi” adlı eserini seslendiren Antakya Medeniyetler Konusu’na kulak verelim.



Açık Radyo 95.0, Kadim Anadolu Eserlerinden Seçmeler programındayız. Programımıza Roma İmparatoru Hadrianus döneminde Anadolu'da yapılan sanat yapılarını inceleyen Anadolu’da Hadrianus’un İzleri İmparator Hadrianus Dönemi İmar Faaliyetleri adlı kitabın tanıtımı ile devam ediyoruz. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Onur Gülbay'ın, İmparator Hadrianus döneminde Anadolu’daki imar faaliyetlerini konu alan kitabı, 2023’te Sakin Kitap Yayıncılık tarafından yayınlanmıştır.

Kitabın giriş bölümünde Onur Gülbay’ın anlattıklarına göre, M.S. 2. yüzyılda sınırlarının doruklarına ulaşan Roma İmparatorluğu’nda, ‘Rax Romana’ diye adlandırılan barış ortamının etkisiyle, Hadrianus döneminde tüm imparatorluğu saran bir kalkınma hamlesi başladı. Bu vesile ile tüm Roma dönemi boyunca Anadolu’da yapılan Roma’nın muhteşemliğini yansıtan yapıların neredeyse üçte biri Hadrianus döneminde yapıldı. Bu yapılanlar, Hadrianus’un Panhellenistik idea’sının eserleriydi. Bütün İmparatorluğu boyunca Roma’da kalmak yerine, kentlerdeki imar çalışmalarını yerinde izlemek üzere ülkeyi baştan aşağıya dolaştı. Anadolu Hadrianus’un 20 yıllık döneminde büyük bir fırsat yakalayarak imarlaştı ve kalkındı. Özellikle başlanıp da bitirilmeyen eski yapıların tamamlanmasına ve yeni yapıların yapılmasına önem verildi.

Pergamon’da Asklepios Tapınağı

Klaros ve Didyma Apollon Tapınakları, Hadrianus döneminde onarıldı. Ephesos’da Olympeion, Kyzikos, Erdek’te Zeus gibi devasa büyüklükteki tapınakların yapımı gerçekleştirdi. Bu yapılarda ‘opus caementicium’ beton tekniği kullanılarak dayanıklı yapılar yapıldı. Yapımı nispeten zor, yuvarlak planlar Pergamon’da Asklepios ve Serapeion Mısır Tapınağı’nda kullanıldı. Yapılarda Hadrianus dönemine has kabartmalı süslendirme anlayışı ortaya çıktı. Hadrianus döneminde ulaşılan başarının temelinde özellikle imparatorun klasik Yunan dini, sanatı ve mimarisine duyduğu hayranlık ve bağlılık gelmektedir.

Hadrianus döneminde, imparator adına yapılan neokoros kültü yapılarının tamamının Anadolu’da inşa edilmesi Anadolu halklarının da Hadrianus’a duyduğu minnetin ifadesidir. Hadrianus’un Anadolu seferi sırasında ziyaret ettiği Mysia ve Bithynia bölgesinde kendi adına Kırkağaç‘ta Hadrianopolis, Balıkesir’de Hadrianoutherai, Orhaneli’de Hadrianoi ve Dursunbey‘de Hadrianeia adlı kentler kuruldu ve sanat yapılarıyla donatıldı. Onur Gülbay’ın bazı tarihçilere dayanarak aktardığına göre, Hadrianus’un kendi adına yeni kentler kurması kişisel sebeplerin yanı sıra bölgelerdeki kaynaklardan yaralanmak için bölge halkını şehirleştirip Roma’ya bağlama çabaları olarak da görülmektedir.

Lefke Kapısı

Hadrianus döneminde tapınakların yanı sıra pek çok kentte hamam, nymphaion, propylon, tiyatro gibi kamusal yapılar da yapılmıştır. Smyrna, Ephesos, Pergamon, Miletos ve Attaleia, Hadrianus’un en çok ilgilendiği kentlerdir. M.S. 120’lerde büyük bir depremle yıkıma uğrayan Nikomedia, İzmit ve Nikaia, İznik kentleri ile de özel olarak ilgilenmiş, atadığı curator ve birliklerle yeniden inşasında katkılarda bulunmuştur. Nikaia’da agoralar, dört yol kavşakları, surları ve surlardaki Lefke Kapısı ve İstanbul Kapısı olarak bilinen Kuzey kapısını yaptırmış ya da onarmıştır.



