İki seneyi aşkın süredir Muğla, Milas’ta Akbelen Ormanı’nı yok edecek kömür madeni genişlemesine karşı mücadele eden İkizköylüler, kabus yaşıyor.
İki seneyi aşkın süredir Muğla, Milas’ta Akbelen Ormanı’nı yok edecek kömür madeni genişlemesine karşı mücadele eden İkizköylüler, kabus yaşıyor. Jandarma eşliğinde Akbelen Ormanı’na gelen kesim ekipleri, kömür madenine ulaşmak adına Akbelen Ormanı’nı kesiyor. Şirket, bölgedeki kömür santrallarını beslemek adına, kömür maden sahasını genişletmek istiyor. İkizköy Çevre Komitesi, yaptığı açıklamada, ağaç kesiminin nöbet ve yaşam alanlarına çok yaklaştığını aktardı. Kesim alanını görmek adına ormana giriş yapmak isteyen yurttaşlara, dün olduğu gibi bugün de jandarma engel oldu. “Şirket alenen suç işliyor, kolluk kuvvetleri kesimi derhal durdurmalı,” talebinde bulunan İkizköylüler, ağaç kesiminin yasal olmadığını söyledi. Yapılan açıklamaya şu şekilde devam edildi, “Jandarma her yeri çevirmiş durumda. Canımız yanıyor. Biz burada olabildiğince kalabalık olalım. Avukatlarımız hukuki olarak gereken şeyleri yapıyorlar. Mahkeme kararı henüz çıkmadı. Alelacele bitirmeye çalışıyorlar. Dava devam ediyor, duruşma tarihi bekliyoruz. Sahada olalım, direnişimize ve mücadelemize devam edelim. Girdiler, kesime başladılar diye, bütün işi bitirmelerini beklemeyelim. Birlik olursak durdurabiliriz. Yangın mevsiminde orman halka yasak, şirkete yasak değil. Onlara yasak değilse, bize de yasak değil! Durdurmak için her şeyi yapacağız. Toprağımız, taşımızı, evimizi vermeyeceğiz! Yetişin dostlar!” diyorlar. İkizköylülerin çağrısına Türkiye’nin farklı illerinden cevap veren yurttaşlar, alana ulaşmak için yola koyuldu. Otobüslerle bölgeye gidenler, birçok kez jandarma tarafından durdurulurken, üst üste yapılan kimlik kontrolleri yurttaşların tepkisine neden oldu. Seyahat özgürlüklerinin kısıtlandığını ifade eden yaşam savunucuları, bölgeye bir an önce ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Jandarma ekipleri, dün de iki kez ormanda kesim yapılan yere girmek isteyen İkizköylülere ve yaşam savunucularına müdahale etmiş ve Avukat İsmail Hakkı Atal, İkizköy Çevre Komitesi’nden Hasan Yorulmaz ve Muğla Çevre Platformu’ndan (MUÇEP) Fidan Eroğlu‘nun da aralarında bulunduğu sekiz kişiyi gözaltına almıştı. Müdahale sırasında en az dört kişi de yaralanmıştı. Gözaltına alınanlar dün gece saatlerinde serbest bırakıldı.
Barajlardaki doluluk oranı yine düştü
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan, azami 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahip baraj ve göletlerdeki su miktarı, 350 milyon 320 bin metreküp seviyesinde bulunuyor. Barajlardaki doluluk, bugün itibarıyla %40,33 olarak ölçüldü. Barajlardaki su oranları, son bir günde 2 milyon 350 bin metreküp ile %0,27 azaldı. Son bir haftada ise 14 milyon 770 bin metreküp ile %1,7 düştü. Bu veriler, son dokuz yılın aynı dönemine göre barajlardaki en düşük su oranı olarak kayda geçti. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, İstanbul'un gittikçe azalan suyunu idareli kullanmak gerektiğini söyledi. Kuraklığa ve barajlardaki su seviyesinin azalmasına rağmen Melen Projesi sayesinde İstanbul'da su kesintileri yaşanmadığını dile getiren Kurnaz, "Melen'den gelen su barajları besliyor. Bu nedenle yakın zamanda bir tehlike görünmüyor. Ama buna dayanarak suyu har vurup harman savurmamak gerekiyor. Suyu dikkatli kullanmamız lazım. Çünkü İstanbul'un nüfusu gittikçe artıyor ve su kaynakları artmıyor," dedi.
İklim değişikliğini durdurmak için son altı sene
New York'un ünlü simgesi Union Meydanı'nda yer alan dev 'İklim Saati', Dünya'nın iklim değişikliğinin daha da kötüleşmesini durdurmak için ne kadar zamanı kaldığını gösteriyor. Son zamanlarda yaşanan hava durumu olayları, Dünya'nın zaten tehlikeli bir noktada olduğunu gösteriyor. Kayıtlara geçen en sıcak haftayı yaşayan gezegen, sıcak hava dalgaları ve orman yangınları gibi olaylarla mücadele ediyor. Küresel ısınmanın en az 1,5 derece ile sınırlanması için daha fazla çaba gerekiyor. İklim Saati, devam eden CO2 emisyonlarının önemli bir eşik olan 1,5 derecelik küresel ısınmayı geçmesine ne kadar zaman kaldığını gösteriyor. Bugün, kalan süre saate göre altı yılın altına düşmüş durumda. Bu da önümüzdeki beş yıl boyunca aynı miktarda CO2 kirliliği devam ederse 1,5 derecelik ısınmayı önlemenin mümkün olamayacağı anlamına geliyor. İklim Saati'nin kurucuları, dikkat çekmek ve değişim talep etmek için bugün beş kıtada etkinlikler düzenliyor. Saatin altında düzenlenen etkinlikler ile aktivistler bu duruma daha fazla dikkat çekmeyi hedefliyor. Başlangıçta bir sanatsal aktivizm biçimi olarak ortaya çıkan saat, iklim değişikliği ile ilgili farkındalığı artırmak amacıyla tasarlandı. Saat, Berlin'deki Mercator Küresel Müşterekler ve İklim Değişikliği Araştırma Enstitüsü'nden alınan verilerle güncelleniyor. Küresel ısınmanın kontrol altında tutulması için ‘yaşam çizgileri’ olarak adlandırılan önemli kriterleri de gösteren saat, yenilenebilir enerjiye geçiş gibi önemli hedeflerin takibini sağlıyor. Uzmanlar, iklim değişikliği ile mücadele için acil eylemlerin şimdi başlaması gerektiğini vurguluyor. Enerji altyapısının ve yapısal değişikliklerin zaman aldığını belirterek, hemen harekete geçmenin önemine dikkat çekiyorlar. İklim Saati, insanların bu mücadelede ne kadar az zamanı kaldığını gösteriyor ve önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
