Günün Sözü
Terörle mücadele tarihinde demokratik devletlerin zaman zaman düştükleri bir tuzak vardır. Bazen hukuku bir kenara bırakarak ya da bir süre askıya alarak mücadele etme zorunluluğundan bahsedilir. Aslında bu tam da teröristlerin istediği şeydir.
Yöneten elitler, gerçekten tehdit edildiklerinde, hukukun üstünlüğünü maskaralığa çevirirler. Muhaliflik hainliğe dönüşür.
Önümüzdeki dönemde bizi büyük bir tsunami bekliyor. Çünkü açılma dönemini bilimsel kriterlere uygun bir biçimde yapmadık.
İklim bilimciler bizi “hemen şimdi panikleyin” diyerek uyardıklarında, ortalığı telaşa vermeye çalışmıyorlar. Kaybedecek zaman yok. Bu canavarca suçluluğun içerisinde Beyaz Ev'deki kötülük en önde yer alıyor.
Gün iş cinayetlerine, ırkçı saldırılara, sömürüye, adaletsizliğe karşı ses çıkarma günüdür.
Demokrasi ve çevre krizlerinin kökenleri aynıdır: Anlamlı bir siyasetten her seferinde birkaç yıl boyunca dışlanmamız.
Hep kin, hep nefret, şiddet nereye kadar, ne zaman kadar? Bu yazgı değişmeli, karanlık yerine ışığı seçmeli... Adaleti, dürüstlüğü, merhameti isteyelim, sevgiyi saygıyı giyinelim, hep birlikte yaşayalım, yaşatalım.
TTB olarak; Covid-19 salgınına dair duyarlılığın ve tedbirlerin arttırılması için 14 Eylül – 18 Eylül #YönetemiyorsunuzTükeniyoruz Haftası ilan ediyoruz.
Yeşil Yeni Düzen o kadar maliyetli değil çünkü alternatif çok daha korkunç, daha yıkıcı ve çok daha maliyetli.
Abla, Moria finished!
Benim artık gerçekten iklim değişimi inkarcılarına tahammülüm kalmadı.
Merkez siyaset dağılıp giderken, halkın öfkeden kudurmuş, kutuplaşmış kesimleri hızla güçleniyor.
Böyle giderse koronavirüs kaynaklı ölümler yıl sonunda 20 bini bulacak.
Geçmişle yüzleşmek adına 6-7 Eylül Pogromu için meclis araştırması açılsın.
Sizden bir şey istiyorum bu şehrin valisi olarak; Allah rızası için dışarı çıkmayın. Ne söyleyebilirim başka?
Sadece kendiniz olduğunuz için sırtınızda hedef tahtası taşıyorsunuz.
Türkiye, geçmişte denediği, başarıya ulaşmasa da önemli birikim ve kazanımlar elde ettiği barış arayışlarına acilen geri dönmelidir.
1 Eylül Dünya Barış Günü, muhalefet için ‘Yaşasın barış, yaşasın hayat’ sloganıyla ayrımsız tüm barış güçleriyle birlikte yürüme günü olduğunda, ancak o zaman savaş, kan, ölüm cephesi geriletilebilir.
Bu toprakları petrol şirketlerine satmak, yönetimin gülünç iddialarına rağmen çevreye ciddi zarar verecek.
Söz konusu ölüm ve hastalıklara engel olacak, azaltacak uygulamaları sizinle yüz yüze görüşmek istiyoruz. Bu bilgi alışverişinin karşılıklı tarihsel sorumluluğumuz olduğu düşüncesindeyiz.