Augustus'un Vasiyetnamesi: Monumentum Ancyranum

-
Aa
+
a
a
a

Kadim Anadolu Eserlerinden Seçmeler'de Haluk Mimaroğlu, Ankara’da bulunan Roma İmparatoru Augustus’un Yazıtı üzerine konuşuyor.

""
Augustus'un Ankara'daki yazıtı
 

Augustus'un Ankara'daki yazıtı

podcast servisi: iTunes / RSS

Ben, Haluk Mimaroğlu. Bu hafta, Ankara’da bulunan Roma İmparatoru Augustus’un Yazıtı’nı ele alıp, konu ile ilgili kitaplara ve bazı makalelere değineceğiz.

Augustus Yazıtı, Ulus’ta, Hacı Bayram Camii’ne bitişik, bir Roma Tapınağı’nın duvarlarında bulunmaktadır. Latince, Monumentum Ancyranum olarak bilinen Ankara Anıtı’nın, Roma İmparatoru Augustus döneminde, Galatia eyaletinin Roma’ya katıldığı, M.Ö. 25’lerde yapıldığı düşünülmektedir.

Galatlar, aslen M.Ö. 300’lerde Avrupa’dan Trakya’ya göç eden Keltlerdendir. Bythinia Kralı Nicomedes’in talebi üzerine Galatlar, Marmara'yı geçerek Bythinia’nın Doğu sınırlarını korumak maksadı ile Ankara ve Eskişehir civarlarına yerleştiler. Ancyra, Galatia’nın başkenti oldu.

Roma ve Augustus Tapınağı kalıntıları, Ankara, Türkiye

Daha önceki programlarda değindiğimiz gibi, Galatlar, İç Anadolu’da 300 yıl hüküm sürdü. Galatia, İmparator Augustus döneminde, bir imparatorluk eyaleti olarak Roma’nın hakimiyetine girdi. İmparator Augustus adına, Ancyra’da ve Isparta yakınlarında Antiochia, Yalvaç’ta ve Apollonia, Uluborlu’da Roma tapınakları yapıldı. Roma hakimiyetini benimseyen Galatlar ve bölgede yaşayan halklar Augustus’un ölümünden sonra başta Ancyra olmak üzere Antiochia ve Apollonia’daki tapınakların duvarlarına Augustus’un vasiyeti üzerine hazırlanan Augustus Yazıtı’nı kazıdılar.

İmparator Augustus'un bronz büstü

İmparator Augustus’un asıl adı Octavianus’tu. Julius Caesar’ ın yeğeni ve varisiydi. Julius Caesar’ın Cumhuriyetçiler tarafından öldürülmesi üzerine, Julius Caesar’ın varisi olarak, halkın ve ordunun desteği ile M.Ö. 27 yılında genç yaşına rağmen yönetime getirildi.

Octavianus, kısa sürede rakiplerini bertaraf edip, Senato’yu dize getirdi, Roma’nın sınırlarını genişletti, bir dizi reform yaparak Cumhuriyet görünümlü Roma İmparatorluğu’nu kurdu. Senato’nun onayı ile Augustus ünvanını alarak ilk Roma İmparatoru oldu.


Augustus, ülkedeki çalkantılara son verip, Pax Romana adı ile anılan Roma ülkesinde 100 yıl sürecek barış dönemini getirdi. Yaptığı reformlar sayesinde Roma’ya bağlı tüm eyalet ve halklar tarafında sevildi. 45 yıllık saltanatından sonra 76 yaşında hazırladığı vasiyetinden kısa bir süre sonra öldü.

Tarihçi Suetonius’un anlattıklarına göre, vasiyeti Senato’da okundu ve Roma’da Mausolesi’nin önündeki iki bronz sütuna kazındı. Kopyaları Augustus’un vasiyeti üzerine tüm eyaletlere gönderildi.

