İklim Habercileri'nin yirmi sekizinci bölümünde TÜİK’in 2020 yılına ilişkin açıkladığı seragazı emisyonu verilerinin Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda ne anlama geldiği tartışıldı.
344 Maden Sahası için İhale Açıldı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılına ilişkin seragazı emisyonu verilerini açıkladı. Seragazı envanteri sonuçlarına göre, 2020 yılı toplam seragazı emisyonu bir önceki yıla göre %3,1 artarak 523,9 milyon ton (Mt) CO2 eşdeğeri olarak hesaplandı. Bu dönemde toplam emisyonlarda karbondioksit eşdeğeri olarak en büyük payı %70,2 ile enerji kaynaklı emisyonlar alırken, bunu sırasıyla %14 ile tarım, %12,7 ile endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı, %3,1 ile atık sektörü takip etti. Kişi başı toplam seragazı emisyonu 1990’da 4 ton karbondioksit eşdeğeri olurken, 2019’da 6,2 ton ve 2020’de 6,3 ton karbondioksit eşdeğeri olarak hesaplandı. Açıklanan veriler arasında 1990-2020 arasındaki seragazı artış oranı da yer aldı. Buna göre, 1990’dan 2020’ye kadar geçen sürede seragazı emisyonu %138,4 oranda artış gösterdi. 1990 yılında toplam seragazı 219,7 milyon ton karbondioksit eşdeğeriydi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce (MAPEG) Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, 61 ilde 344 maden sahası için ihale açıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce yapılacak olan ihalenin teminatı, teklif edilen ihale bedelinin yüzde 20’sinden ve taban ihale bedelinden az olamayacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı MAPEG’in konuya ilişkin 10876 sayılı Kurul Kararı, Resmi Gazete’de bugün yayınlandı. İlana göre, 344 maden sahası ihalesi kapalı teklif ve açık artırma usulüyle yapılacak. İhaleye ilişkin bilgiler, ilanın yayın tarihinden itibaren en az 15 gün süreyle MAPEG internet sitesinde duyurulacak. İhale teminatı, teklif edilen ihale bedelinin yüzde 20’sinden ve taban ihale bedelinden az olamayacak.
Türkiye’nin 2029 Hava Kirliliği Sınır Değerleri Hedefi DSÖ Tavsiyesinin 5 Katı
Çevre, İklim ve Sağlık için İş Birliği Projesi (ÇİSİP) ve Temiz Hava Hakkı Platformu çatısı altında bir araya gelen STK’lar ve kurumlar, Türkiye’de hava kirliliği kaynaklı ölümlerin arttığına dikkat çekerek, Türkiye’nin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün 2021 yılında revize edilerek aşağı çekilen sınır değerlerini benimsemesi ve önlem alması çağrısını yineledi. DSÖ, hava kalitesini ve kirlilik seviyelerini belirlemede en önemli ölçüt kabul edilen PM2.5 sınır değerini 2021 Eylül ayında güncelleyerek 10 μg/m3’ten 5 μg/m3’e düşürmüştü.
Adana Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği (ÇETKO) deniz kaplumbağası kostümü ile Adana’da gelenekselleşen Portakal Çiçeği Festivali’ne katıldı. Adana’nın, küresel ölçekte tehlike altında olan deniz kaplumbağasının yuvalama sahillerinden Sugözü’ne yapımı devam eden Hunutlu kömürlü termik santralı hakkında ziyaretçileri bilgilendirdi. Yeşil deniz kaplumbağası (C. mydas) Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından hazırlanan Kırmızı Liste’de tehlike altında statüsünde. Türkiye’nin Doğu Akdeniz Bölgesi’ndeki kumsalları, yeşil deniz kaplumbağasının tüm Akdeniz’deki popülasyonunun %80’ine, tüm Türkiye’deki popülasyonun ise %91,5’ine ev sahipliği yapıyor. Ancak, Adana’da yapılan Hunutlu Termik Santralı, sadece koruma altındaki Sugözü yuvalama alanını etkilemekle kalmayacak, Akdeniz ekosisteminin sağlıklı işleyişini bozacak.
IPCC’nin Yeni Raporu Seragazı Azaltımını Ele Alacak
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), Altıncı Değerlendirme Raporu’nun (AR6) üçüncü kısmını 4 Nisan 2022‘de yayımlayacak. Çalışma Grubu III (AR6 WGIII) raporu, 2014’teki 5. değerlendirme (AR5) ve IPCC’nin en son üç özel raporundan (2018’deki SR1.5 ve 2019’daki SRCCL ve SROCC) sonraki, iklim değişikliğini nasıl azaltabileceğimize dair en kapsamlı inceleme olacak. Rapor seragazı azaltım konusunu, temel olarak hükümetlerin ve liderlerin UNFCCC Paris COP21’de verilen sözleri nasıl yerine getirdiğini ve küresel sıcaklıkları 1,5 derece ile sınırlamak için ne zaman ne yapılması gerektiğini ele alacak. IPCC tarihinde ilk kez teknoloji, inovasyon ve talep tarafı önlemlerine özel bölümler yer alacak.
