Günün Sözü
"Siyasetçi eşi olmak ayrı, siyasetçi olmak ayrı. Siyasetçi olmak elbette gurur vericidir. Ama bu kadar. Ha bire insanlar ölüyor, ha bire kan dökülüyor, ha bire kentler yıkılıyor. Böyle bir durumda siyasetin nesini seveyim…"
"Ben kendimi Papa'nın Müslüman kızı gibi hissediyorum."
"Sonra orada abidik gubidik bir takım işler oluyor. Bir bakıyorsunuz hiç aklımıza gelmeyen biri Başbakan olmuş."
“Bizi parayla sustu sanıyorlar. Verelim parayı, versinler canlarımızı.”
"Size biraz garip gelecek ama, sanki bir nebze de olsa özgürlüğümü geri kazandığımı hissediyorum: Gün ışığı! Temiz hava! Gerçek yemek! Çay ve kahve! Sigara! Gazeteler! Gerçek bir yatak!"
"Türkiye şunu iyi anlamalı, Deniz Yücel konusu zaten zorlu Türk-Alman ilişkilerinde her şeyi çok daha zora sokuyor."
"Belki idari anlamda hukuk yok ama hukuk devleti değiliz diyemeyiz, ayıp olur.”
"Kişiliğimle bütünleşik insani değerlerden feragat etmediğim sürece olağan (öğretim ve araştırma başarım gibi nesnel ölçütlere dayanan) bir akademik gelecek öngöremiyorum.”
"İkizlerden biri acı çektiğinde, diğerinin de acı çektiğini söylerlerdi, inanmazdım. Kardeşim işkence gördüğünde benim de kaslarım ağrıyor... Tek bir isteğim var. İddianame hazırlansın."
"Müjdat Gezen’in Osmanlı padişahlarından Abdülhamit Han’ın torununa hakaret ettiği için buna tepki olarak yaptım, alkollü olduğum için bunun etkisiyle olayı gerçekleştirdim."
"Bu fasıllar açılsın, biz bu konuyla ilgili ne varsa konuşmaya hazırız."
“Ben de hayır oyu vereceğimi söyledim ve kararımı gerekçeleriyle açıkladım. Haber ne yazık ki doğru. Sonunda röportaj yayımlanmadı.”
"Orada bir iletişim sıkıntısı olabilir. El Bab'dan sonra durmak… Böyle bir şey yok."
"Anayasal demokrasimizin temel yapısına aykırı olan kararın gözden geçirilemeyeceği tezinin bir emsali yok."
"Bugün bir sözün yok mu Talip?"
“Tek bir kişiye, tek bir imzayla sendikaları kapatma, grevleri yasaklama, kıdem tazminatını kaldırma, toplu iş sözleşmelerini askıya alma, ‘gerektiğinde’ ücretleri dondurma yetkisi veren Anayasa’ya hayır diyelim.”
"Bazıları ölmezdi çünkü çok hafiflerdi."
"Çok katil var. Bizde de çok katil var. Ne sanıyorsunuz? Bizim ülkemiz çok mu masum?"
"OHAL ile seçim yapılamaz. Türkiye’nin en güç dönemlerinde bile hukuk fakültelerinden ses çıkardı. 1950’lerde bile bir ses çıkardı. 2 üniversite vardı o zaman. Şimdi 73 fakültesi var ama o kadar ses çıkmıyor."
"Olağanüstü hal kapsamında 40 bin vatandaş tutuklandı, onlarca gazeteci işini yaptığı için hapse atıldı, yüzlerce basın kuruluşu ve sivil toplum kuruluşu kapatıldı, meclisteki üçüncü büyük siyasi partinin lideri ve temsilcileri tutuklandı, 100 binden fazla kamu çalışanı işten atıldı."