Bronz sütundaki vasiyetler zaman içinde kayboldu ve gönderilenler de unutuldu. Neyse ki binlerce yıl aradan sonra Augustus Yazıtı’nın bir kopyasının hala Ankara Anıtı’nda bulunduğu anlaşıldı.



Ankara’da bulunan Augustus Yazıtı’nın Türkçe çevirisi, yeni kurulan Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğretim üyelerinden Hamit Dereli tarafından yapılarak Augustus’un Ankara Anıtı adı ile MEB Latin Klasikleri dizisinde 1939 yılında yayınlandı.

Aynı kitap, kimi düzeltmeler yapılarak, Prof. Remzi Oğuz Arık’ın incelemesi ile birlikte, 1949’da, bilahare Ekim 1999’da da, Cumhuriyetimizin 75. yılı münasebeti ile Cumhuriyet gazetesi Dünya Klasikleri Dizisi’nin 68. kitabı olarak Hamit Dereli tarafından tekrar yayınlandı. Kitabın önsözünde, Prof. Hamit Dereli’nin aktardığına göre, Augustus Tapınağı olarak tanıdığımız yapının duvarlarına kazınmış olan Monumentum Ancyranum, şimdiye kadar bulunan Latince yazıtların en uzunu, en önemlisi ve en ilgi çekenidir.

Roma İmparatoru Augustus’un ölümünden biraz önce kaleme aldığı bu yazıt, Senato’da okunduktan sonra Roma’da dikili iki tunç sütuna kazıldı. Ayrıca kopyaları da İmparatorluğun öteki eyaletlerindeki çeşitli tapınaklara kondu.

Bugün, bu kopyalardan sadece biri çok iyi korunmuş olarak Ankara’da, öteki kopyalardan kimi parçalar ise Isparta ili içinde Antiochia, Yalvaç’ta ve Apollonia, Uluborlu’da bulundu. Diğer kopyalarsa tümüyle yok oldu.

Ankara’daki tapınakta bulunan yazıt, iki dilde kaleme alınmıştır. Giriş kapısının iki yanına kazınan Latince metne ilaveten, tapınağın dış duvarına İonca çevirisi yazılıdır. Açık kaynaklarda verilen bilgilere göre, tapınak daha sonraları kilise olarak kullanıldı ve 15. yüzyılda bitişiğine Hacı Bayram Veli’nin türbesi yapıldı. Türbeye ilaveten Hacı Bayram Camii’nin de yapılması sayesinde, belki de yazıtların hürmetine, yazıtların bulunduğu tapınak duvarı bugüne kadar korundu.

İlk Roma İmparatoru olan Augustus'un yaptığı işleri anlatan yazıt, 14 Ekim 1972 tarihinde tapınakla birlikte tescillenerek birinci derece kültür varlığı ilan edildi. Son senelerde Hacı Bayram Camii ve çevresi düzenlenerek, Augustus Tapınağı da koruma altına alındı.

Prof. Hamit Dereli’nin aktardığına göre, tarihi değeri büyük olan bu eşsiz anıtın tanınması pek uzun bir zaman aldı. İlk kez Augustus Yazıtı 1555’te Avusturya İmparatoru Ferdinand’ın elçisi Hollandalı Buysbecque tarafından fark edildi. Amasya’da bulunan Kanuni Sultan Süleyman’ın yanından dönen elçi Ankara’da konaklarken tapınağı ve tapınaktaki yazıtı fark etti.

Buysbecque, altı sütunlu yazıtın kısmen kopyasını çıkartıp, Avrupa’ya tanıttı. 1689’da Cosson adında İzmirli bir tüccar nereden geldiği belli olmayan başka bir kopya edindi. 1701’de Fransa Kralı 14. Louis’in gönderdiği Tournefort’un, 1705’te Paul Lucas’ın, 1745 te Pocock’un, 1836’da Hamilton’un, 1861’de Fransa Kralı III. Naployon’un görevlendirdiği Perrot ve Guillaume ve 1882’de Carl Human’ın çabalarıyla yazıt tamamen çözümlendi ve akabinde Alman Tarihçi Theodor Mommsen tarafından yazıtlar üzerine bir kitap yayınlandı.