İnsan Kanında İlk Kez Mikroplastik Bulundu
Bilim insanları ilk kez insan kanında mikroplastiğe rastladı. Test edilen kan örneklerinin neredeyse %80’inde bu minik parçacıklardan bulundu. Araştırma için bilim insanları 22 sağlıklı yetişkinden alınan kan örneklerini analiz etti ve 17 tanesinde plastik parçacıklar buldu. Environment International dergisinde yayımlanan araştırmada örneklerin yarısında yaygın olarak içecek şişelerinde kullanılan pet plastik, üçte birindeyse gıda ve diğer ürünleri paketlemek için kullanılan polistiren bulundu. Kan örneklerinin dörtte biri, plastik poşet yapımında kullanılan polietilen içeriyordu.
Avrupa Komisyonu ve ABD, Avrupa’nın Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığını azaltmak için bir Görev Gücü oluşturulduğunu duyurdu. Açıklamada, “ABD, uluslararası ortaklarla çalışmak da dahil olmak üzere, AB pazarı için 2022’de en az 15 bcm’lik ek sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) hacmi sağlamak için çaba gösterecek” ve “en az 2030’a kadar ortak net sıfır hedeflerimizle tutarlı olan yaklaşık 50 bcm/yıl ilave ABD LNG talebini karşılamak” hedefi belirtiliyor. Ayrıntıları hâlâ belirsiz olsa da uzmanlar, bunun enerji dönüşümü açısından endişe verici bir sinyal gönderdiğini söylüyorlar.
Temiz Enerji 2025’e Kadar AB’nin Rus Doğalgaz İthalatının %66’sının Yerini Alabilir
Ember, E3G, RAP ve Bellona tarafından ortak yayımlanan yeni analiz, AB’nin 2025 yılına kadar enerji güvenliğini artırmak için temiz enerji çözümlerini hızlandırma ve ölçeklendirme fırsatının altını çiziyor. Çalışmaya göre, temiz enerji çözümleri, 2025 yılına kadar Rusya’nın gaz ithalatının üçte ikisinin yerini alabilir. AB’nin iklim ve enerjim politikalarını (Fit for 55) hayat geçirerek ve rüzgar ve güneşten yenilenebilir elektriğin üretimini, enerji verimliliği ve elektrifikasyonu hızlandırarak Rusya’nın gaz ithalatı %66 oranında azaltılabilir. Bu, 101 milyar metreküplük (bcm) bir azalmaya eşdeğer. Gerekli uygulama düzeyine ulaşmak için artık politikada acil bir hızlanma gerekiyor. Analiz, yeni gaz ithalat altyapısının gerekli olmadığını ortaya koyuyor.
Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in doğalgaz satışı ödemelerinde Rus rublesine geçme talebinin kabul edilemez olduğunu belirterek, “G-7 enerji bakanlarının hepsi, bunun mevcut sözleşmelerin tek taraflı ve açık bir ihlali (olacağı) konusunda tamamen hemfikir” dedi. “Rusya’nın doğalgaz ödemelerini ruble ile yapması talebi kabul edilemez” ifadesini kullanan Habeck, bu plandan etkilenen şirketlere “Putin’in talebini yerine getirmemesi” çağrısı yapacaklarını bildirdi. ABD ve AB’ye mal tedarikinde ödemeyi dolar veya euro ile almanın artık anlamsız olduğunu belirten Putin, doğalgaz satışı ödemelerinde Rus rublesine geçme planını duyurmuştu.
Rüzgar ve Güneş Enerjisinden Yeni Rekor: 2021’de Küresel Elektrik Üretiminin 10’da 1’ini Karşıladılar
Rus gazetesi Kommersant tarafından elde edilen Rusya Enerji Bakanlığı’na ait bir rapor, 1990 ile 2050 yılları arasında ulusal net emisyonları %80 oranında azaltma planlarının yaptırımlar sonrasında gerçekleştirilemeyeceğini belirtiyor. “İklim Analitiği” Rusya analisti Ryan Wilson ise, bu hedefin iddiasız olduğunu ve esasen, gerçek emisyon azaltımlarından ziyade sayımla ilgili hilelere dayandığını ve yaptırımlardan büyük ölçüde etkilenmeyeceğini söyledi. Climate Action Tracker, Rusya’nın iklim hedefini ve eylemini “kritik olarak yetersiz” olarak değerlendiriyor.
Ember tarafından yeni yayımlanan bir rapor, elektrik üretiminde en hızlı büyüyen kaynaklar olan rüzgar ve güneşin 2021 yılında küresel elektrik üretimindeki payının %10’u yakalayarak rekor kırdığını ortaya koyuyor. Önemli bir kilometre taşı teşkil eden bu seviyeye şu anda dünyada 50 ülke ulaştı. Bu seviyeyi yedi yeni ülke 2021’de ilk kez geçti: Çin, Japonya, Moğolistan, Vietnam, Arjantin, Macaristan ve El Salvador. Dünya genelinde, Paris Anlaşması’nın imzalandığı 2015 yılından bu yana rüzgar ve güneşin payı iki katına çıktı. Genel olarak, 2021 yılında küresel elektriğinin %38’i temiz kaynaklardan üretilirken, kömüre dayalı üretimin seviyesi %36’da kaldı.