Günün Sözü
"Terör örgütüyle iç içe olmuş kanlı bir örgütün mensubuna elinde gazeteci kimliği var diye 'Hoş geldin' mi diyeceksiniz? ... Sadece övmüyorlar lojistik hizmeti de veriyorlar."
"Susmam... Bedeli ne olursa olsun susmam."
"En geç Ekim 2016'ya kadar Türk vatandaşları için vize serbestisini bekliyoruz."
"Bugün, savaş acısının, ıstırabının ve trajedisinin sonunun başlangıcını işaret ediyor. Aynı ülke çocukları arasında çok uzun zamandır devam eden uzun çatışmaya son veren bu tarihî anlaşmayı oylarınızla desteklemeye karar vermek sizin elinizde - yani tüm Kolombiyalıların elinde."
"Müzakereler yoluyla barışa ulaşıldığında kazanan ya da kaybeden olmaz. Kolombiya kazandı, ölüm kaybetti."
"Bir ay içinde bir tane bile insani yardım konvoyu kuşatılmış alanlara giremedi... Neden? Tek bir şeyden ötürü: çatışmalar!"
"Burada kalacağız. Korkmuyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz. Eğer bir gidersek bu çocuklara kim yardım edecek? Ülkemizi asla terk etmeyeceğiz. Asla işimizi bırakmayacağız."
"Küresel ısınma dünya savaşına benziyor değil. O, dünya savaşının ta kendisi. Ve biz bu savaşı kaybediyoruz. [...] Fizik dünyanın vargücüyle çarpıştığı, bizimse çarpışmadığımız bu savaşta yavaş yavaş kazanmak, aslında kaybetmek demek."
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda görevine son verilen 17 oyuncu, 1 dramaturg, 1 müzisyen ve 1 koreograf arkadaşımızın mesleki yeterlilik ve performanslarına, meslek ahlakı ve liyakatlarına tanık ve kefiliz.”
"Teknik detaylara odaklanmayın. Bu bir savaş!"
"Demokrasi bütün kurum ve kuruluşları, işleyiş yöntem ve usulleri ile bir bütündür ve bölünemez! Demokrasi toplumun belirli bir kesimi için değil, her kesimi için varsa vardır, yoksa yoktur."
"Parlamenter demokrasiye ve milletin egemenliğine sahip çıkılması gereken, içinden geçtiğimiz kritik süreçte, sizleri sorumlu davranarak bu ayrımcı yaklaşımı terk etmeye, ülkeyi çoğulcu yapısıyla ve bütün renkleriyle kucaklamaya davet ediyoruz.”
"Cezaevlerinde bazen olur."
“Sadece istihbarattan alınan bir bilgiyle merkezimiz kapatıldı. İçindeki malı mülkü, tıbbi aletler her şey yağmalanıp hazineye aktarıldı. Geride hiçbir şey kalmadı. Kasadaki parayı da aldılar. Bir soruşturma yapılmadan, sorgusuz sualsiz kapattılar kurumumuzu. Cumartesi sabah geldiler, gece bir buçuktu bütün bu işlemlerin hepsi tamamlandı. [...] Bizi en çok üzen de hastaların mahrem dosyalarına el koymaları oldu. 40 bin hastanın dosyasına el konuldu, paketleyip gittiler. Böyle bir hakları olmaması gerekir." Ayrıca hastaların embriyolarını da Koç Üniversitesi’ne naklettiler.”
"Sabah vakti televizyonda, sevgili dostum ve değerli meslektaşım Nazlı Ilıcak'ı gözaltına alınırken görünce, oturdum yine bilgisayarımın başına... Darbelere karşı durmuş, demokrasiyi savunmuş Nazlı Ilıcak'ı darbeci ilan ediyorlar. Ayıptır. Canını sıkma sevgili Nazlı; ne dönemler yaşadın, bunlar da geçer. Bak, Aldous Huxley ne demiş: 'Gerçekler, görmezden gelindiğinde, yok olmazlar!' "
"Bir ihtimal, eşimin katilini gözaltına alırsanız, sakın işkence yapmayın. İşkenceye karşı ömrünü adamış birinin katili bile adil yargılanmalı."
“Kişi gözaltına alındığı, tutuklandığı ve mahkûm edildiğinde hayatından, vücut bütünlüğünden ve onurunun korunmasından devlet sorumludur. Ama gazetelerden gördüğümüz ve televizyonlardan izlediğimize göre o general [Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk] açıkça işkenceye tabi tutulmuştur. Bu yüz kızartıcıdır. Kim hangi suçtan yargılanırsa yargılansın işkence yapılamaz.... Yargılamalar hukuk çiğnenmeden yapılmalıdır.”
“Türkiye hükümetinin, darbeye kalkışanların yaptığının aksine, insan haklarına ve hukuk devletine saygı göstermesi artık her zaman olduğundan daha da önemlidir."
" Şu anda tabii ki bir hukuk devleti hukuku değil, bir olağanüstü durum hukuku uygulanıyor.Yani, şu anda hükümet, darbecilerin yapacağı hukuku, darbeci olduğunu düşündüğü çevrelere karşı uyguluyor kısmen. Zaman içinde bunu çok daha geniş bir çevreye de yayabılır."
"Ezan ve sela seslerinin yankılarına İstanbul semalarında uçan savaş uçaklarının yüksek gürültüsü eklendi. Bu sedaların bileşimi bana şunu düşündürdü: Evet, bunlar ifade özgürlüğünün, eleştirel düşüncenin, ve Türkiye'de liberal düşünce sürecinin tüm öteki kalıntılarının cenazesinin sesleriydi. Korku ve acı içinde farkettim ki, darbe başarılı olsun olmasın, bir şey kesindi: Türkiye'de artık dinleyebilen, okuyabilen, analiz yapabilen ve eleştirel düşünebilen insanlara yer olmayacaktı."