Bir radyo dinlerken ben, bir radyo tiyatrosunda öbür tarafta oynayan insanları düşünürdüm. Sanki bir huniden onların sesleri giriyor elektrik tellerinden geçip bizim odaya geliyor ve tekrar huninin ucundan o sahne bizim odaya açılıyor. Romancılık da öyledir aslında. Gördüğümüz şeyleri kelimelerle kurarız. Kelimelerin de sınırı yoktur. Arjantin'de birileri benim koyduğum kelimeleri İspanyolcaya çevrilmiş de olsa alıyor, o görsel dünya onun odasında canlanıyor. Demek ki radyo dinlemekle roman okumak arasında bir benzerlik var.
Yazar Orhan Pamuk, son romanı Veba Geceleri'ni konuşmak üzere Açık Gazete'ye konuk oldu. Programda radyo ve roman arasındaki benzerliğe dair bu sözleri söyledi. (Açık Radyo)