Bir gün umutsuz yaşamayı umuyorum, umut etmemeyi umuyorum. Ama şimdi elimde olan tek şey umut; onu her kaybettiğimde, nedenlerimi de kaybediyorum. Benlik duygum umut üzerine kurulu: Birçok şeye dönüşme umudu ve her şeyden önce kendimden özgürleşip zamanın içinde esen bir bahar rüzgârı ya da gizli bir mağarayı dolduran bir şelalenin yankısı olma umudu. Tüm belgelerden özgür olmayı umuyorum. Bütün bunları umuyorum ve bir gün umut etmemeyi umuyorum.
Hüsnükabul programına konuk olan Suriyeli müzisyen Ammar Al Hamidi, tüm insanlığın bir şekilde yerinden edilmiş olduğunu söylediği konuşmasında, umudun kendisi için ne anlama geldiğini bu sözlerle anlatıyor. (Apaçık Radyo)