Hadrianus, Nikomedia sikkelerinde, depremde tahrip olan şehre yaptığı katkılarından dolayı ‘Nikomedia’nın Restoratörü’ olarak adlandırılmıştır. Hadrianus, Anadolu’ya yaptığı seferler sırasında Antakya’dan Malatya üzerinden Trabzon’a, Trabzon’dan Ankara ve gözdesi genç Antinous’un doğum yeri olan Bolu, Claudipolis üzerinden Nikaia’ya, oralardan Ege boyunca Pergamon ve Smyrna üzerinden Ephesos’a kadar bütün Anadolu’yu baştan başa gezmiş, yapım çalışmalarını yerinde incelemiştir.

Kütahya'da Aizanoi Antik Kenti -

Anadolu’da Hadrianus’u kurtarıcı, kurucu anlamına gelen sıfatlarla onurlandıran yazıtlara da rastlanmaktadır. Ziyareti sırasında Ezine’de Aleksandria Troas’ın su ihtiyacını karşılamak üzere su kemeri inşası için üç milyon akçe tahsis etmesinden bahsedilmektedir. Kütahya Aizanoi’de Hadrianus zamanında imar edilen Zeus Tapınağı, Anadolu’da sağlam kalan ender yapılardan birisidir. Karacasu, Aphrodisias’ta Hadrianus hamamları, Agora Kapısı, Aphrodite Tapınağı’nın genişletme çalışmaları onun döneminde yapılmıştır. Didyma’da Apollon Tapınağı’nın yenilenmesi, Anadolu’ya gelip giderken kullandığı Ephesos Limanı’nın ıslah edilmesi Hadrianus zamanında yapılmıştır. Ephesos’ta Hadrianus adına adanmış iki imparatorluk tapınağı yapılması kentin Hadrianus’a verdiği önemi anlatmaktadır. Ephesos’ta zamanın en büyük yapılarından biri olan Olympieion Tapınağı da, limandaki ambarlar da Hadrianus zamanında yapılmış ancak günümüze temellerinden başka bir kalıntı kalmamıştır.

Serapion Tapınağı

Pergamon da Hadrianus döneminde önemli yapılar yapılmıştır. Traianus-Hadrianus Tapınağı, Odeon, Asklepion, bugün Kızıl Avlu adıyla anılan Mısır Tanrılarına yapılan Serapion Tapınağı, gymnasion, stadion ve amphitiyatro, Hadrianus zamanında yapılmıştır. Hadrianus döneminde Phokaia, Foça, Sardis, Sart, Nikopolis, Su Şehri’nde, Sebastopolis, Tokat’ta, Antiokheia, Antakya’da, Hadriana, Yumurtalık’ta, Patara, Gelemiş’te ve daha pek çok yerde Hadrianus dönemine tarihlendirilen yapılar, Onur Gülbay’ın kitabında yer almaktadır. Yurdumuzdaki Roma dönemine ait antik kentleri ziyaret etmek isteyenlerin, ziyaretlerinden önce Onur Gülbay’ın bu kapsamlı çalışmasına da göz atmalarını tavsiye ederiz.

Önümüzdeki hafta Anadolu’da Roma döneminde kurulan eyaletlerden sonuncusu Thrakia eyaletinde buluşmak üzere, hoşça kalın dileklerimizi iletirken, programımızı yayına hazırlayan, metin ve kayıtları arşivleyerek geleceğe mal eden Açık Radyo ekibine şükranlarımızı sunarız. Hoşça kalın.

Kadim Anadolu Eserlerinden Seçmeler programında adı geçen eserler:

  • Hadrianus, Cassius Dion, Historia Augusta, çev. Rukiye Öztürk ve Ayşe Yakut, Doğu Batı Yayıncılık, 2022
     
  • Anadolu'da Hadrianus'un İzleri, Onur Gülbay, Sakin Kitap Yayınevi, 2023