Programcımız genç iklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu bu hafta İklim Kuşağı Konuşuyor'da 24 Eylül İklim Grevi üzerine bir program gerçekleştirdi ve greve destek veren iklim aktivistlerinin seslerine yer verdi.
Atlas Sarrafoğlu: Merhaba sevgili Açık Radyo dinleyicileri,
Bugün 24 Eylül. Pandemi’den dolayı uzun zamandır sokaklara çıkamıyorduk ama bugün sonunda sokaklardayız. Türkiye’nin dört bir yerinde hem de. Ben de İstanbul’daki iklim grevinde olacağım. Siz bu program kaydımı dinlerken ben grevdeyim bile!
Saat 12’de Kalamış Parkında vegan piknikle başlıyoruz güne. Saat 14.00'e kadar oradayız. Saat 17.00’de ise Kadıköy İskele Meydanında basın açıklaması yapıp, yürüyerek Hasanpaşa’daki Müze Gazhane’ye gidiyoruz.
Müze Gazhane yeni açıldı. Eğer görmediyseniz, bu akşam tam zamanı. 18.00’den itibaren oradayız. Forumlar ve Nilipek, Can Kazaz, Nova Norda, Can Bonomo’nun konserlerini de dinleyeceğiz.
Peki biz bu grevi neden yapıyoruz?
Tabii taleplerimizi duyurmak için. Taleplerimizi size buradan yinelemek istiyorum:
Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasını, anlaşmanın maddelerinin yerine getirilmesini ve İklim Acil Durumu ilan edilmesini, 2030'a kadar net sıfır karbon emisyonunun sağlanması için adımlar atılmasını, Kazdağları, Akbelen Ormanı ve Validebağ Korusu gibi önemli doğa alanlarında ekolojik yıkıma sebebiyet verecek projelerin durdurulmasını, iklim krizinin beraberinde getirdiği hak ihlallerine karşı harekete geçilmesini, fırsat eşitliğinin iklim adaleti ve sosyal adalet çerçevesinde sağlanmasını ve tüm bunların gerçekleşmesi için gençler olarak karar alma süreçlerinin her aşamasında etkin, eşit, söz ve hak sahibi olarak yer almayı istiyoruz!
Evet.. Şu anda bir tek Türkiye’de değil, dünyanın birçok farklı noktasında iklim için grevler yapılıyor ve küresel olarak hazırlanan taleplere de bakalım; talepler dünya liderlerine ve bireylere göre farklılaşıyor. Önce dünya liderlerine mesajlardan başlayalım.
"Kuzeydeki sömürgecilerin, orantısız miktardaki tarihi emisyonları ödemek için bir iklim borcu var"
A.S.: Küresel Kuzey'in fosil yakıtlardan vazgeçmesi, fosil yakıtların çıkarılması, yakılması ve kullanılmasını sona erdirerek emisyonları büyük ölçüde kesmesi gerekiyor. İklim değişikliğini ele almak için gereken zamanda adalet ve eşitlikle net sıfıra ulaşmamızı sağlamak için somut planlara, yol haritalarına ve kilometre taşları içeren ayrıntılı yıllık karbon bütçelerine ihtiyacımız var.
Kuzeydeki sömürgecilerin, orantısız miktardaki tarihi emisyonları ödemek için bir iklim borcu var ve buna ırkçılık karşıtı iklim telafilerini uygulamak için iklim finansmanının arttırılmasıyla, özellikle aşırı hava olaylarının neden olduğu zararlar için borçların iptal edilmesiyle ve topluluklara hizmet eden uyum fonları ile başlanması gerekiyor.
Dünya çapında adil aşı dağıtımını sağlayarak ve COVID-19 teknolojilerindeki fikri mülkiyet kısıtlamalarını askıya alarak COVID-19'dan gerçek küresel bir iyileşme için çalışın. Bu, küresel, yeşil ve adil bir iyileşmeye yönelik önemli bir adımdır.
İnsan güvenliğine yönelik bir risk olarak iklim krizinin somutluğunu kabul edin ve uluslararası hukukta iklim mültecilerinin haklarını güvence altına alın.
Biyoçeşitliliğin yerli toplulukların yaşamları ve kültürleri üzerindeki paha biçilmez etkisinin farkına varın ve eko-kırımı uluslararası bir suç olarak kabul edin.
Yerli halklara, küçük çiftçilere, küçük balıkçılara ve diğer çevre ve arazi savunucularına yönelik şiddeti durdurun ve savunuculuğu suç haline getirmeyi bırakın. Yaptıkları işi destekleyin. Savunucularımıza saygı duyun ve onları dinleyin.
"MAPA İÇİN savaşmayın, MAPA İÇİNDE savaşın"
MAPA (En Çok Etkilenen Halklar ve Bölgeler) sessiz değil, sesleri duyulmayanlardır. Sadece gelecekleri için değil bugünleri için de savaşıyorlar. Hiç kimse haksızlığın esiri olmamalıdır. MAPA İÇİN savaşmayın, MAPA İÇİNDE savaşın. MAPA’nın sadece üzücü deneyimlerini değil, onların zengin direniş hikayelerini de vurgulayalım.
MAPA ülkeleri “fakir” değiller; kaynaklar açısından zengin olmalarına rağmen tarihsel ve sistematik olarak baskı altında kalmış ve gelişmeleri engellenmiştir. Küresel Kuzey liderlerinin insanlığa ödemesi gereken bir iklim borcu var. Acil iklim eylemi ve adaptasyona yardımcı olmak, “onurlu bir görev” veya “dayanışma” değil, yüksek gelirli ulusların ve sektörlerin sömürü yoluyla neden olduğu adaletsizliklerin telafisidir.
İklim adaleti için mücadelemizde MAPA’dan sesler güçlendirilmeli ve merkeze alınmalıdır, aksi takdirde küresel ısınmayı dünyadaki yaşam için güvenli seviyelerle sınırlandırmayı başarsak bile, marjinal topluluklar yine de feda edilecek ve geride bırakılacak, böylece sorunun sadece bir kısmı çözülecektir.
Şimdi her zamankinden daha fazla kitlelere katılmalı ve çevre savunucularının, işçilerin ve en fazla göz ardı edilenlerin liderliğini izlemeliyiz. Dekolonizasyon, adalet ve özerklik mücadelelerine katılın. Kurtuluşlarımızın birbirine bağlı olduğunu hatırlamalıyız.
Birazdan da sizinle bugünkü grevimize destek veren, organize eden, uzaktan sevgilerini gönderenlerin çağrı kayıtlarını paylaşmak istiyorum ama önce, bana neredeyse her programımdan sonra mesaj gönderen, destekleyen bir dinleyicimin yazdığı mesajı okumak istiyorum.
“Ben Fethi Arıker İzmir de yaşıyorum.
İklim krizini yıllardır dinlediğim sevgili Ömer Madra'nın Açık Radyo'sundan öğrendim.
Evet bu bir iklim krizidir, 24 eylülde genç aktivistler bileşenleri Kadıköy'de buluşuyor ve bizi de bekliyorlar.”