Monumentum Ancyranum'dan alınan kalıp kopya

Prof. Remzi Oğuz Arık’ın incelemesinde anlattığına göre, 35 maddelik yazıt üç bölümde incelenebilir; Yazıtın ilk 14 maddesinde Augustus’a önerilen mevkiler, rütbeler ve onuruna yapılan törenler, Caesar’a ihanet edenlerin cezalandırılması, Augustus’un kutsallığı ve başrahipliği, barışın sağlanması anlatılır. Devamındaki 10 maddede ise Roma Devleti halkı için Augustus’un kendi kesesinden yaptığı harcamalar, yapılan ve onarılan yapılar, halka dağıtılan yiyecek ve paralar, emekli askerlere verilen ödüller ve topraklar, tapınak zararlarının ödenmesi gibi halkın hoşuna gidecek faaliyetler anlatılır. Son 11 madde ise Augustus’un Anatonius’a karşı yaptığı Sicilya ve Actium savaşları, İtalya’nın kurtarılması, İmparatorluğun genişlemesi, Mısır’ın İmparatorluğa katılması, Ermenistan sorunu, Doğu eyaletlerinin geri alınması, asker kolonileri, Tuna boyu zaferleri, uzak ülkelere gönderilen elçiler, Roma’ya sığınan krallar, başka kavimlere atadığı hükümdarlar, kendine Augustus ve ‘Yurdun Babası’ ünvanlarının verilmesi anlatılmaktadır. Yazıtın, sonradan ilave edildiği düşünülen ek bölümünde ise eyalet halkına, senatörlere, Augustus’un sıradan dostlarına yapılan bağışlar anlatılmaktadır.

Prof. Remzi Oğuz Arık’ın incelemesi bunlarla sınırlı değildir; neredeyse Augustus’un her maddesine bir yorum yaparak Augustus’un aslında neyi niçin dediğini, yaptıklarının arkasındaki gizli hedefleri, saymaktan da geri kalmamaktadır.

Sorbonne Üniversitesi’nde sanat tarihi, Louvre Arkeoloji Enstitüsü’nde arkeoloji öğrenimi gören Prof. Remzi Oğuz Arık, Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde öğretim üyeliği ve arkeoloji kazılarının başkanlığının yanı sıra politika ile de ilgilendi. Anadoluculuk akımının önderlerindendi. 1950’de milletvekili seçildi. 1952’de ise Türkiye Köylü Partisi’ni kuran Arık, maalesef 1954’te bir uçak kazasında hayatını kaybetti.

Şimdi bir müzik arası verelim ve Divine Echoes adı altında yayınlanan yapay zeka ile yapıldığı belirtilen "Augustus: The First Emperor" adlı parçaya kulak verelim.

Açık Radyo, 95.0, Kadim Anadolu Eserlerinden Seçmeler programındayız. Programımıza Roma İmparatorluğu’nun ilk İmparatoru Augustus’un dünyada tek örneğini barındıran Ankara Anıtı’nın tanıtımı ile devam ediyoruz.

Ankara'da Hacı Bayram Camii'ne bitişik duvarlarda yazılı olduğu binlerce yıl sonra anlaşılan, 35 maddelik, literatürde ‘Res Gestae’ yani ‘yapılanlar’ diye bilinen Agustus Yazıtı’nın girişinde açıklaması da yer alır. Bu açıklamada, ‘Tanrısal Augustus’un yeryüzünü Roma halkının egemenliği altına almak için başardığı işleri, Roma Devleti ve halkı için yaptığı harcamaları gösteren belgenin bir kopyası aşağıdadır. Asıl belge Roma'da dikili iki sütun üzerine kazılmıştır’ denmektedir.

