Marmaris’te Yat Limanı, Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Kapasite Artırımı Projesine ÇED olumlu kararı iptal edildi.
Muğla Marmaris’te Söğüt mevkiine yapılması planlanan ‘Yat Limanı, Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Kapasite Artırımı’ projesine ilgili bakanlık Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı vermişti. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan dava sonrasında Muğla 1. İdare Mahkemesi ÇED olumlu kararının iptaline hükmetti. Muğla Büyükşehir Belediyesi, usulsüz olarak imara açılan ve çevreye zarar verebilecek düzenlemelere karşı hukuki mücadelesini sürdürüyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi çeşitli uygulamalara bugüne kadar toplam 189 çevre ve imar davası açtı. Yat Limanı, Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Kapasite Artırımı projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 29 Mayıs’ta ÇED Olumlu kararı verilmişti. Muğla Büyükşehir Belediyesi, şirket tarafından planlanan, Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde yer alan ve 187 adet ilave yat kapasitesi oluşturacak olan Yat Limanı, Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Kapasite Artırımı projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca verilen ÇED Olumlu Kararının; projede kamu yararı olmaması, proje kapsamında koruma-kullanma dengesini gözetecek bütüncül bir etki değerlendirmesinin yapılmadığı ve proje alanının bir kısmının 1. derece arkeolojik sit alanında yer alması gerekçeleri ile yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açmıştı. Açılan ÇED iptal davası, Muğla 1. İdare Mahkemesinin kararı ile proje alanında 1. derece arkeolojik sit alanı bulunması ve projenin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırılık teşkil etmesi nedeniyle proje için verilen ÇED olumlu kararı iptal edildi.
Dünyanın zehirli atıkları Aliağa’ya geliyor
BirGün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre, İzmir'in Aliağa ilçesi Nemrut Körfezi’nde yaklaşık 380 bin metrekare arazi üzerinde 22 adet gemi söküm tesisi yer alıyor. Halk sağlığını hiçe sayan gemi söküm işlemiyle adeta dünyanın zehirli atıkları Aliağa’ya geliyor. Şimdi de ‘Orange’ adlı Fransız şirkete ait ‘Raymond Croze’ isminde kablo döşeme gemisi, söküm işlemleri için ilçeye yola çıktı. Gemi, ‘Sea Vanquish" römorkörü ile 18 Aralık tarihinde Toulon Limanı’ndan ayrıldığı ve 27 - 28 Aralık tarihinde ise ilçeye ulaşacağı öğrenildi. Geminin tehlikeli madde envanteri raporunda 50 ile 100 ton arasında asbest içerdiği kaydedildi. Edinilen bilgilere göre, geminin Tehlikeli Madde Envanteri’nde (IHM) boya numunesi bulunmuyor. Gemide beş bin metrekareden fazla alanda asbestli boya olduğu ifade edildi. Geminin Anadolu Gemi Söküm (AGS) Tesisi’nde söküleceği iddia edildi. STK Gemi Söküm Platformu, geçtiğimiz günlerde rapor yayınladı. Raporda gemi sökümde çalışan işçilerin sorunları ve çevre kirliliği hakkında önemli bilgiler aktarılırken, Aliağa'daki gemi söküm tesisleriyle ilgili bölüm de yer aldı; "Aliağa'da asbest söküm faaliyetleri, kapasite eksikliği, sürecin her aşamasında asbest miktarlarının yanlış beyan edilmesi ya da tutarsız numune alma pratiği de dahil olmak üzere birçok yönden yetersiz. Asbest sökümünde eğitimsiz işçilerin katılımı belirgin bir şekilde devam etmekte ve bertaraf prosedürleri mevzuatla uyumlu değil. Bu sorunların çözümü, şeffaflık ve yerel düzeyde sıkı denetim ve Avrupa Birliği (AB) ile kamu kurumları arasında iş birliğini gerektirmekte."
Hava olayları tüm canlı yaşamını etkiliyor
İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, konferans için geldiği Edirne’de küresel ısınmaya bağlı yaşanan küresel iklim değişikliğinin etkilerinin Türkiye’de açık şekilde hissedildiğini anlattı. TRT Haber’e göre, dünyadaki ortalama sıcaklıkların giderek yükseldiğini dile getiren Tolunay, kuraklık, sel ve fırtına gibi aşırı hava olaylarının daha sık yaşanmaya başladığını belirtti. Prof. Dr. Tolunay, sıcaklık ve yağış rejimindeki değişimlerin tüm canlı yaşamını etkilediğini belirtti.
‘2023 Dubai İklim Zirvesi: COP28’den İzlenimler’
Entegre Zararlı Yönetimi (IPM) - Sabancı Üniversitesi ve Stiftung Mercator girişiminin düzenlediği ‘2023 Dubai İklim Zirvesi: COP28’den İzlenimler’ isimli panel, IPM İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin’in moderatörlüğünde gerçekleşti. Panelde IPM Kıdemli Proje Danışmanı Dursun Baş, CAN (İklim Eylem Ağı) Avrupa Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Sorumlusu Elif Cansu İlhan, Oil Change International Bölgesel Program Direktörü Mahir Ilgaz ve WWF (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı) - Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Sabuncu, konuşmacı olarak yer aldı. İlk olarak söz alan Ümit Şahin, COP28 öncesinde farklı kuruluşların yayımladığı raporları paylaştı ve iklim değişikliğinin geldiği son noktayı aktardı; “Bu sene şok edici bir sıcaklık artışıyla karşı karşıyayız. Gördüğünüz gibi 2023 tüm zamanların en sıcak yılı oldu ve 1,4 derece ısındı Dünya. Bu, küresel ısınmanın gerçekten beklenmedik ölçüde hızlandığını gösteriyor. 1,5 dereceyi 2028 gibi kalıcı olarak geçeceğiz.” Şahin, atmosferdeki karbondioksit oranına da değindi. Şahin, “En son ölçümler 422 ppm. 2023 ortalaması yaklaşık 420 ppm’di. Sanayi öncesi dönemin bir buçuk katına çıkmış durumdayız. Küresel karbon emisyonları da artmaya devam ediyor. 2023’te %1,1 arttı. 1,5 derece için 275 milyar ton karbon bütçemiz var. Bu da yılda 41 milyar ton karbondioksit saldığımıza göre yedi yıl sonra bitecek anlamına geliyor,” dedi