Yazıtın ilk maddelerinde Augustus kendisinden bahsederek sözüne başlar ve ‘19 yaşımda kendi özel kararım ve özel harcamalarımla bir ordu kurdum. Bu orduyla devleti, altında ezilmekte olduğu partinin egemenliğinden kurtararak yeniden özgürlüğe kavuşturdum’ der. Bu satırlarda Augustus, aslında Julius Caesar’dan kalan mirası sayesinde ordunun desteğini alarak senatoyu ele geçirdiğinden bahsetmektedir.

Augustus, 35 maddelik yazıtın devamında İmparatorluğa giden yolu, başarılarını, yaptıklarını, gelmiş geçmiş tüm ünlü hükümdarların yaptığı gibi tek tek sıralar, kendini ve İmparatorluğu tarihe mal eder.

Diğer tüm kopyaları kaybolan yazıtın tamamı Avrupalı bilim adamları tarafından neredeyse 500 yıllık bir uğraştan sonra çözülerek 1900’ların başından itibaren yayınlanmaya başlanır.

Biz de de ancak 1940’lardan itibaren Gelendos, Hilmi Dereli ve Çiğdem Dürüşken tarafından Türkçeye çevrilerek yayınlanır. Ne yazık ki bu çevirilerden hiçbirine bugün yayınevlerimizin raflarında rastlamak mümkün değildir. Neyse ki açık kaynaklarda konu ile ilgili birkaç makaleye ulaşmak mümkündür;

bu makalelerden birisi, ODTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Suna Güven’e aittir. Prof. Suna Güven’in 1995’te ABD’de Mimari Tarihçiler toplantısında sunduğu ve 1998’de Architectural Historians adlı dergide yayınlanan makalesinde, Augustus Anıtı’nın anlam ve önemine değinilmektedir.

Prof. Suna Güven’e göre Galatia, M.Ö. 25’te İmparator Augustus döneminde Roma’ya katıldığında karmaşık bir yapıya sahipti. Coğrafyacı Strabon’un belirttiği gibi, Galatia bölgesinde; Paphlagonialı, Galatialı, Phrygialı, Lycaonialı, İsaudarialı ve Psidianlıların yanı sıra, Romalı ve diğer yabancı yerleşimciler ile İskender’in ordusundan arta kalanlar da yaşamaktaydı. Aralarında kültürel, dil ve etnik farklılıklar vardı.

Farklı topluluklardan oluşan Galatia eyaletinde Roma hakimiyetini kurmak amacı ile İmparator Augustus eyaleti İmparatorluk Eyaleti olarak tanımladı. Halkları tedirgin etmemek için Anadolu’ya has Ana Tanrıça inancı ile birlikte bir Roma İmparatorluk Kültü oluşturarak Ancyra başta olmak üzere Galatia’da 45 Roma Tapınağı kurdurdu. Zaten Roma kuruluş efsanesi Aneas’a göre, Romalılar Troya soyundan gelmekteydi ve Ana Tanrıça’ya da pek yabancı sayılmazlardı. Böylece Roma İmperyal Kültü’nü kabul eden yerleşimlere de çeşitli imtiyazlar verilerek Roma’ya bağlılıkları teşvik edildi. Galatialılar da İmparator Augustus’un ölümü üzerine Ancyra, Antiochia ve Apollonia’daki Roma İmperial Tapınaklarının duvarlarına Augustus’un yazıtını kazıyarak Roma’ya bağlılıklarını teyit ettiler.

Prof. Suna Güven’e göre bu yazıt, tıpkı günümüzde Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabesi gibi, tüm ülkede Roma İmparatorluk düzeninin devamını sağlamak için kullanıldı. TBMM tarafından Mustafa Kemal’e Gazi ünvanı ve Atatürk soyadı verilmesi, hatta halifeliğin önerilmesi, neredeyse Roma Senatosu tarafından İmparatorluğun kurucusu Octavianus’a verilen Augustus, Pontifex Maximus, Pater Patriae ünvanlarını akla getirmektedir. Augustus’un yazıtında gururla bahsettiği Pax Romana adı ile anlatılan barış dönemi de, Mustafa Kemal’in ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ sözleriyle günümüze taşındığı söylenebilir.

Prof. Suna Güven’e göre, Ancyra’da bulunan yazıtın Latince ve İonca olmasına rağmen, Apollonia’da sadece İonca; Antiochia’da sadece Latince ve Ephesos ile Pergamon gibi kıyı yerleşimlerinde hiç olmaması bölgedeki kültürel farklılıkları da ortaya koymaktadır. Nitekim Antiochia, Augustus tarafından, Roma kanunlarının ve imtiyazlarının geçerli olduğu, ‘ius italicum’ denen bir yerleşim yeri olarak ilan edilmiş ve emekli askerlere tahsis edilmişti. Dolayısıyla buradaki yazıtın sadece Latince olması da yeterliydi.

Augustus’un yaptıkları yazıtta sayılanlarla sınırlı değildi. Cumhuriyet’ten İmparatorluğa geçen, hakimiyetini İtalya yarımadasından Mısır’a, İberya’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzatan, neredeyse Avrupa’nın ve Anadolu’nun tamamına hakim olan Roma’nın yönetimi de değişmekteydi.



Bu konuda Kevser Taşdöner’in 2017 yılında Bilge Kültür ve Sanat Yayıncılık tarafından yayınlanan Augustus Döneminde Anadolu’da Roma Eyaletleri adlı kitabı önemli bilgiler içermektedir. Doktora tezinden yola çıkarak yayınlanan kitapta Doç. Dr. Kevser Taşdöner, Augustus’un İmparatorluğun yönetimi için, Senato ve senatörlerle ilgili yaptığı reformlar, sosyal, medeni ve hukuki reformlar, askeri ve dinsel reformlar, eyalet reformları, pax romana ve ludi saecularis gibi konular anlatılmaktadır.

Kitabın birinci bölümünde Augustus’un reformları detaylı olarak anlatılırken, kitabın ikinci bölümünde ise genel hatlarıyla Roma eyaletleri kuruluş ve yönetimi, eyaletlerle ilgili kanunlar, eyaletlerdeki valilerin rütbe, görev, yetki ve sorumlulukları anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde Anadolu eyaletleri, Senato ve İmparatorluk eyaletleri, Kilikia ve Galatia eyaletleri, eyaletlerdeki Roma garnizonları, vergi ve vergi mükellefleri anlatılırken, dördüncü bölümde kentler, kentleşme, koloniler, Roma ve Augustus kültü, Eyalet koinonları gibi günümüz Anadolusuna giden yola ışık tutan bilgiler yer almaktadır.

Umarız, Ankara Anıtı hakkında yayınlanan kitaplar artarak devam eder, konuyu derinlemesine irdeleyen makaleler bu eşsiz anıtın fotoğrafları eşliğinde yayınlanır, bu anıt yurdumuzda da gururla tanınır.

Galatialılardan söz açılmışken, haftaya Tarsuslu Aziz Pavlos’un Galatialılara yazdığı mektuplarda buluşmak üzere hoşça kalın dileklerimizi iletiriz.


Kadim Anadolu Eserlerinden Seçmeler programında adı geçen eserler:

  • Ankara'daki Roma İmparatorluğu Tapınağı ve İmparator Augustus'un Başarılarının Yazıtı. Tarihsel bir rehber = The Imperial Temple at Ankara and the Res, Mitchell Stephen, Anadolu Medeniyetleri Müzesi / British I, 2008
     
  • Ankara Anıtı - Augustus, çev. Hamit Dereli, Remzi Oğuz Arık, Cumhuriyet Kitapları, 199
     
  • Monumentum Ancyranum Ankara Anıtı - Augustus, çev. Çiğdem Dürüşken, Kabalcı Yayınevi, 2009
     
  • Displaying the Res Gestae of Augustus: A Monument of Imperial Image for All, Suna Güven, Journal of the Society of Architectural Historians, 1998